Marina krizi yatçılığı vuruyor

Kısa bir soluklanmadan sonra yine birlikteyiz. Altı yıla yakın bir süredir aralıksız yazıyorum. Bir ara pazar yerine cumartesi günleri yazdığım için okuyucularımızın bazılarından koptuk, sonra da verdiğimiz ara nedeniyle... Bundan böyle ayda bir kez birlikte olacağız. Yaza kadar, her ayın ilk pazar günü. Sonrasına Allah kerim. Bekleriz... Geçtiğimiz hafta Avrasya Boat Show vardı. Gerçekten de göğsüm kabardı. Yedi salonda yer alan yerlisi yabancısı 350 firma, binlerce marka... Son 10 yıl içinde sektörün büyümesinin en büyük göstergesi bu. Hem de kriz laflarına rağmen. Fuarı gezerken aklımda hep aynı soru vardı. Önümüzdeki günlerde bu büyüme devam edebilecek mi? Cevabım net: Biraz zor! Sebebi ise hiç de aklınıza gelen şey, yani "küresel kriz" değil. Bu sektörü ekonomik kriz değil "marina krizi" vuracak. Hatta vurmaya başladı bile. Marinalar ağzına kadar dolu. Yenisini koyacak tek bir teknelik yer yok. Üstüne bir de marinalar durmadan, dinlenmeden zam üstüne zam yapıyorlar... Bunun için marinacıların hepsini birden suçlamak yanlış olur. Ülkemizdeki sıkıntının ana nedeni yeni marina yapılmaması. Daha doğrusu yaptırılmaması... Bunda tüm bürokrasinin suçu var. En başta da Maliye Bakanlığı'nın. Bürokrasi marina yapmak isteyenleri o bakanlıktan bu bakanlığa, bu genel müdürlükten ötekine sürüm sürüm süründürüyor. Yetmemiş gibi Maliye de inanılmaz kiralar alıyor. Ayrıca bastırıp, ihale şartnamesinde olmamasına rağmen hasılatın yüzde birine el koyuyorlar. O da yetmemiş gibi yapılan son bitirici uygulama; marinaların deniz alanlarından da kira alınması. Örneğin Ataköy Marina'dan geçen yıl alınan "sadece" deniz kirası tekne başına yaklaşık 2 bin avro'dan fazla... Marinacı da bu parayı fiyatlara yansıtıyor. Onu gören diğerleri de aynı zamları patlatıyorlar... Olan tekneciye oluyor. Alıp teknesini evine götürecek hali yok ya!

ZAMLAR TEKNECİLERİ BİTİRİR
MTV, ÖTV, KDV yetmemiş gibi üstüne bir de bu zamlar sadece biz Türk teknecilerini bitirir. Ama yabancı yatçıların şansı var. Bodrum'un, Ayvalık'ın, Marmaris'in karşısı Yunan Adaları. Adam bizimkinin yarı parasına teknesini oralara götürür. Bizim emeklemekte olan sektörümüz de ayağa kalkamadan ruhunu teslim eder. Yazmıştım bir daha söyleyeyim. Yunanistan Türk sahillerine yakın olmak kaydıyla marina yapmak isteyene her türlü kolaylığı gösteriyor. Tek şartları bir Yunan vatandaşı ile ortak olmanız. Oysa bizde böyle bir yatırım yapmaya kalkanın vay haline. İnanmayan dünyanın en büyük ikinci kıyı şeridine sahip 70 milyonluk ülkede son 10 senede kaç marina açıldığına baksın. Her tekne dört insan için ekmek kapısıdır. Her marina yarattığı katma değerle ekonomiye büyük katkıda bulunur. Son zamanlarda çığ gibi büyüyen işsizliğe, bu tür yatırımların önünü kesenlerin katkısı olup olmadığını hiç düşündünüz mü? Eğer düşünmeye vaktiniz olursa, bir de bu marina sıkıntısı yüzünden koca bir sektör nasıl dumura uğrayacak lütfen onu da aklınıza getirin...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın