Düğünkolik Senarist: Takıntılı insanlara bayıldığımız için bu hafta görmeyi en çok istediğimiz film elbette
Bir Alışverişkoliğin İtirafları olacak. Filmin yönetmeni P. J. Hogan'dan 'Wedding filmlerinin yönetmeni' olarak bahsetmekte bir sakınca olmasa gerek (Ne de olsa 1990'larda
Muriel's Wedding ve
My Best Friend's Wedding ile tanıdık onu). Bir süredir Kanyon gibi alışveriş merkezlerinde üç insan büyüklüğündeki dev alışveriş paketleriyle yapılan reklamlarıyla ilk anda merak uyandıran
Bir Alışverişkoliğin İtirafları'nın senaristi Tim Firth'e de dikkat. Helen Mirren ve Julie Walters'lı
Calendar Girls'ün senaryosu da onundu. Bu Cambridge mezunu (İngiliz edebiyatı okumuş) arkadaşın Colin'le bir ilişkisini ise keşfedemedik.
Isla Bildiğiniz Gibi Değil: Başroldeki Isla Fisher 'parasız kalınca ne yapacağını şaşıran alışverişkolik' rolüne hazırlanmak için alışveriş bağımlılarıyla tanışmış ve araştırmalar yapmış. Avustralyalı oyuncu 'overspender-underearner' (çok harcayıp az kazanan) bu insanların durumunu oldukça dokunaklı bulmuş. Peki kimdir bu duyarlı Isla Fisher, hangi duyarlı sanatçıyla birlikte dünyaya duyarlılık yaymaktadır derseniz? My name is Boooraaat! demekten başka çaremiz kalmıyor. Televizyoncu ve rapçi Ali G ve Kazakistan ulusunun kahramanı Borat olarak da bildiğimiz Sacha Baron Cohen'le nişanlı olan Fisher şimdilerde sevgilisiyle aynı filmde rol almanın yollarını arıyor. Sacha ve Isla'nın Olive isminde 16 aylık bir de kızı varmış.
Eleştirmenlerin İtirafları: Bir Alışverişkoliğin İtirafları, Türkçede de epey okuru olan Sophie Kinsella'nın romanlarından sinemaya uyarlanmış. Filmde alışveriş aşkını kontrol altında tutmaya çalışan kahraman, film eleştirmenlerini epey bir gıcık etmiş. "Bu ekonomik krizde alışveriş düşkünü karakterleri seyretmek biraz ayıp olmuyor mu yani?" diyen eleştirmenlere
Bir Alışverişkoliğin İtirafları tayfası da "Biz de zaten çok harcamak isteyip parasızlıktan harcayamama durumlarını anlatıyoruz, daha ne istersiniz?" cevabını vermiş.
Böyle Gazeteci Kaldı Mı?: Malum gazeteler, basılı dergiler dünyanın her yerinde sürdürülebilir ekonomik modeller bulma peşinde ve gazetecilik mesleğinin geleceği de internette diyorlar. Bu durumda
The Devil Wears Prada'da Anna Wintour'un asistanını oynayan Anne Hathaway'in,
Hitch'teki köşe yazarı Eva Mendes'in ve elbette
Sex and the City'nin yarattığı 'hayatını dedikodu, alışveriş, seks ve bir MacBook'la geçiren şık kadın gazeteci' efsanesi artık bitecek mi? Eğer Hollywood inandırıcılık istiyorsa
Bir Alışverişkoliğin İtirafları'ndaki dünyanın yavaş yavaş yerini başka karakterlere bıraktığını, mesela 'hayatını dedikodu, alışveriş, seks ve MacBook'la geçiren şık kadın internet yazarı'nın yeni efsanemiz olacağını anlamak zorunda.
Aristo Geldi Açılın: The Spirit'teki karakterlerden üçünün ismi ilginizi çekebilir: Logos, Pathos ve Ethos. Akla bu pazar akşamı
televizyon başında Oscar'ı alması için Akademi Tanrısı'na dua edeceğimiz
Slumdog Millionaire'deki Athos, Porthos, Aramis'li soruyu getiren bu üçlü, ismini Aristo üstadın retorikte inandırıcılığı sağlamak için şart koştuğu öğelerden almış. Mantık, Acı ve Karakter yani. Umalım ki bu üçüne de sahip olan
Slumdog'u pazar gecesi Akademi de Aristo ve sinema sanatı adına kutsasın.
Bu Güleryüz Başka: Havar filminin yönetmeni Mehmet Güleryüz, tıpkı
Benjamin Button'ın yıldızı Brad Pitt veya Steven Spielberg gibi 18 Aralık doğumlu olan ressam Mehmet Güleryüz değil. Bülent Oran, Kemal Sunal gibi önemli Yeşilçam simaları hakkında belgeseller çekmiş bir belgesel yönetmeni kendisi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 20 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/20/cm/haber,B26D6384F6CD44218BC3194F4C42A865.html
Tüm hakları saklıdır.