kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Cuma Sabah  
KAYA GENÇ
SİNEFİL

Recep İvedik gerçekten de hayvan mı?

Bu hafta Recep İvedik'in dönüş haftası. Bütün dağıtımcılar, stüdyolar, Hollywood, herkes hizaya gelmiş zaten baksanıza. Cumartesi gecesi belki Sevgililer Günü'ne alternatif kutlama olur diye program yapabileceğiniz Sevgililer Günü Katliamı ve Kate Hudson'la Anne Hathaway'li Gelinlerin Savaşı bir yana, her taraf bugünden başlayarak Recep İvedik'in kahkahasıyla dolacak. O zaman Türk sinemasının yeni komedi kahramanının en önemli özelliklerini yeniden hatırlayalım.

* Hayvandır: Yeni bölümde Recep İvedik iş arıyor, rekabetçi iş dünyasında kendine yer edinmeye çalışıyor. Ama bu onun hâlâ gerçek bir hayvan olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
İvedik medeniyetten nasibini almamış ruhu, davranışları ve kişiliğiyle evcilleşmemiş bir mahluk.
Bu özelliğiyle kızları peşinden sürüklüyor, erkeklere rol modeli oluyor. Bir anlamda Jean- Jacques Rousseau'nun Emile kitabındaki gibi bir proje İvedik. 'Medeni olmak mı yoksa hayvan olmak mı iyidir'i bize tartıştırıyor.

* Küfretmeyi sevendir:
Şifresiz hiçbir televizyon kanalında erotik yayını olmayan, cinselliğin bastırıldığı, herkesin ahlâklı rolü yaptığı bir toplumda Recep İvedik karşısına gelen her türlü karaktere ana avrat düz gitmeyi misyon edindi.
Yeni bölümde küfürlerin sayısı azalmış olsa da katıldığı konferansta karşısındakilere 'kodamanlar!' dedikçe yüreğimizin yağı eriyor. Çünkü İvedik kamusal alanda küfretmenin zevkini seyirciye yaşatıyor.

* İyi insandır: Rahat bir karakter olduğu için İvedik kötü özelliklerini bastırmaz ve hep bir melek kadar iyi ruhuyla aramızda dolaşır.
İkinci bölümde çok iyi bir arkadaş, tam bir dost olduğunu kanıtlıyor ve daha önce otel görevlileriyle takılırken şimdi kendine iş arkadaşları ediniyor, golf sahalarına iniyor. Güçlü ve kendinden emin kişiliğiyle de hemen sevgili arkadaşları arasında bir rol modeline dönüşüyor.

* İnatçı keçidir: İstediği bir şey varsa mutlaka ele geçiren İvedik'ın canı bu bölümde mesela Starbucks'ta Oralet içmek istiyor. Bu durumda normalde ne olur? Oralet olmadığı için başka bir içeceğe yönlendirilirsiniz. Ama İvedik'in karşı konulamaz kişiliği sayesinde Starbucks tarihinde bir ilki gerçekleştiriyor, bir müşterisine, Recep İvedik'e Oralet servisi yapıyor (bunu mahallenizdeki Starbucks'ta denemeyiniz).

* Otorite savardır: Onu bir reklam ajansında çalışırken izlediğimiz yeni bölümde yine vurguladığı gibi kendini bir hayvan olarak gören ama evcil hayvan olmadığını söyleyen Recep İvedik, ilk bölümde kaldığı otelin yöneticilerini ve otorite figürlerini bir güzel haklıyordu. Ama ikinci bölümde babaannesi sahneye çıkıyor ve İvedik'e hükmetmeye çalışıyor.

* Yoksa bu yılın en kötü filmi mi? Gelinlerin Savaşı'nda Kate Hudson'ın karakteri Liv'in elbisesini Vera Wang tasarlamış. ABD'li tasarımcının Virginia Gown adını verdiği elbisenin fiyatı ise 18 bin dolarmış. Geçen ay ABD'de gösterime giren Gelinler Savaşı şimdiye kadar 50 milyon dolardan fazla gişe hasılatı yaptı. Rolling Stone'dan Peter Travers'a göre "2009'un bu ilk büyük stüdyo filminin aynı zamanda 2009'un en kötü filmi olma olasılığı epey yüksek. Gelinlerin Savaşı yalnızca erkeklere hayatı cehennem edecek bir kız filmi değil, her cinsiyet ve yaştan bütün film meraklılarının kafataslarını dumura uğratacak nitelikte bir film... Gelinlerin hayatını anlatan bir reality-show programı gibi, varolan en düşük beğeniye sesleniyor. Gişede deli gibi iş yapacak yani. Tanrı Amerika'yı korusun."

* 3 boyutlu klostrofobi: Sevgililer Günü Katliamı, George Mihalka'nın 1981 tarihli My Bloody Valentine'ının 3 boyutlu film teknolojisi kullanılarak günümüze uyarlanmış hali.
Klostrofobisi olanlara önermiyoruz çünkü filmin bir kısmı Pennsylvania'daki bir kömür madeninde çekilmiş, insan boğulacakmış gibi oluyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın