kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Mart 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Erdoğan'dan IMF çıkışı

AA
Giriş Saati : 11.03.2009 14:51
Güncelleme : 11.03.2009 18:33
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak, oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın'' dedi..
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''büyük işverenlerin, bankaların zor durumda'' olduğunun söylendiğini ifade ederek, ''Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak, oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın'' dedi.

Erdoğan, partisince Ordu'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Ordu'nun ''Ak hizmetlerle tanışacağını'' söyledi.

Türkiye ve Ordu'nun, büyüklüğüne yaraşır bir karar vereceğini, ''istikrara, ekonomik kalkınmaya devam'', ''AK belediyecilikte durmak yok, yola devam'' diyeceğini belirten Erdoğan, ''İşimiz hizmet, gücümüz millet. Mesele bu'' diye konuştu.

Uzmanlık alanlarının belediyecilik olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Takım oyunu gibidir, takım. Yerelde güçlü olacaksın, merkezde güçlü olacaksın. Ne kadar güçlü olursan inanıyorum ki hizmet o kadar da farklı olacaktır'' ifadesini kullandı.

Erdoğan, son 6.5 yılda her alanda çok önemli başarılara imza attıklarını, ekonomide, iç politikada, dış politikada, sosyal yaşamda Türkiye'yi çok farklı bir kulvara, boyuta taşıdıklarını anlattı.

Kendilerinden önceki dönemde enflasyon rakamlarının ülkenin, çiftçinin, memurun belini büktüğünü söyleyen Erdoğan, hükümetlerin, siyasi partilerin enflasyona yenik düşüp, kaybolup gittiklerini, kendilerinin ise ''enflasyon belasına'' son verdiklerini kaydetti.

''KÜFÜRLE, HAKARETLE İŞİM OLMAZ''

''Diğer liderler gibi küfürle, hakaretle işi olmadığını'' dile getiren Erdoğan, ''Sadece tespitle işim var. Bir doktorun işi nedir? Önce teşhistir, sonra tedavidir. Teşhisi doğru yapamazsanız, tedaviyi de doğru yapamazsınız. İşte şimdi bunu yapıyoruz'' dedi.

DSP-MHP-ANAP iktidarından hükümeti devraldıklarını, o dönemde yüzde 30 olan enflasyonun, şimdi yüzde 7.7 olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Bunları, bu beyefendilere anlatın. Bu gerçekleri bunlar hep saptırıyorlar. Ben resmi rakamlarla konuşuyorum, hayallerle değil, blöf yaparak değil'' diye konuştu.

Enflasyon belasının mutfakta patladığını anlatan Erdoğan, ''Şimdi 'şöyle, böyle sıkıntı var' diyenler, aradaki 23 puanlık farkı konuşsunlar. '23 puanlık fark benim mutfağıma ne kazandırdı' bunu konuşsunlar'' dedi.
Türkiye'yi MHP-DSP-ANAP iktidarının borçlandırdığını, bu borçların AK Parti tarafından ödendiğini kaydeden Erdoğan, ''100 liranın 64 lirası borçtu. Şimdi yüzde 25. Biz mi borçlandık, siz mi borçlandınız? Ey DSP, ey MHP, ey ANAP... ANAP yok artık ya, diğerlerinin de akıbeti aynı olacak. Onun için kime oy veriyoruz iyi bilin. Bunlar borçlandı, biz ödedik'' şeklinde konuştu.

IMF İLE ANLAŞMA

DSP-MHP-ANAP iktidarının IMF'ye 30 milyar dolar borçlandığını, bunun bir kısmının ödendiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''23.5 milyar dolarla bize devrettiler. Şimdi IMF'nin aleyhinde konuşup duruyor bu MHP'liler, DSP'liler. Peki şimdi ne kadar borç var? 8 milyar dolar. 23.5'ten 8'e geldi. Şimdi çıkıyor bazıları, bana soruyorlar, 'IMF'yle anlaşmayı niye geciktiriyorsun?' Sana mı soracağım? Türkiye'nin menfaatine olursa imzalarız. Ülkemin, milletin menfaatine olmayacaksa kusura bakmayın imzalamayız. Geçen Mayıstan bu yana hala konuşuyoruz. Niye, ülkemin menfaatleri benim için önemli.
'Efendim, işte büyük işverenler, bankalar zor durumda'... Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın.''
DSP-MHP iktidarında 16 bankanın battığını, bu nedenle 40 milyar dolar ödendiğini ifade eden Erdoğan, ''Ah değerli kardeşlerim, böyle sömürdüler bizi, böyle bitirdiler bizi. Şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar, şöyle böyle... Ne böylesi, hesap ortada. AK Parti iktidarında 1 tane batan banka var mı?'' dedi.

