Yani ayaklarım geri geri gidiyordu.. Nebil söz vermiş.. Turkcell'in bilmem nesiymiş.. Gebze'de.. Gidip sohbet edeceğiz.. "Gidip" dediğim nerdeyse 100 kilometre yol.. Ama söz verilmiş bir kere.. Yapacak bir şey yok.. Yol boyu kilometreleri mi saydım TEM'de, Nebil'e mi saydım bilmem..
Ama dönerken içimdeki mutluluk duyusu içinde beni oraya sürüklediği için Nebil'e nasıl teşekkür ettim bilemezsiniz..
Anlatacağım tabii..
Efendim gittiğimiz yer TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gebze Yerleşkesi Teknoloji Serbest Bölgesi içindeki Turkcell Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Merkezi..
Bir defa binayı dışarıdan görünce etkileniyorsunuz.. Üzeri çimenlerle kaplı bir tepe gibi inşa edilmiş çatıdan başlayarak.. İçerde insanlar çalışırken, burada çim kayağı kapabilirsiniz.. Amaç hem doğal güzellik vermek, hem de spor imkânı sağlamak.. Düşünce harika.. Mimari harika..
Kapıdan içeri girince, o hoş ilk izlenimleriniz artarak devam ediyor.. Dışarıdan iki katlı gibi görünen bina aslında beş kat.. Ama beş katın beşi de ışıl ışıl.. Gün ışığının girmediği koridor ve çalışma alanı yok..
Çalışma yerinde gün ışığı, güneş kadar morali yüksek tutan, insanın beynini açan şey yoktur..
Güneş ışığı hayattır.. Çalışma yerinize güneş ışığı giriyorsa, veriminiz bir başka artar.. Bilimsel laflar bunlar, kanıtlanmış. Benim tahminlerim değil..
Gezerken gördüm ki, bina tümüyle, çalışandan en iyi verimi almak için planlanmış zaten. Öyle bir iş yeri düşünmüşler ki, "Sabah olsa da işe gitsem" diye içiniz gider..
Mutluluk tarifim budur benim..
Akşam eve dönerken içiniz gidiyorsa "Evime gidiyorum" diye, ayni keyfi, ayni coşkuyu, sabah evden işe giderken de yaşıyorsanız eğer, başka şey aramayın, hayatta. Tanrı size alabildiğine bonkör davranmış, sizi mutlu kılmış demektir.. Bu doğal aydınlık fikri kiminse, bu aydınlığı binanın her köşesine sokmayı başaran mimar kimse, heykellerini dikmek gerek..
Şimdi Gebze şehre uzak.. Ama mesafe olarak. Yoksa sabah benim evimden Taksim'e gitmekten daha hızlı, daha kolay.. Mesafeyi gözünüzde büyütmeyin.. 8 bin metre bahçe içinde, etrafı yemyeşil, bir yanı boydan boya İzmit Körfezi'ne bakan çağdaş bir işyerinde çalışıyor olmak için bu yol çekilir, inanın..
Ama bina uzak ya.. Bazen uzun çalışmak gerekiyor ya.. Binanın "Dinlenme" bölümünü gezmeye "Dinlenme Odaları"ndan başladık.. Evet.. İçinde banyosu, yatağı ile de luxe değilse bile 5 yıldızlık otel odaları.. Gece geç çalışıp da kente dönmek istemeyenler için.. Yanında geniş bir fitness/ Spor salonu, her türlü aletler ve saunasıyla.. Play station odaları.. Bilardo ve ping pong salonları.. Dünya şirini bir kafe ve pırıl pırıl bir kafeterya..
Rüya gibi değil mi?..
Daha geçen yıl Londra'nın aşağı yukarı bu kadar dışında McLaren tesislerini gezerken gıpta etmiştim "Bizde böyle işyerleri niye olmaz" diye.. İşte olmuş..
Oradaki, etrafı yemyeşil bahçe ve güneş ışığını her yere dağıtan, geniş, rahat, bol espaslı mimariye hayran olmuş, yazmıştım da.. İşte buyrun.. Bizde de var..
Şimdi niye Serbest Bölgede bu teknoloji bölgesi ve niye bu kadar çağdaş, hatta çağın ötesinde bir mimari ve imkânlar içinde çalışıyor, buradakiler?.
İşte işin en güzel yanı..
Buradan dünyaya teknoloji ihraç edeceğiz.. Amaç bu..
Bugüne dek coğrafya kitaplarına, işgücü, hammadde ve ender yetiştirdiği beyinleri ihraç eden ülke olarak geçen
Türkiye, bu merkezde günümüzün en gözde malı "Yazılım" icat edecek ve satacak..
En genç, en gözde bilgisayar beyinleri bu merkezde toplanıyorlar.. Bu harika ortamda, en iyi koşullarda çalışıyorlar.. Güzel beyinlere, güzel ilhamlar verecek güzel mekân..
İş henüz başlangıç, kurulum aşamasında denebilir..
Ama gittim, gezdim.. Orada çalışan genç beyinlerle konuştum.. Yöneticileri tanıdım.
Teknoloji ihraç edecek
Türkiye'nin ışıklarını gördüm o ışıl ışıl dünyada!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Güzel beyinlerin, güzel yeri...
Yayın tarihi: 11 Nisan 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/11//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.