kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

'Sivil ve demokrat' maskeli diğer darbe örgütleri hangileri?

Nokta dergisi Nisan 2007'de çok önemli bir belgeyi yayınlamıştı. GK Harekât Başkanlığı'na gönderilen Eylül 2004 tarihli bu belgede 'sivil toplum örgütleriyle' (STÖ) ilgili yapılacaklar anlatılıyordu.
Toplumu yönlendirmek için dost STÖ'lerle işbirliğine gidilecek, söz dinlemeyen yöneticilerin yerine hazır olda duracakların geçmesi sağlanacaktı.
Belge büyük gürültü kopardı. Çünkü hem içeriden sızmıştı, hem de cumhuriyet mitinglerinin gerçek yüzünü ortaya koyuyordu.
Yani sivil ve demokrat maskeli birçok örgüt, aslında askeriyenin uzantısıydı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) de, 2007 baharında mitingcilerin önde gideniydi.
Mitinglerin bayraktarlığını ise Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) yapıyordu.
ADD'nin Başkanı, orgenerallikten emekli olduktan sonra da darbecilik ateşi sönmeyen Şener Eruygur idi.
İzmir mitingine kadar ADD ile ÇYDD işbirliği yaptı. Ama sonra araları bozuldu.
Çünkü ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, "darbecilerle el ele çalışıyorsunuz" suçlamasına karşı, 'Ne şeriat, ne darbe' sloganının atılmasını istiyordu.
Eruygur ve şürekâsı ise buna karşıydı: İzmir mitinginde Saylan'ın konuşma yaparak, "darbeci ruhu sulandırmasını" engellediler.
ADD, 1960 ya da 1980 türü bir 'açık askeri darbe' olmasını isteyen kesimin temsilcisiydi.
ÇYDD ise AKP'nin iktidardan uzaklaştırılmasını arzulayan, ancak bunun açık darbe yoluyla yapılmasına karşı çıkan kesimi temsil ediyordu.
Yani ÇYDD, dost ve müttefik STÖ'ler arasında yer alıyordu ama onlar '28 Şubat' benzeri, nispeten yumuşak bir müdahaleyi tercih ediyordu.
Gelelim bugüne.
Ergenekon soruşturmasına ÇYDD'nin de dahil edilmesi birçok kişiyi rahatsız etti.
Türkan Saylan gibi yaşlı bir kadın nasıl Ergenekoncu olabilirdi? Hasta yatağından kalkarak darbe mi yapacaktı?
Bunlar makul gibi gözüken yanlış sorular. Asıl şunları sormak gerekir:
ÇYDD, Ergenekon şebekesinin neresinde? Ergenekoncular, derneğe ne derecede nüfuz etmiş durumda? Derneği Ergenekon'un emelleri için kullananlar var mı?
Bu soruları başka STÖ'ler için de sormak gerek: Faraza suyla, toprakla, ağaçla uğraşan kimi dernekler de Ergenekon'un etki alanında mı?
Dışarıdan bakıldığında son derece faydalı işler yapan bazı STÖ'ler, acaba Ergenekoncular tarafından kullanılıyor mu?
Asıl sorular işte bunlar.
Çünkü, hem Nokta'daki STÖ belgesi, hem de Taraf gazetesinin yayınladığı 'Lahika-1' adlı belge, ordunun toplumu şekillendirmeye çalıştığını apaçık gösterdi.
Ergenekon ise darbe yapmak ve en az 15 yıl iktidarda kalmak amacıyla, ordunun yaptığı toplum mühendisliğini kullanmaya çalışan bir şebeke.
Bunların ortaya çıkması gerek.
Ancak savcıların işi kolay değil.
Çünkü bizzat şahit olduğum için biliyorum:
'Kentli, eğitimli, modern' olmasına rağmen, Ergenekon'la ilgili haber ve kitapları okumayan, bu konuda kendisini bile isteye cahil bırakan bir orta sınıf var.
Bunlar bilgiyle değil imajlarla ve kanaat önderlerine bakarak tepki gösteriyor:
"Değerli bir komutan nasıl tutuklanır?.. Hasta ve yaşlı kadını niye taciz ediyorsunuz?.. O işadamı benim arkadaşım; çok tatlı bir insandır..."
Vaziyetlerini anladıkları dilden ifade edeyim: "Ignorance, like knowledge, is purposefully directed."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın