kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
İKSV'nin Changa'daki yemeği, Peter Greenaway ile John Malkovich'i buluşturdu. Bu ana şahit olmak ise sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan'a kısmet oldu.

İstanbul'da yeni bir film doğdu

ADALET CİNGÖZ
11.04.2009
İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın özel yemeğinde bir araya getirilen yönetmen Peter Greenaway ile John Malkovich, birlikte çalışacak..
Önceki gece, İKSV'nin jestiyle İstanbul Sıraselviler Changa Lokantası'ndaki özel yemeğe davetliydim. Yönetmen Peter Greenaway, aktör John Malkovich ve ressam Ömer Uluç'un yanı sıra, Harvard Üniversitesi'nden Prof. Cemal Kafadar ve sinema eleştirmeni Cüneyt Cebenoyan'ın da aralarında olduğu birçok kültür sanat insanı, bu yemekte 'yıldızlarla' aynı sofrada buluştu. Gecede yeni bir filmin de tohumları atıldı. John Malkovich, Peter Greenaway'in kendisine ilettiği senaryoya onay vermiş ve Ekim'de çekilecek yeni film için elini uzatmıştı işte! Uluç ve Greenaway'in diyaloglarının konusu, içkici şair Dylan Thomas ve onun ölümünün ardından ondan her şekilde arınmak için Sicilya'ya yerleşen sevgilisi Caitlin'di. Sonra, Elizabeth Taylor ve Richard Burton konu oldu. Caitlin'in Sicilya'da bir balıkçıyla evlenmesinin konuşulmasının ardından Greenaway şöyle dedi: "Ölüm ve seks, bundan başka bir konu yoktur aslında ne sinemada, ne de başka bir sanatta... Asıl mesele her zaman bu ikisinden ibarettir..." Greenaway, 17. yüzyıl Hollanda resmi fanatiği. O yüzden de ne Paris ne Londra ne New York'ta, Amsterdam'da Van Gogh Müzesi'nin tam karşı sokağında oturuyor. Vermeer'a hâlâ bakmaya doyamıyor. Tam bunu söylerken, konuşması ve tavırlarıyla her birimize bağımsız bir filmde oynuyormuş hissi veren Malkovich, ünlü yönetmene "belki milyonlarca kere sorulmuştur size bu soru" diyerek, yönetmenin neden Rembrandt'ın Gece Bekçisi resmini film yapmak üzere seçtiğini soruyor. Greenaway, Rembrandt'ı o dönemin Jackson Pollock'u olarak gördüğünü ifade ediyor. Yemeğin bitimine doğru, Malkovich'in yanındaki iskemleye yemek davetlileri teker teker oturarak bağımsız oyuncuyla ahbap fotoğraflar çektiriyor. Malkovich, aynı filmlerindeki gibi ağır ağır, tane tane ve Amerikalı konuşuyor. Sevgili, yılmaz dedikodu dostum Kültürazzi, John Malkovich'le Hüsrev Hatemi'nin büyüleyici bir ikili olacağına değinirken, ihsan ettiği bu sözle kimbilir ne kadar haklı! Malkovich'i görmek için sık sık bu kattaki WC'yi kullanan kadınların bakışları altında Kültürazzi'nin bu esprisine ne kadar güldüm anlatamam. Daha sonra yönetmen Mustafa Altıoklar da yemeğin sonunda içki içmek üzere aramıza katılıyor. Altıoklar, Malkovich'e Türk sinemasını anlata dururken, birdenbire Atatürk rolü teklif ediyor. Bu arada Greenaway'in de Atatürk merakı var... Sık sık onunla ilgili sorular soruyor. Buradan Kültür Bakanlığı'na iletelim!