kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Binbir Gece dizisinin finali

Sami Tosun
10.04.2009
Birkaç hafta sonra sona erecek Binbir Gece'nin finalini açıklıyoruz. Şehrazat ve Onur kavuşabilecek mi? Kötü kadın Eda Meclis'e mi girecek? Bennu alkolü bırakabilecek mi?..
Efendim, ayıptır söylemesi, enteresan profesörümüz Yalçın Küçük'e hayrandım eskiden. Hayran(dım) diyorum çünkü yaptığı bir hareket fena halde hayal kırıklığı yarattı bendenizde. Kurnaz okur, yazının başlığından hemen bağlantıyı kurmuştur: Evet, 'çılgın profesör'ün Binbir Gece yıldızı Bergüzar Korel'e ilişkin, "İnek gibi bakıyor," diye laf etmesini ve sonra bu hanımla tanıştırıldıktan sonra lafını geri almasını kastediyorum. 'İnek gibi bakma' konusunda bir taraf değilim, açık söyleyeyim; fakat sayın hocam, 'buradan' size sesleniyorum: Bir insan ya inek gibi bakıyordur ya da bakmıyordur, insanların bakışları sizinle tanıştıktan sonra değişmez ki!.. Yani bilimsel olmaz...
Neyse efendim, geçtiğimiz günlerde son derece mühim açıklamalar Türkiye kamuoyunu sarstı. Binbir Gece'de finale yaklaşılıyordu!.. Tabii hemen finalle ilgili 'ipuçları' medyaya 'sızdırıldı'. Biz bu 'sızdırma' işlerini iyi biliriz; 'final'e giderken diziye ilgi artırılacak, gazete haberleri ve magazin programları bu mevzuu dillerine dolayacak, dolayısıyla reklam tarifesi şişecek, giderayak güzel paralar kazanılacak. Hayır, sözüm yok, ticaretin kaidesi bu da, söz konusu dizi uzadıkça senaryosu orasından burasından çekiştirildi ve nihayet 'estetik çekiştirme'yle dünyanın en iğrenç ünlüsü unvanını kazanan Jocelyn Wildenstein'a benzedi, ben ona yanıyorum. Evet efendim, ha şu malum 'Kedi Kadın' Jocelyn, ha bizim Binbir Gece.

