Giriş Saati : 29.03.2009 23:45 Güncelleme : 30.03.2009 01:57
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimleri değerlendirirken, ''Bu akşam sayımlar bittikten sonra neticelenecek olan seçimin sonucundan da tabii ki mesajı alacak, ona göre, bundan sonraki süreçte dersimizi daha farklı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Başarıdan da başarısızlıktan da ders çıkarmayı, siyasetin kalite kazanması için önemli buluyoruz'' dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, demokrasi tarihinin önemli bir dönüm noktası olan 29 Mart yerel yönetim seçimlerinin sonuçlanmak üzere olduğuna işaret ederek, ''ortaya çıkacak sonucun, millete, ülkeye ve tüm yerel yönetimlere hayırlı olmasını'' diledi.
''Aslında bugün sevinçliyiz. Millet iradesi bir kez daha ülkemizin demokratik olgunluğuna yakışan bir şekilde tecelli etti'' diyen Erdoğan, ''ancak buna gölge düşürme gayreti içinde olanlar bulunduğunu'' söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çok ilginçtir, şöyle yarım, bir saattir bazı televizyon kanallarını izliyorum. Bakıyorum, çıkıp televizyon kanallarında konuşan adaylar veya parti temsilcileri, yok bilmem elektrikler kesildi, yok bilmem veri girilemiyor, yok bilmem şöyle oldu vs. Tamam da bunların muhatabı bellidir. Ve Yüksek Seçim Kurulu bununla ilgili çalışmalarını yapmıştır. Az önce de çalışmalar sağlıklı şekilde tekrar başlamıştır. Buna şimdiden şaibe düşürmeyi, böyle bir gayretin içine girmeyi gerçekten, etik açıdan doğru bulmuyorum. Aslında demokrasimiz gücüne güç katmıştır.''
Erdoğan, bugün, milletin hür iradesiyle bir kez daha sandık başına gidildiğini ve hür iradenin tecelli ettiğini belirterek, Türkiye'yi ileriye götürecek demokratik bir seçimin yapıldığını ifade etti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
''Şu husus, özellikle altını çizmek istediğim bir husus; seçimin rakamsal sonucu her ne olursa olsun, kazanan milletimizin asil iradesi, demokrasi olmuştur, Türk siyaseti olmuştur. 6,5 yıl boyunca her fırsatta ifade ettiğim bir hususu bir kez daha tekrarlamak istiyorum; AK Parti kurulduğu andan itibaren, milli iradeye, milletin tercihlerine saygılı olmuş, halkımızın gösterdiği istikamette yol almıştır. Biz, her seçimi, halkımızın iradesini doğrudan yansıtan bir mesaj olarak gördük. Bu mesajı doğru okumaya, anlamaya, bu mesaja göre siyasetimizi şekillendirmeye çalıştık. Bu yüzden her seçimi siyasetimize yön veren, şekil veren, siyasetimizin ana eksenini belirleyen halkımızın bir mesajı, bir millet iradesi olarak algıladık. Milletimizin verdiği mesajı doğru okumaya, anlamaya, bu mesajdan dersler çıkarmaya özen gösterdik. Şimdi, bu akşam sayımlar bittikten sonra neticelenecek olan seçimin sonucundan da tabii ki mesajı alacak, ona göre, bundan sonraki süreçte dersimizi daha farklı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Başarıdan da başarısızlıktan da ders çıkarmayı, siyasetin kalite kazanması için önemli buluyoruz. 29 Mart yerel seçim sonucunu da bu anlayışla değerlendiriyoruz. Milletimizin verdiği mesajı tüm boyutlarıyla ele alıyoruz, ele alacağız. Bu çerçevede, önümüzdeki günlerde bu yönde daha kapsamlı değerlendirmeler yapmamız, iller, ilçeler ve beldeler düzeyinde milletimizin ortaya koyduğu iradeyi anlamaya çalışmamız önem taşıyor.''
Erdoğan, ''seçilen arkadaşlarının omuzlarına emanet yüklendiğini'' belirterek, ''Emanet bilinci olanlar iyi bilirler ki kimse milletin emanetini taşırken şımarma, rehavete kapılma, iradesini kendisine teslim edenlerden kopma hakkına sahip değildir. Zira emaneti taşımak, emin olmayı, dolayısıyla vakur olmayı gerektirir'' diye konuştu.
