kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Mart 2009, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Parti içinde çatışma istemem"

Giriş Saati : 30.03.2009 14:11
Güncelleme : 30.03.2009 23:20
Yeni Haber
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin başında saygıdeğer, olgun, bize yol gösteren, birikimleriyle bize örnek olan bir liderimiz var'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Seçim Koordinasyon Merkezi'nde düzenlendiği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

''İstanbul'da kalmaya devam edecek misiniz?'' sorusu üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, ''Ben zaten İstanbul milletvekiliyim'' dedi.

Daha önce de İstanbul'a geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, adaylık süreciyle adının öne çıktığını, İstanbul'un trafik ve kent yoksulluğu sorununa ilişkin çalışmaları bulunduğunu da anımsattı.

Kılıçdaroğlu, ''İstanbul'u terk etmek ve İstanbul'dan ayrılmak gibi bir şey söz konusu değil'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan, önümüzdeki seçimlerde Serdar Kepenek gibi yetenekli kişileri aday gösterir mi?'' sorusu üzerine de ''Sayın Başbakan, Serdar Kepenek'i listesine alır mı bilmiyorum, ama sayın Başbakan'ın bugüne kadar izlediği tutuma bakılırsa normal alabilir. Alırsa yanlış yapar''dedi.

İstanbul'u bilmediği yönünde eleştiriler olduğu da hatırlatılan Kılıçdaroğlu, ''İstanbul'u en iyi bilenlerden birisiyim. Sayın Başbakanı da Sayın Kadir Topbaş'ı da İstanbul'da gezdirebilirim. Görmediği yerlere götürebilirim, görmediği insanlarla tanıştırabilirim. Görmediği yoksul ailelerle tanıştırabilirim. Hatta arzu ederlerse sorunları bizzat yaşayan insanlarla sayın Topbaş'ı bir araya getirebilirim'' dedi.

CHP GENEL BAŞKANLIĞI

Kılıçdaroğlu, ''Bugün bazı gazetelerde sizinle ilgili 'CHP yeni liderini buldu' deniliyor. CHP Genel Başkanlığını düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine de şunları kaydetti:

''CHP'nin başında saygıdeğer, olgun, bize yol gösteren, birikimleriyle bize örnek olan bir liderimiz var. Dolayısıyla biz İstanbul Anakent Belediyesi ile ilgili sorunlarımızı, çözümlerimizi dile getirdik. O tür bir benzetme olur mu, olmaz mı o medyanın kendi yapacağı bir şey. Benim düşüncem, yapım böyle bir şeye uygun değil. Ben çatışma istemem hiçbir zaman. Parti içinde çatışma asla istemem. Partimiz gerçekten de özellikle son yıllarda kendisine uygun bir çalışma metodunu izliyor. Herkesin görevi var, herkesin görev alanları var. O görev alanları içinde oturup çalışıyoruz, üretiyoruz, ürettiklerimizi paylaşıyoruz. Çatışma kültürünü CHP dışına çıkaracağız. Bu konuda kararlıyız.''

13 PUANLIK ARTIŞIMIZ VAR

''Kendinizi bu seçimde başarılı buluyor musunuz?'' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, seçime giren siyasi partiler içinde en ciddi başarıyı kendilerinin sergilediğini dile getirerek, ''13 puanlık artışımız var. Bütün ilçelerde oransal olarak da artışımız var. Belediye başkanlığı sayısını yüzde 300 artırdık. AKP'nin geçmişte çok güçlü olduğu Kartal gibi, Maltepe gibi, Sarıyer gibi yerleri de almışız. Adalar... Sonuçta baktığınız zaman... Elbette isterdik ki anakent belediye başkanlığını da alalım. Asıl mücadelemizin yöneldiği hedef de zaten orasıydı. Bu gerçekleşmedi. Ama bunun gerçekleşmemesinin bizim başarısızlığımız olarak yorumlanmaması gerektiği kanısındayım'' diye konuştu.

Bir başka soru üzerine de Kılıçdaroğlu, seçim kurullarında bilgisayar sistemlerinin bir süre çalışmamasına ilişkin eleştirileri dün de ifade ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

''Sistem çökmesi... Bu doğrusunu isterseniz Türkiye'ye yakışmayan bir tabloydu. Sayın Başbakan bir açıklama yaptı, 'onların muhatabı var' dedi.Bizim sorunları yansıtacağımız kişi politikacılardır. Biz gidip bürokratları doğrudan hedef almayız. Bu doğru olmaz, ama sayın Başbakan henüz bunu algılamış değil. Umuyorum algılar. Seçim sonuçları konusunda da Sayın Başbakan gerekli dersleri çıkaracağını söyledi. Umuyoruz çıkarsınız. Sonuçta halkımız gerçekten de güzel bir tablo ortaya çıkardı. O tek parti hükümetlerine özgü sert üslup, 'ben her şeyi yaparım' edasıyla yola çıkıp insanları büyük ölçüde aşağılayan bir tavrı, halkımızın kabul etmediği ortaya çıktı. Bu süreçte AKP, bu seçimden kendisine ders çıkarmış olur.''