ŞEHRAZAT İZMİR'E KAÇIYOR
Ortalıkta dolanan 'sızdırma' haberlere bakılırsa, Şehrazat tarafından terk edilen Onur Aksal kendini alkole ve kadınlara kaptırmış, bir çeşit sefahat ortamına dalmıştır. Bu esnada, Şehrazat da yeni patronu Ege Aydan'ın evlenme teklifini kabul etmiştir. Onur bunu duyacak ve balatayı sıyıracaktır... Tabii çeperdeki rollerde de atraksiyon üzerine atraksiyon yaşanacaktır...
Bir kere, yanında çalıştığı her patron tarafından göz konulan ve evlendirilen bir Şehrazat'a alem ne der, ben bu sorunun peşindeyim. Neyse, en azından bu patronu tecavüz etmeden evlenme teklif etti de kamusal ahlak sağlığımız bir parça vicdani rahatlama yaşadı. Malumunuz, daha önce senaristler Şehrazat kızımızı tecavüzcüsüne âşık etmiş ve evlendirmişti; ayrıca kendisinden bir ameliyat parasını esirgeyerek 'kötü yol'a düşmesine sebebiyet veren kayınbabası ile bir sevgi yumağı oluşturmasına vesile olan da aynı senaryo ekibiydi. Şimdi finale dair bana 'sızdırılan' bilgileri açıklamak istiyorum kıymetli okurlar.
Bir kere, zaten Jocelyn Abla'ya dönmüş olan senaryo hiç unutulmayacak bir finalle taçlandırılıyor belirteyim. Dünyanın en salak işadamı, hatta en salak adamı Ali Kemal'in babasının Burhan Bey olmadığı ortaya çıkıyor. Ticari hayatta hiçbir Kayserilinin Ali Kemal kadar salak olamayacağını dikkate alan Burhan Bey, DNA testi yaptırıyor, sonuç negatif çıkıyor ve önce 'hafıza kaybı' numarası yapan Nadide Hanım, gençliğinde alkolü fazla kaçırdığı bir akşam Onur Aksal'ın merhum ve zampara babasıyla, o sırada deri imalathanesinin inşaatını üstlenmiş olan taşeron firmanın patronuyken 'siyah bir gece' yaşadığını itiraf ediyor. Bundan sonra bağlantılar çorap söküğü gibi birbirini izliyor.
Ali Kemal ve Onur Aksal, yıllar sonra kavuşmuş salak biraderler olarak birbirleriyle saçma bir muhasebeye girişiyor. Ali Kemal, "Birader, şimdi sen bu 150 bin doları verirken, hatunun parayı ne yapacağını niye hiç sormadın?" diye haklı olarak serzenişte bulunuyor. Onur Aksal da, "Sen pokerde üç damla 200 bin dolar rest vermiş adamsın, benim reelde bir dam için 150 bin dolar saymam seni niye geriyor?" diye yapıştırıyor cevabı. Bu arada Şehrazat, kendisine, ayıptır söylemesi, fena halde sırnaşan patronu Engin Bey'e, "Evlenmeden olmaz!" diyor ama Engin Bey şuurunu kaybetmiş tabii, saldırıyor. Şehrazat kılık değiştirip İzmir'e kaçıyor, orada bir mimarlık bürosunda işe başlıyor ve yeni patronundan evlenme ve 120 bin dolar nakit teklifi alıyor. Tüm bu işler esnasında kişilik karmaşası yaşayan minik Kaan, dünyanın en pahalı ilik nakli ameliyatını olmuş çocuk sıfatının yanına, dünyanın en genç seri katili unvanını da eklemesini sağlayacak bir dizi cinayet işlemeye başlıyor...
Seri cinayetlerde öldürülen Kerem ve Onur'un holdingdeki tüm hisseleri Burak'a kalıyor. Sadece hisseler mi? Evler, arabalar, Kerem'in yat falan da... Bu işten en kârlı çıkan adam olarak Burak, Hawaii senin, Rio benim, paraları sülünlerle çatır çatır yiyor, yiyor, bitiremiyor. Psikolojik deli ve intikam fili Eda ise kılık değiştirerek çarşaf giyiyor, CHP'den milletvekili seçimlerine katılıp seçiliyor, üstelik kazanıyor. Meclis'e perukla girse de cevval komiser kendisini tanıyor ve fakat dokunulmazlığı olduğu için kendisine hiçbir şey yapılamıyor. Kamer Genç'le ateşli polemiklere girdiği bir oturumda fenalaşarak hastaneye kaldırılıyor ama kurtarılamıyor...

OĞLAN BABAYA ÇEKER
Ali Kemal ile Gani, Nadide Hanım'ı vurarak cezaevine giren ve orada rahmetli olan Burhan Bey'in servetini, doğal olarak, rekor sayılabilecek bir sürede tarumar ediyor. Bunun üzerine Füsun cinnet geçirerek hem kocasını, hem kardeşini doğruyor ve bir kaz daha cezaevine giriyor. Burada kadınlar ağası olduktan sonra, cezaevindeki alış-veriş işlerinden bir birikim sağlıyor, çocuklarını okutuyor, memlekete hayırlı evlat olarak yetişmelerini sağlıyor. Yalnız oğlan babaya çektiği için onu küçük yaşta Yunanistan'a yolluyor, "Memlekete hayırlı bir evlat olamayacağına göre, bari zararı Yunanistan'a dokunsun," diyerek olayı teorize ediyor.
Finalin son sahnesinde Bennu'yu görmekteyiz. Jackies Club adlı gece kulübünde, masalarına oturduğu müşteriler kabaran konsomasyon faturasından şikâyet etmektedir, zira Bennu içerken orantısız güç kullanmakta ve fakat bana mısın bile dememektedir...
Darısı Yaprak Dökümü'nün başına...
Haberin fotoğrafları