*
Bu Filmde Bir Sürü Kitap Okuyorlar: Okuyucu'nun vizyona girişi doğrusu epey gecikti. Stephen Daldry'yi
Billy Elliot ve
Saatler'den (
The Hours) biliyorsunuz; yetenekli bir arkadaş. Ralph Fiennes ve Kate Winslet için de aynı şeyler söylenebilir. Ama filmin asıl yıldızı, David Cross. 1990'da
Almanya'da doğan Cross, film boyunca pek çok kitap okuyor. Mark Twain'in
Huckleberry Finn'i, Homeros'un
Odissea'sı,
Çehov'un
Küçük Köpekli Kadın'ı, bu kitaplardan bazıları.
*
Hannah Arendt, Okuyucu'ya İlham Vermiş: Okuyucu'nun prodüksiyonu için uğraşan Sydney Pollack ve Anthony Mingella, filmin çekimleri bitmeden vefat etti. Başrolü oynaması düşünülen Nicole Kidman'ın projeden ayrılışının nedeni ise tam tersiydi: Hamilelik. Kate Winslet,
Hayallerin Peşinde'de de (
Revolutionary Road) oynamak için rolü reddedince, onun yerine Naomi Watts, Marion Cotillard gibi isimler düşünülmüş. Ama iyi ki olmamış ve Winslet, çekim programında bir düzenleme yapıp
Okuyucu'nun başrolünde oynamış, diyoruz. Filmin uyarlandığı romanın yazarı Bernhard Schlink'e gelince... Muhtemelen bu haftanın kahramanı o. Dinbilimi öğrenimi gören ebeveynleri, Naziler yüzünden epey güçlük çekmiş olan Schlink, 1944 doğumlu. Çocukluğu Nazizmin çöküşü ve sonrasında yaşanan yeniden yapılanma döneminde geçen Schlink, tıpkı David Cross'un ve Ralph Fiennes'in canlandırdığı Michael Berg gibi 1960'ların hippi ortamında
Almanya'da hukuk okumuş. Tarih, adalet, hukuk üzerine düşünürken her şeyi sorgulamaya başlayan Michael Berg'in durumu, akla ünlü filozof Hannah Arendt'in önde gelen Nazilerden Adolf Eichmann'ın yargılanışı üzerine yazdıklarını getiriyor. Yalnızca kendisine verilen emirleri yerine getiren, iyi vatandaş ve emir kulu olan Eichmann'ın durumundan yola çıkan Arendt, 'kötülüğün banalliği' kavramını yaratmıştı. Kötülük demişken...
Okuyucu'da Berg'i canlandıran Ralph Fiennes'in en başarılı performanslarından birinin
Schindler'in Listesi'ndeki (
Schindler's List) Amon Goeth karakteri olduğunu hatırlatalım. Bu acımasız Nazi komutanının görev yaptığı kamptaki villasında uyanışını, uyku sersemi bir halde balkona çıkışını ve zevk için eline bir silah alıp kampta gözüne kestirdiği tutukluluları avlayışını hâlâ unutamadık.
*
Viggo Ne Güzel Duruyorsun Öyle: Kanun Benim'in orijinal isminin
Appaloosa olduğunu görenler şu soruyu soracaktır: "Appaloosa ne demek?" Güney Lousiana'daki Opelousas şehrinin okunuşu zaman içinde değişmiş ve bu hali almış. Burada yetişen bir at türünün adı olan Appaloosa, aynı zamanda 1960'ların sonunda kurulan ABD'li bir folk müzik grubunun adı. Ayrıca meraklıları 1966 tarihli Marlon Brando filmi
The Appaloosa'yı da hatırlayacaktır -ama o film atlar hakkındaydı.
Kanun Benim'de Appaloosa, kasabanın adı olarak karşımıza çıkıyor.
*
Viggo Rol Çalıyor: Harris'in filmdeki yardımcısı Viggo Mortensen'e
Village Voice'dan Chuck Wilson şapka çıkarıyor: "Kameranın önünde hareket etmeden dururken aklınızın hareket halinde olduğu hissini vermek özel bir sanattır. Bu sanatın ustalarından biri, özellikle kariyerinin son dönemini düşünürsek Paul Newman'dır; Robert Duvall da eminim ki
Appaloosa'da oynamış olmayı isterdi. Ve şimdi, bar tezgâhlarına, kapılara yaslanmaktan başka bir şey yapmıyormuş gibi görünen ama her sahnede rol çalan Mortensen var karşımızda. Tıpkı Harris gibi o da iyi bir dinleyici ve gerçek hayatta olduğu gibi filmlerde de iyi dinleyiciler çok az hareket eder."
Kanun Benim'in özel DVD edisyonu haziran ayında çıkıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 10 Nisan 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/10/cm/genc.html
Tüm hakları saklıdır.