kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Yönetmen Ümit Ünal (solda) ve yazar Hasan Ali Topbaş, sinemacıların Türk edebiyatından daha sık faydalanması gerektiğini düşünüyorlar.

Kayıplar diyarında yazar ve yönetmen

OLKAN ÖZYURT
27.02.2009
Gölgesizler romanının yazarı Hasan Ali Topta. ile kitabı aynı adla sinemaya uyarlayan Ümit Ünal, bu hafta vizyona giren filmden son derece memnun. İşte faydalı işbirliğinin 'sırları...'..
Türk sinemasının edebiyatla ilişkisinin zayıfladığı bir dönemde arka arkaya edebiyat uyarlamaları izleyerek umutlanıyoruz. Malum Güz Sancısı'ndan sonra bu hafta da Hasan Ali Toptaş'ın en önemli romanlarından Gölgesizler'in, Ümit Ünal'ın eliyle sinemaya uyarlanmış filmi vizyona girdi.
Oldukça kalabalık bir oyuncu kadrosuna sahip filmde, kuş uçmaz kervan geçmez bir köyde yaşanan 'kayıp ruhların' öyküsü anlatılıyor. Kitabında bir anlamda, her dönem ve her yerde kıyıda kalmanın, umursanmamanın yarattığı ruh halini şiirsel bir dille anlatan Toptaş, malum son yılların gözde yazarlarından biri.
Ankara'da yaşıyor... Ümit Ünal ise işinin ehli bir yönetmen ve Türk sinemasının en iyi senaristlerinden biri. Ünal, kendisine Hakan Karahan'dan gelen teklifle Gölgesizler'i çekmeye karar veriyor. Son tahlilde kitabın yazarı Hasan Ali Toptaş da, senaristi ve yönetmeni de ortaya çıkan filmden pek memnun.
Sinemada söz konusu uyarlama olunca, böyle bir durum pek mümkün olmaz. Ama işin sırrı nedir diye merak ettik ve Hasan Ali Toptaş ile Ümit Ünal'ı bir araya getirdik.

- Gölgesizler'in sinemaya uyarlanma süreci sizler için nasıl bir deneyim oldu?
- Hasan Ali Toptaş: Tabii, Gölgesizler'in filme çekilmesi benim aklımdan geçen bir şey değildi, hiç düşünmemiştim.
Teklif geldiğinde, kısa, çok kısa bir tereddüt yaşadım. Sonra, bunun yersiz olduğunu düşündüm. Zaten bir romanın birebir filme çekilmesi imkânsız bir şey, bu eşyanın tabiatına aykırı. Sinemayla edebiyat ayrı ayrı disiplinler çünkü. Dilleri, malzemeleri, algı ortamları, her şeyleri farklı. Dolayısıyla, tedirgin olmamı gerektirecek bir şey olmadığını düşündüm sonuçta ve kabul ettim. Film setine gidip çekimleri izlemek benim için farklı bir deneyimdi.

- Ümit Ünal: Yapımcımız Hakan Karahan'dan ilk teklif geldiğinde ben görüşmeye, teklifi reddetmek üzere gittim (Gülüyor). Çünkü birtakım tedirginliklerim vardı. Öncelikle kitabın sinema diline uyarlanmasının çok zor olduğunu düşündüm. Ama sonra bunun aşılabileceğini düşündüm. Lakin kitap, anlattığı konularla çok cesurca çıkışlar yapıyor. Yapımcıya 'Türkiye'yle ilgili bu kadar sert şeyler söylemek istiyor muyuz?' diye sordum. Bir de ticari şansının olmayabileceğini söyledim. Yapımcı Hakan Karahan da güzel bir film yapmak istediğini söyledi. Sonra işe başlayınca Hasan Ali Bey bizi çok serbest bıraktı. Açıkçası bu film, benim Gölgesizler yorumum, yani bir anlamda 'cover'ım.

- Kitabın sinemaya uyarlanmasındaki zorluklar nelerdi, Ümit Bey?
- Gölgesizler engin bir kitap, ama bir yorum getirmeden sinemaya uyarlanamayacak bir kitap. Mutlaka bir yerinden tutup dramatik bir akış yapmak durumundasınız. Bunun için, Gölgesizler filmini, kitabın filmi olarak algılamamak gerek.

- Hasan Ali Bey siz bu yorumu nasıl buldunuz?
- Ümit Ünal'a senarist olarak da, yönetmen olarak da güveniyordum zaten. Romanın ruhuna halel gelmesin diye elinden gelen titizliği gösterdi.
Ben Ümit Ünal'ın yorumunu sevdim, bence çok başarılı bir film çıktı sonuçta.
Haberin fotoğrafları