Şule Gürbüz, ‘ustam’ dediği Recep Gürgen’le.
İLİŞKİLİ HABERLER
Saray saatlerini tamir eden kadın
Saray saatlerini tamir eden kadın
Türkiye'de sanat tarihi, İngiltere'de de felsefe tarihi ve karşılaştırmalı dinler tarihi okuyan, Dolmabahçe Sarayı'na araştırmacı olarak giren Şule Gürbüz artık saray saatlerini onaran bir saat ustası..
Bu kadarı yetiyor aslında Şule Gürbüz'e 'eşi benzeri yok' demek için... Türkiye'de onun yaptığını yapan bir başka kadın olmadığı muhakkak! Ya dünyada? Bu soru kendisine sorulduğunda "Bilmiyorum duymadım," diyor...
Demek ki, hem Türkiye hem de dünya ölçüsünde 'eşi benzeri olmayan' bir değerden söz ediyoruz. Saat tamiriyle ilgili bir eğitim almışlığı var mı peki? Konuyla doğrudan bağlantılı bir 'okula gitme' anlamında sorarsanız? Hayır. "Zaten," diyor: "Birini sıfırdan alıp da 'saatçi' yapmaya dönük bir 'eğitim', dünyanın hiçbir yerinde yok." İşini münzevi bir sabırla yaparken; fark edilmek şöyle dursun, elden geldiğince 'gözlerden uzak' çalışmayı hem seçmiş hem de sevmiş biri olarak, mezun olduğu okulları bir bir saymak, ona hiç ama hiç uygun değil...
Türkiye'de sanat tarihi, İngiltere'de de felsefe tarihi ve karşılaştırmalı dinler tarihi okumuş. Sonrası için söylediği şu: "Bütün bunların sonrasında, mekanik saat tamircisi olmak, tuhaf gelebiliyor insanlara... İlgi duymakla ilgisi yok bunun. İnsan, bir şeyler için hayatı boyunca gayret gösteriyor. O gayretler ulaşmak istediği şeye değil de çok başka bir noktada işine yarayabiliyor."
ENVANTERDEN TAMİRE
İngiltere'den Türkiye'ye döndüğünde, onu Dolmabahçe Sarayı'nda Metin Sözen'in önüne çıkarmalarıyla, 'araştırmacı' olarak işe alınması bir olmuş desek yeri.
Başlamış çalışmaya... Saraydaki saatler ilgisini çekmiş. Başlangıçta ondan beklenen ve istenen, oradaki (çoğu hurda halde bulunan) saatlerin envanterini çıkarması türünden işler... Ne var ki, Dolmabahçe Sarayı'ndaki saatlerin kendi kaderine terkedilmişliğine bir gün gönlü razı gelmemiş olmalı...
Kaldı ki 'felsefe' okumanın ona kazandıklarıyla; Dolmabahçe Sarayı'ndaki atelyede, tarihi saatlere yönlendirdiği yüksek sabır arasında bir paralellik de yok değil: "Sanat tarihi ve felsefe okurken belki biraz sükûn bulmayı, belki biraz terbiye olmayı, biraz daha sabırla uzun vadede çalışabilmenin nasıl bir şey olduğunu öğrenmişim ki; bu, bana atölyede bütün gün tek başına çalışabilmeyi sevimli gösterebilmiş. Çünkü günde sekiz-10 saat tek başına çalışmak, çok da kolay bir iş değil. Ama hayal ettiğimden çok daha güzel oldu. Yerimi bulduğumu düşünüyorum. Saat tamir eden kadın denildiğinde, bir anomalite varmış gibi görünüyor. Oysa... Neticede dünyada kötü şeylerin sonu gelmediği gibi, iyi şeylerin de gelmiyor. İstisnai şeylerin de..." Bu istisnai durumu ise şöyle yorumluyor: "Hep kendi başıma kalabileceğim yerleri aramış biriyim..."
USTASI RECEP GÜRGEN
Önce mekanik saatlerin çalışma prensiplerini, parçaları söküp takmayı, saat örneklerinden (görerek) öğrenmeye başlamış.
10 yıldır birlikte çalıştıkları halde, bugün de ısrarla 'ustam' dediği Recep Gürgen'in el vermesiyle oluyor her şey tabii ki... Kâh o ustasının atölyesine gidiyor kâh ustası saraya geliyor. İki yıl (bu şekilde) haftada dört gün Recep Usta'yla çalışıyorlar: "Beni yetiştiren ve halihazırda da birlikte çalıştığımız ustam Recep Gürgen, ünlü usta Volfgang Mayer'in yetiştirdiği tek mekanik saat ustası. Mayer, Türkiye'de doğmuş bir Almandı. Onun babası da Abdülhamit'in Almanya'dan Osmanlı Sarayı için getirdiği bir saat ustasıydı." Recep Gürgen'in dünyasına girmek, farklı farklı türde saatleri tanımasını da sağlamış: "Müzayedelere çıkan saatleri, azınlık okullarının, hastanelerin saatlerini, kule saatlerini gördüm, birlikte tamir ettik. Sonra Dolmahçe Sarayı'nda bize kalıcı bir atölye oluşturulmasına karar verildi. 1998'in sonunda sarayda saat atölyesi kuruldu." Tarihi bir saat nasıl tamir edilir ki? Yedek parçasını bulmak söz konusu olamayacağına göre... Şule Hanım sakin sakin "Mekanik saatleri aslına uygun olarak tamir ediyoruz," diyor demesine de... Nasıl? "Gerekli parçaları sırasında kendimiz yapıyoruz. Saatlerin dış kasalarının bakımı ve temizliğini de... 17. ya da 18. yüzyıl saatini tamir ederken, o saati yapan ustanın uyguladığı tekniği kullanmaktan da öte, o ustanın duygusu ve düşüncesine hürmet ederek yapıyoruz bunu.
Yoksa şu anki teknolojiyi kullanarak tamiratı, çok daha kolay yapmak mümkün." Bütün bu münzevi gayretler bir süre önce (2004 yılında) Dolmabahçe Sarayı'nın içinde Türkiye'nin ilk Saat Müzesi'nin kurulmasıyla sonuçlandı. Müze'de bugün 67 tarihsel saat sergileniyor.
Depolarında 193 tarihsel saat bulunan Dolmabahçe Sarayı'nda (1998'den bu yana) Şule Hanım ustası Recep Gürgen'le birlikte 147 saati tamir edip çalışır hale getirmiş. Diğer köşk ve kasırlardaki saatlerin de çoğunu tamir etmişler. Son olarak da Topkapı Sarayı'ndaki saatleri elden geçirmeleri için özel bir izinle atölye kurmuşlardı.
Şimdilerde Yapı Kredi (Beyoğlu/ Galatasaray) Vedat Nedim Tör Müzesi'nde açılan 'Zamanın Görünen Yüzü SAATLER' sergisinin de iki temel danışmanından biri Şule Gürbüz, öteki Recep Gürgen...
İLİŞKİLİ HABERLER
Saray saatlerini tamir eden kadın
Yayın tarihi: 11 Nisan 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/11/ct/haber,64AD2BD8579944FD94F2C345A0CCECF4.html
Tüm hakları saklıdır.