kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Esas olan, yalansız toplum"

ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR - SİNEMA
18.04.2009
Altın Palmiye'li Rumen yönetmen Cristian Mingui, "Yeni dünya düzeni karmaşık. Benim için esas olan yalansız, açık ve özgür toplum," diyor..
Cristian Mingui, bu akşam sona erecek 28'nci Uluslararası İstanbul Film Festivali, Uluslararası Altın Lale Yarışması'nda jüri üyesi. Altın Palmiyeli genç Romen yönetmen, SABAH'a "Sorunlarla yüzleşmekten başka çare yok," diye konuşuyor.

ACI VARSA, GÖSTERMEK GEREK:
"4 Ay Üç Hafta İki Gün filmimdeki kürtaj meselesi ülkemdeki sorunların sadece biriydi. Bana anlatılan bir öykü üzerinden geliştirdim fikri. 1980'leri ve Demirperde ülkelerindeki durumu konuşacaksak, Çavuşesku rejimi nedeniyle kürtajı yasaklayan tek ülke bizdik. Dini veya politik bir karar değildi. Sadece bir diktatörün iktidarda olmasının yarattığı keyfi bir yasaklamaydı. Eski Demirperde ülkelerinden şimdiki filmlerin eski sistemi kıyasıya eleştirmeye kalkmalarını değil ama yaşanan acılarla gayet sert bile olsa yüzleşmeleri taraftarıyım. Acı varsa göstermek gerek! Gerçi yeni düzenle ilgili de tutkulu sinemacılar çıktı ortaya ama kapitalizm de kolay yutulur lokma değil, geçişin acılarını çok çektik tabii ki. Sistemler değil, prensipler ve insana verilen değerler önemli. Yeni dünya düzeni de gayet karmaşadan ibaret. Ama "ne orası ne burası," demek de olmuyor. Benim için esas olan yalansız, açık ve özgür toplum."

HABERCİ REFLEKSİM ÖNE ÇIKTI:
"Gazeteci, haberci refleksimi görebilirsiniz filmde. Gerçekliği ve doğallığı yakalamanın peşindeyim. Aynı zamanda 'film-noir' etkileri görmeniz de doğal çünkü gerilim dolu bir hikâye anlatıyorum. Bence gerçek korku zaten gündelik hayatın sıkıntılarıyla, otoritelerle mücadele etmeye çalışmak. Doğaüstü şeylere bakmak gereksiz. Herşeyin başında ise karakterin yaşadıkları geliyor. Yani insanı, duygu ve hezeyanları anlatmak esas olan."