Erdoğan, ''Ah benim kardeşim ah, ciğerlerimiz yanıyor. Onun için 29 Mart çok önemli. Bunlar milliyetçiyiz diyorlar. Nasıl milliyetçisin? Milli bankamız Merkez Bankasını bize kasada 26.5 milyar dolar ile devrettiler'' diye konuştu.

''BUNLAR ATATÜRK ÜZERİNDEN GEÇİNENLER"

Altyapı yaptırımlarında sıçrama yaşandığını, 13 Mart Cuma günü Ankara-Eskişehir hızlı trenin resmi açılışını yapacaklarını bildiren Erdoğan, saatte 250 kilometre hıza ulaşan trenin iki şehir arasında 1 saat 20 dakikada sefer yaptığını, eksiklikler giderilince bu sürenin 1 saate kadar ineceğini söyledi.

''Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmak budur'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bunlar 'Atatürkçüyüz' diyorlar. Ne Atatürkçüsü... Bunlar Atatürk üzerinden geçinenler. Bunlar değil miydi Atatürk ebediyete intikal ettikten sonra paranın üzerinden Atatürk'ün resimi kaldırıp, İnönü'nün resmini koyanlar. Ey Baykal, biz sizin cemaziyel evvelinizi çok iyi biliriz. Pulların üzerinden kaldırdınız Atatürk'ün resmini, İnönü'nün resmini koydunuz, devlet dairelerinden Atatürk'ün resimlerini kaldıran siz değil misiniz? Bunlar Atatürk üzerinden geçiniyorlar. Samimi, dürüst değiller. Biz eserlerimizle konuşuyoruz.''

Erdoğan, İstanbul'daki Marmaray projesine ilişkin bilgi vererek, ''2013 oradan trenler geçecek. Londra ile Pekin'i birleştiriyoruz Marmaray ile'' dedi.

CHP'nin ''biz Cumhuriyet'ten eskiyiz'' dediğini ifade eden Erdoğan, ''Ne yaptın onu söyle. Eğer eskiye rağbet olsaydı bit pazarına... Eski olsan ne yazar, ne yaptın. Cumhuriyet'i sen kurmadın, millet kurdu. Cumhuriyet'in sahibi cumhur, yani halk, millet. Halkçıyım demekle olmuyor bu iş. Halkın derdiyle dertleneceksin. Şunu biz yaptık, şu yatırım bize ait diyeceksin'' diye konuştu.

''DAĞLARI DELDİK, ŞİRİN'E ULAŞTIK''

İktidarları döneminde Karadeniz Sahil Yolu'nun tamamlandığını ifade eden Erdoğan, 16-17 yılda sadece yüzde 35'i bitirilen projenin 4,5 yılda tamamlandığını söyledi.

Erdoğan, ''Ferhat gibi dağları deldik, dağları. Ordu bunun şahidi. Sadece Ordu'nun sınırları içinde beş tane tünel var. Perşembe-Bolaman tünelinin açılışına gelmiştim, o zevki yaşadım. Ferhat gibi deldik. Ne işe yaradı, Şirin'e ulaştık. Şirin kim, milletim, halkım'' dedi.

Dereyolu Projesi ile Karadeniz'in Akdeniz ile buluşturulacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''79 yılda Türkiye'ye 6 bin kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 6,5 yılda 9 bin kilometre duble yol, bölünmüş yol yaptık. Bu mesele farklı bir mesele. Dertli, sevdalı, aşık olmak çok önemli. Bu ülkenin kaynaklarını artık sosyal, insani projelere harcıyoruz. 350 bin konutun inşaatı devam ediyor. 245 bin konutu tamamladık, hak sahiplerine teslim ettik.
Enerji projelerine önemli değer veriyoruz. Rüzgar, güneş ve hidroelektrik santraller attığımız adımlar. Bakü-Tiflis-Ceyhan aynı şekilde. 1 milyon varil petrolü dünya piyasalarına ulaştırıyoruz. Yunanistan doğalgaz hattını açtık. Ülkenin akarsularını artık değerlendiriyoruz. Biz göreve geldik 9 ilde doğalgaz vardı, şimdi 63 ilde doğalgaz var. Türkiye genelinde 7 bin kilometre boru hattını döşedik. Ordu'muza da doğalgazı getirdik, organize sanayide var, şehiriçi için çalışmalar devam ediyor. Ordulu kardeşim evinde doğalgazı kullanır hale geliyor.''

