Berlin yine yapacağını yaptı. Son yıllarda hep olduğu gibi, izleyenleri pek etkilemeyen gösterişsiz bir film Altın Ayı'yı kapıverdi. Tıpkı geçen yıllarda Moğol filmi Tuya'nın Evliliği veya geçen yılın Brezilya filmi Seçme Birlik gibi. Bu filmlerin ortak özelliği, sinemaları gelişmemiş ülkelerden gelmeleri. Sanki Berlin böylece alabildiğine 'paternalist' bir tavır alıyor, Üçüncü Dünya'nın babası kimliğine bürünüyor. Ama daha mütevazı biçimde (örneğin FIPRESCI-sinema yazarları ödülüyle) değerlendirilmeleri gereken bu filmlerin böylesine pohpohlanması, sinema sanatına da, Berlin'e de çok şey katmıyor. Nitekim Seçme Birlik, Berlin Festivali'nin kendi ülkesinde, yani Almanya'da gösterime bile girmemişti. Bu yılın Peru filmi Matemin Sütü de öyle. Alabildiğine folklor ve egzotizm yüklü bu filmin yarısında çıkmıştım. Tıpkı geçen yılın Seçme Birlik'inde olduğu gibi... Ama genel olarak sevilen ve övülen Alman, İran, Fransız, Uruguay vb. filmlerine karşın, jüri bu filmi seçti. Demek ki artık Berlin'in farklı, yeni ve taze sinemaların buluşma yeri olduğu tescil edilmiş oldu. Hayırlı olsun!
Yayın tarihi: 14 Mart 2009, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/14/ct/haber,B8E027E16EE046968C4A3EEFCE9B4F64.html Tüm hakları saklıdır.