YAZICIOĞLU'NUN VEFATI
Başbakan Erdoğan, seçim sandığının kurulmasına sayılı günler kala, Kahramanmaraş'tan gelen acı haberle ülkenin sarsıldığına dikkati çekerek, ''Türkiye'nin çok değerli, çok asil bir evladını ve birlikte yolculuk yaptığı vatandaşlarını kaybettiğini'' söyledi.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 3'ü siyasetçi, biri medya mensubu ve biri pilot 5 kişinin hayatını kaybetmesiyle yüreklerin dağlandığını ifade eden Erdoğan, ''Muhsin Bey kardeşimin ve arkadaşlarının ebedi mekanları cennet olsun. Eşinin, evlatlarının, aile yakınlarının, sevenlerinin ve aziz milletin başı sağ olsun. Bir kez daha geride kalanlarına Allah'tan sabır ve rahmet diliyorum'' dedi. ''BEDEL ÖDEMEYİ GÖZE ALDIK''
''Şimdi milletin verdiği kararı hep birlikte değerlendirme zamanıdır'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''6,5 yıldır hükümette, 5 yıldır yerel yönetimlerde çok hizmet yürüttük, önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Ülkemiz için, milletimiz için yapacak daha çok işimiz var. Hiçbir zaman ayrıştırıcı siyasetin tuzağına düşmedik. Hizip siyasetini, zümre siyasetini, kavim siyasetini, kabile siyasetini, bölge siyasetini elimizin tersiyle red ettik. Belki bunun bir bedeli de oldu, ama biz bu bedeli ödemeyi göze alarak bu adımları attık. Çünkü bir şeylerin değişmesinin gereğine de inandık. 3 Kasım 2002'deki gibi, 28 Mart 2004'deki gibi, 22 Temmuz 2007'deki gibi bugün de milletimizin takdirine saygımız sonsuzdur.''
Erdoğan, bugünkü seçimlerde il genel meclisi ve belediye başkanlığı oylarında AK Parti'nin yine açık ara önde olduğunun ortaya çıktığını belirterek, ikinci ve üçüncü sırada gelen muhalefet partilerinin toplam oyunun AK Parti'nin gerisinde kaldığına ya da aynı oranda olduğuna dikkati çekti.
''AK PARTİ KENDİSİYLE YARIŞTI''
AK Parti'nin hem oy yüzdesinde hem belediye başkanlığı sayısında CHP ve MHP'nin toplamını geçtiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Bir başka ifadeyle AK Parti, önceki yerel seçimde aldığı sonucu aşmak için bir çaba ortaya koymuştur. Tabiri caizse kendi kendisiyle yarışmıştır. Çıkan sonucun, açık bir şekilde AK Parti'nin milletimizden bir kere daha güvenoyu aldığının bir göstergesi olduğu söylenebilir. Nitekim meydanlarda hep bir şey söyledik; bu seçimin birinci partisi kim olacak? Önemli olan budur. Birinci parti olmayı hedeflemeyip, bize belli bir çıta belirlemeye kalkışanlar öyle zannediyorum ki aklı selim yorumcular tarafından gayet güzel ve anlamlı şekilde değerlendiriliyordur.
AK Parti, toplumsal merkezdeki konumunu pekiştirmiş, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle tüm Türkiye'yi kucaklayan en büyük siyasi parti olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. AK Parti'yi masaya yatıracaksınız, 81 vilayette AK Parti'yi göreceksiniz. Diğer partileri masaya yatıracaksınız, onları 81 vilayette göremeyeceksiniz. İşte bizim farkımız bu. Biz tüm Türkiye'yi kucaklıyoruz, ama ne yazık ki diğerleri belli yerlerde kalıyorlar.
Şimdi yeniden koşuya devam edeceğiz. Bir kez daha durmak yok, hizmete devam. Halkımızın hizmetinde olacağız. Atatürk'ün de dediği gibi, millete efendilik yoktur, millete hizmet etmek vardır. Biz bu milletin hizmetkarıyız.''