Erdoğan, nükleer enerji konusundaki çalışmaların devam ettiğini, Karadeniz'de petrol arama çalışmalarının ihalesinin yapıldığını, sondaj çalışmalarına da başlanacağını bildirdi.

''KRİZLE İLGİLİ TÜM TEDBİRLERİ ALAN İKTİDAR İŞ BAŞINDA''

Dünyada büyük bir finans krizinin yaşandığını, krizin etkilerini Türkiye'nin de hissettiğini ama Türkiye'nin bu krizi en azıyla atlatacağını belirten Erdoğan, krizle ilgili bütün tedbirleri anında alan bir iktidarın iş başında bulunduğunu söyledi.

''Felaket tellalları var. Bu tellallara halkımın kulak asmadığına inanıyorum'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"BAKAN ONAYI OLMADAN İŞÇİ ALINAMAZ"

''Bunların ülke batsa umurlarında değil. Enflasyon 11 puana çıktı, sokaklara döküldüler. 'Gördün mü? Nereden nereye geldin' dediler. İnsaf, 30'dan aldık. Velev ki 11 olsun. Aradaki fark 19 puan. 19 puan yere düşürmüşüz. Dünya bir kriz yaşıyor. Şimdi 7.7 oldu. Sayın Baykal buna ne diyeceksin? Sayın Bahçeli sen ne diyeceksin? Dedikleri bir şey yok. Merkez Bankası faizi 11,5'e düşürdü. Yüksek diyordun, buna ne diyeceksin? Sesleri çıkmıyor. Çünkü bunlar buralardan nemalanıyor. Şimdi işsizlik diyorlar. Doğru 12 puan gibi bir işsizlik söz konusu. Geldiğimizde 10.3'tü. Türkiye'de nüfus bir taraftan artıyor.
Şimdi bunların belediye başkan adayları, 'belediyeyi alayım 100 bin işçi alacağım' diyor. Arkadaş sen bu 100 bin işçiyi nereye, kimin müsaadesiyle alacaksın. Bir belediye İçişleri Bakanlığının izni olmadan işçi alamaz. Bu bütçe meselesi. Bütçenin yüzde 30'undan fazlasını emeğe, işçiye, memura yani personel giderlerine harcayamazsın. Sayıştay incelemesini gerektirir. Ama bunlar geçmiş dönemde de bu dengeleri bozdukları için belediyelerimiz iflasla karşı karşıya kaldılar. Personeline 7 ay, bir sene maaş ödeyemeyen belediyeler var. Öyle devraldık bunlardan belediyeleri. Belediye Gelirleri Kanunu bunun için çıkardık. Devlete ait bazı gelirleri belediyelere devrettik, belediyeler biraz daha güçlensin diye.''

Koalisyon hükümetlerini ''yamalı bohçaya'' benzeten ve Türkiye'nin koalisyon hükümetlerinden çok çektiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de siyasetçilerde bile koalisyon kültürünün gelişmediğini, MHP-DSP-ANAP ortaklığıyla kurulan koalisyonun 3,5 yıl sonra ''biz ülkeyi yönetemiyoruz'' diyerek görevden ayrıldığını söyledi.

Erdoğan, ''Ne oldu? 3,5 yıl sonra çekip gittiler. Hemen seçim istediler. Ama iyi ki de seçim olmuş. Benim milletim 16 aylık partimi iktidar yaptı. Çünkü AK Parti Ahmet'in, Mehmet'in partisi değil. Bu partiyi siz kurdunuz. MHP, DSP barajın altında kaldı. Biz yüzde 34 ile parlamentonun yüzde 65'ini aldık. Tüm bakan arkadaşlarımızla, bürokratlarımızla tam bir uyum içinde gelişmeleri takip ediyoruz, alınması gereken kararları alıyor, atılması gereken adımları atıyoruz'' diye konuştu.