"Başkanımızın parası Cavcav lirası"
AA
Giriş Saati : 03.04.2009 13:49
Güncelleme : 03.04.2009 18:59
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Samet Aybaba, kulübün maddi anlamda problemi olmadığını, kulüp başkanı İlhan Cavcav'ın tüm problemleri çözdüğünü belirtti. ..
Aybaba, Futbol Federasyonu'nun aylık resmi yayın organı Tam Saha dergisinin nisan sayısında yayınlanan röportajında, Gençlerbirliği'nin gerçekten bir sisteme bağlı olması durumunda hiçbir kriz yaşamayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Gençlerbirliği'nin maddi anlamda bir problemi yok. Başkanımız bütün bu problemleri çözüyor. Gerçi onun parası da Cavcav lirası; dolardan, avrodan daha kıymetli. Eğer gerçekten bir sisteme bağlı, bir şeyleri geliştirerek yapalım diye düşünülürse Gençlerbirliği bu ligin beş takımından biri olur, hiçbir kriz yaşamaz, devamlı oyuncu üretir, para kazanır ve asla alta düşmez.''
Teknik direktör olarak hedefinin, bildiği doğrularla çalışmayı sürdürmek olduğunu anlatan Samet Aybaba, ''Gönül ister ki imkanları daha iyi olan takımları çalıştıralım, şampiyon yapalım. Avrupa'da hedefleri olan kadrolar kuralım, milli takımı çalıştıralım, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında hedeflere yürüyelim'' derken, ''Beşiktaş hayaliniz devam ediyor mu? Bunu her zaman söylerdiniz'' şeklindeki soru üzerine, ''Söylerdim, ama artık çok uzak kaldı'' diye yanıt verdi.
''HER OYUNCUYA DAVRANIŞ ŞEKLİNİZ FARKLI OLMALI''
Samet Aybaba, oyuncuları yönetmenin bir sanat olduğunu belirterek, ''Bu anlatılmaz, yaşanır. Her oyuncuya karşı davranış şekliniz farklı olmalıdır'' dedi.
Bugüne kadar oyuncularıyla hiçbir probleminin olmadığını vurgulayan Aybaba, şu ifadeleri kullandı:
''Bazen bir mimik bile bir oyuncunuzu motive etmeye yeter. Her oyuncunun farklı bir yapısı var, hepsi farklı yörelerden gelmiş, farklı kültürleri var. İyi diyalog kurmak için onu anlayabilmek lazım. Karşınızdakini anlayabilmek de bir sanat. Onlar benimle ilişkilerinin aile gibi olduğunu ama işlerini iyi yapmadıkları zaman da başlarına ne geleceğini iyi bilir. Çünkü bu iş böyle yapılır.''
Samet Aybaba, çalıştırdığı takımlarda sadece iyi futbol oynamayı ön planda tuttuğunu anlatarak, şöyle devam etti:
''Benim takımım iyi pas ve iyi atak yapmalı, oyucularım hep pozitif düşünmeli. Sadece oyuna karşı değil, rakibe ve hakeme karşı da pozitif olmalı. Koşan, mücadele eden, topu iyi kullanan bir takımım olsun isterim. Bir de bazı antrenörler çizgiye gelene kadar, bazıları da çizginin içinde iyidir. Hakem düdüğünden sonra çok etkiliyimdir, oyunu çok iyi okurum. Eskiden liberoydum, zeki adamım yani.''
Yayın tarihi: 3 Nisan 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/03//haber,0CE8B8314CEF45EA98E01EC7BB0DA13F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.