''Tüm illerin, ilçelerin, beldelerin ve köylerin gelişmesi, imkan ve kaynaklarının artması için, kimsenin aç kalmaması ve yüzünün gülmesi için koşacaklarını'' dile getiren Erdoğan, demokrasi, adalet ve merhametin her yeri kuşatması için çalışacaklarını vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu noktasından hareketle bunu tüm vatandaşlara aynı hassasiyetle yaşatmaya gayret edeceklerini belirten Erdoğan, ''Sonuna kadar demokrasi, sonuna kadar özgürlük, sonuna kadar hukuk ve adalet iddiamızı hayata geçirmek için koşacağız'' dedi.
''KİMSE SANDIKTAN ÇIKAN İRADEYİ KÜÇÜMSEMESİN''
Başbakan Erdoğan, ''Bugün yeni başlangıç noktasındayız. Bundan sonraki rotamızı da yine milletimizin iradesi belirleyecek. Zira karar milletin olduğu gibi istikameti belirleyen de millettir'' diye konuştu.
Türkiye'nin bu kadar güçlenmiş bir demokrasiyle eski kaos ve kriz günlerine dönmeyeceğini ifade eden Erdoğan, ''29 Mart seçim sonuçları bir kez daha demokratik istikrara, hizmete ve yatırıma, birlik ve beraberliğe işaret etmiştir'' dedi.
Kimsenin sandıktan çıkan iradeyi küçümseme hakkını kendinde görmemesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, milletin ortaya koyduğu iradenin saygın, muteber, belirleyici ve siyasetin yol haritası olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Umarım siyaset kurumu bir bütün olarak milletin verdiği bu mesajı doğru yorumlayacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, seçilen yerel yöneticilerin büyük bir sorumluluğu omuzladıklarını bugünden hissetmelerini istedi. Erdoğan, ''Bilsinler ki bu ülkenin çözülemeyecek sorunu yoktur. Yeter ki hepimiz Türkiye ölçeğinde büyük düşünelim. Yeter ki milletin emanetine sahip çıkalım. Yeter ki eser vermeye, iz bırakmaya odaklanalım'' diye konuştu.
Seçim sürecinde maksadı aşan beyanlar, ifadeler ve talihsizliklerin geride kaldığını dile getiren Erdoğan, yeni dönemin rekabet ettikleri siyasi partiler için de yeni bir başlangıç olmasını diledi. Erdoğan, ''Bize göre demokratik rekabet çoğulcu demokrasinin gereğidir, olmazsa olmaz şartıdır'' dedi.
Yerel seçimlerin ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, halkın iradesinin sonucu olarak sandıktan başarıyla çıkan tüm belediye başkanlarını, meclis üyelerini, muhtarları kutladı ve başarılar diledi.
Başbakan Erdoğan, seçimde görev alan tüm personele ve güvenlik güçlerine, seçim sonuçlarını ileten gazetecilere ve iradesini sandığa yansıtan vatandaşlara teşekkür etti.
Erdoğan, AK Partililerden ve diğer siyasi parti mensuplarından da il ve ilçe seçim kurullarındaki işlemleri takip etmelerini istedi.
Başbakan Erdoğan, açıklama yaptığı sırada gelen sonuçlara göre, yerel seçim öncesinde ellerinde bulunan 11 büyükşehir belediyesinden birini kaybettiklerini, 65 il belediyesinden 36'sını kazandıklarını bildirdi. Erdoğan, sayımların devam ettiğine dikkati çekerek, bu sayılarda değişim olabileceğini söyledi.
Basın toplantısında, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Tanrıverdi, Necati Çetinkaya, Haluk İpek, Bülent Gedikli, Genel Sekreter İdris Naim Şahin ve Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da hazır bulundu.
