Bahara hazır mısınız?

17.04.2009

Ruhunuz yeni mevsime hazır belki ama peki ya vücudunuz? Önce cildinizi kış aylarının miskinliğinden kurtarıyor, ilkbahara hazırlıyoruz. Ardından da sırasıyla ev ve gardırop detoksu yapıyoruz. İşte kendinizi yenilemenin kolay yöntemleri.....

Uzun bir kış uykusundan çıkıyoruz. Baharın gelişiyle beraber doğa kendine geliyor, canlanıyor. Bu değişimi bizler de yaşıyoruz elbette. Soğuk havaların, miskin geçen karanlık günlerin ardından adeta yenileniyoruz. Doğanın bu değişimine daha iyi ayak uydurabilmenin yolu, öncelikle kendimizi hazırlamaktan geçiyor.
Kendimizi derken bahsettiğimiz, elbette ki ruhumuz. Ama 'taze' kafanın 'taze' vücutta bulunduğunu unutmayarak, işe öncelikle bu noktadan başlıyoruz.Uzun zamandır ihmal edilen, 'Kış aylarında vücudumu kim görecek!' denerek ara verilen spor derslerine yeniden başlamak ilk adımımız. Egzersiz yapmak için spor salonuna gitmek de şart değil tabii. Havalar, doktorların da tercih ettiği açık hava sporunu daha da keyişi bir hale sokuyor. Çok değil; sabah uyanınca çıkacağınız kısa yürüyüşler, güne de daha zinde başlamanıza yardımcı olacak. Bu arada beslenme şeklinizi gözden geçirmenizde de fayda var. Mevsim sebze ve meyveleri, daha hızlı hafişemenizi sağlayacak en güzel bahaneler.
Problemli bölgelerdeki yağlardan kurtulmak ve vücudumuza sıkılığını ile şeklini geri kazandırmak için, yağ yakımını hızlandırıcı kremler de kullanabilirsiniz. Özellikle bel, basen, kalça ve karın bölgelerinde şekillendirici görevini üslenen kremler, incelmenize yardımcı olacak.
Kış ayları boyunca kuruyan, kızaran ve yıpranan cildimizi de yeni mevsime hazırlamamız gerekiyor. Nemlendirici kullanma alışkanlığını devam ettirmek, yoksa da bir an önce edinmemiz şart. Acil bakım için peeling ve maskeler kullanarak ölü deriden hızlıca kurtulabilirsiniz. Yaza tam anlamıyla hazır olmak, bronzlaşmaktan da geçiyor. Ama bunun için güneş altında saatler harcamanıza da gerek yok. Piyasada rahatlıkla bulabileceğiniz bronzlaştırıcılarla kısa süre içinde doğal bronzluğa kavuşabilirsiniz. Nemlendirici, hatta mümkünse sıkılaştırıcı etkili bronzlaştırıcıları tercih etmeye bakın.

EV TEMİZLİĞİ
Sıra geldi evimize... Bahar temizliğinin en önemli adımı, derin temizlikten geçiyor. Halılar, perdeler ve koltuk kılışarı ya yıkanıyor, ya da temizlemeye gidiyor. Dolaplar elden geçirilerek artık kullanılmayan ıvır zıvırdan kurtulunuyor.
İlla atmanıza da gerek yok. İhtiyacı olan birine verebilir, Freecycling ile evinizden alınmasını sağlayabilir veya Gittigidiyor'da satarak üzerine para bile kazanabilirsiniz. Kurtulamıyorsanız da iyi bir düzenlemeyle depoya indiriyor ve ev detoksunu tamamlıyorsunuz. Uzun zamandır ihmal ettiğiniz tamir işlerini becerikli bir arkadaşınıza veya ustaya hallettirebilirsiniz.
Klimanızın çalışıp çalışmadığını kontrol etmek, yazın artan sinek ve sivrisinekler için camlarınızdaki tel mekanizmasını gözden geçirmek de önemezdeki günlerde hayat kurtarıcı olabilir. Bu arada boya için çok doğru bir zaman olduğunu hatırlatalım...

GARDIROP DETOKSU
Biz kadınların en sevdiği bahar hazırlığı aşaması ise kuşkusuz gardırop detoksudur.
'Gardırobumda hiçbir sorun yok. Gül gibi geçinip gidiyoruz' diyenlerdenseniz, kapakları açıp yeniden bakmanızı rica ediyoruz. Kapasitenin alarm vermeye başladığı an, bazı kıyafetlerin askı desteksiz de havada asılı durabildikleri andır.
Yapacağınız küçük ayarlamalarla sabahları daha hızlı hazırlanmanızı ve kıyafetlerinizin ömrünün uzamasını sağlayabilirsiniz. Sırasıyla bütün gardırobunuzu ve çekmecelerinizi boşaltacak, kullanım sıklığınıza göre kıyafetlerinizi elden geçirecek ve son olarak da elemeye tabi tutacacağız. Çok kolay aslında!

BOŞALTMA
* Ayırdığınız geniş yere, dolabınızın bütün muhteviyatını dizin. Askıdaki kıyafetleri çıkarmanıza gerek yok. Ayakkabı, çanta ve aksesuarlarınızı da ihmal etmeyin.
* Dolaplar ve çekmeceler tamamen boşalınca içlerini iyice temizleyin ve naftalin koyun.
Naftalini kokusu yüzünden kullanmak istemeyenler, marketlerde satılan güve kovucu tabletleri de deneyebilir. Araya hoş kokulu sabunlar da serpiştirebilirsiniz.
* Askılarınızı elden geçirin. Eskimiş olanları, kıyafetlerin şeklini bozanları ve dolapta gereksiz yer tutanlardan kurtulun. Etekler için klipsli askıları tercih edin.

ELEME
* Yığına bakarak gözünüzü korkutmayın.
Son derece kolay ve acısız bir operasyon olacak.
Yeter ki yarına bırakmayın!
* Bir sonraki aşamada, kıyafet yığınını dört gruba ayırmaya başlayın. İlk grup, elden çıkarılacaklar... Ne kadar uğraşsanız da hayata yeniden döndürülemeyecek derecede hasarlı olanlar, stilinize artık uymayanlar, bedeninize uygun olmayanlar ve son iki yıl içinde üzerinize geçirmediğiniz parçaları yine ya ihtiyacı olanlara veriyorsunuz, ya da gittigidiyor veya ebay'de satıyorsunuz.
İkinci grup, büyük bir ihtimalle bir daha giymeyeceğiniz ama nostaljik veya çeşitli nedenlerden dolayı elden çıkarmaya kıyamadıklarınızdan oluşuyor. Son bir yıldır giymedikleriniz, birkaç kilo verirseniz üzerinizde harika duracak parçalar, kayak veya yine yılın belli zamanlarında yapılabilen sporlar için özel kıyafetler ve manevi değer taşıyan şeyleri dolaptan ilk iş temizlemeye yolluyorsunuz. Güve, en çok pis ve lekeli kıyafetleri sever. Daha sonra güzelce katlayarak mümkünse hava geçirmeyen kutulara yerleştiriyorsunuz. Kutuların üzerine muhteviyatlarını yazmak, ilerde işinizi kolaylaştıracaktır.
Üçüncü grup, fermuar bozukluğu, düğme kopukluğu, önemsiz sökükler gibi ufak tefek hasarlar yüzünden kullanamadığınız ama sevdiğiniz kıyafetlerden oluşuyor. Doğru terziye! Severek giydiğiniz ve giymeye devam edeceğiniz kıyafetler kaldı geriye.
Onları da ait oldukları yere geri koyuyorsunuz.