Seçimde ortaya çıkan tablonun kendisini ''tatmin'' edip etmediği sorusuna Erdoğan, şu karşılığı verdi:
''Seçim öncesi bir kaç televizyon kanalına çıktığımda bununla ilgili tahminler sorulmuştu. Ben o zaman iki kriterimin olduğunu söylemiştim. Bunlardan bir tanesi, 28 Mart 2004 seçimleridir. Yerel seçim olması hasebiyle de 'bu seçimi yerel seçim bazında değerlendiririz' demiştim. Ve şu anda da 1. kriter işliyor. Nihai rakamları aldığımız zaman, bakalım nerede duracak bunu göreceğiz. Ona göre de değerlendirmemizi yapacağız. 1 puan mı düşmüş, 2 puan mı düşmüş... 42 puandı biliyorsunuz bizim 28 mart seçimlerinde. Bunun dışında bir de 22 Temmuz seçimleri -ki milletvekili seçimiydi- il genel meclisi oylamalarında da orayı yakalamayı hedefleriz, bunu söylemiştik.
Şu anda tabii görünen o ki bizim 22 Temmuz'da il genel meclisinde aldığımız oyu alamayacağımız, alamadığımız gözüküyor. Ama 42 puanla ile ilgili olarak, yerel seçime göre onun şöyle 1-2 puan belki aşağısında bir netice ortaya çıkacak ki ben bunu da özellikle şu süreç içinde arkadaşlarımızla değerlendirmemizi enine boyuna yapacağız. Nerede bir eksiklik var, nerede bir yanlışımız var, niçin biz bu noktaya düştük, daha fazla oy alamadık bunun değerlendirmesini yapacağız, ona göre de eksikliklerimizi gidererek bundan sonraki sürece o şekilde girecek, yolumuza da o şekilde devam edeceğiz.''
''TATMİN ETMİŞ DEĞİL...''
''Sizin ne kadar iddialı bir siyasetçi olduğunuzu biliyoruz. Bu rakamlar size yetti mi?'' şeklindeki soruyu ise Erdoğan, şöyle yanıtladı:
''Bana göre, siyasetçinin iddiasız olanının, olmaması gerekir. Eğer iddiasız bir siyasetçi varsa siyaseti zaten yapmasın. Tabii iddialı olacağız. Bu oranlar sizi tatmin etti mi derseniz, tabii ki şu andaki görüntüye bakarsak, tatmin etmiş değil. Çünkü, daha ileri olmasını isteriz. Onun için söylüyorum zaten. Nerede eksiğimiz var, bunu ona göre gidereceğiz. Bütün siyasi partilerin hedefi, tek partidir, o da AK Parti'dir. Bu mücadeleyi biz sadece parlamento içi, parlamento dışı muhalefete karşı vermedik, bunun dışında da bir çok medya gruplarına karşı da bu mücadeleyi verdik.
Bu mücadelenin neticesinde üstelik de küresel finans krizin de olduğu bir dönemde böyle bir seçimi yaşadık. Bu finans krizine rağmen de böyle bir neticenin çıkmış olması, çünkü meydanlarda konuşulan şey yerel yönetim değil, sadece işte küresel finans krizinin ortaya koyduğu neticenin bir iki başlığı konuşuldu. Geneli yine konuşulmamıştır. Buna rağmen böyle bir netice çıkmıştır. Öyleyse biz, buradaki eksikliğimizi nasıl gidereceğiz, bunun gayreti içine olacağız. Bunu da inşallah çözeceğiz, çözeceğimize de inanıyorum.''
KABİNE REVİZYONU
''Bu seçim sonuçları kabine revizyonu üzerinde etkili olabilir mi?'' sorusuna ise Erdoğan, şu yanıtı verdi:
''Kabine revizyonu seçimin neticesi meselesi değildir. Yani kabinede değişiklik seçimle bağlantılı olarak da yapılabilir ama seçimle bağlantısı olmadan da yapılabilir. Gerekli olan birşeyi değerlendirmelerin içerisinde yapar, ondan sonra da kabinede böyle bir değişiklik de seçim sonrasında bu adımı atarak, yola devam etmek grubumuz içerisinde de anormal birşey olmayacağı gibi, kabinenin içindeki arkadaşlarım tarafından da anormal karşılanmayacaktır, karşılanmamalıdır. Çünkü eninde sonunda burada yaklaşık 6.5 yıldır iktidarda olan bir partiyiz. Zaman zaman bu değişiklikleri yaptık, bundan sonra da yapacağız, yapmaya devam edeceğiz kimse ilanihaye orada oturacak değil, biz de oralarda oturacak değiliz. Bunlar değişebilir, değişmelidir.''