Hint Haftası kapsamında dansçılarla poz veren Sharma, Türk yemeklerini de çok beğenmiş.
Hint mutfağı
Safranı, körisi, zerdeçalı ile öne çıkan Hint mutfağı, Londra gibi kozmopolit şehirlerin yeni gözdesi. Geçtiğimiz hafta ülkemize gelen Hindistan'ın ünlü yemek gurularından Deepak Sharma ile konuştuk..
Gastronomi dünyasında her yıl farklı bir mutfak öne çıkıyor. Bir zamanlar küçük porsiyonları, sosları ve baget ekmeği ile meşhur Fransız mutfağı popülerdi. Ardından pratik makarnası ve lezzetli pizzası ile İtalyanlar geldi. Son birkaç yılın galibi ise hiç kuşkusuz suşisi, tempurası, yeşil çayı, sakesi ile Japon mutfağı. Oldukça baharatlı olarak bilinen Hint mutfağı belki de yıllardır beklediği yükselişe sonunda geçti. Öyle ki Londra ve New York'ta art arda lüks Hint restoranları açılmaya başladı. Moğol mutfağı ile dikkat çeken Go Mongo da bu trendden etkilenmiş olacak ki, mönüsüne bir de Hint mutfağı bölümü ekledi.
Bunun içinde Hindistan'ın en ünlü yemek gurusu Deepak Sharma, Go Mongo'nun Hint mönüsü için ülkemize geldi. "Yemek yemek sadece karın doyurmak için yapılmamalı. Yediğiniz şeylerin içindeki maddeler çok önemlidir," diyen Sharma ile Hindistan'ın 'iyileştirme' özelliği olan mutfağını konuştuk...
- Hindistan'daki inanışların mutfak üzerinde de etkisi var. Bazı kutsal sayılan baharatlar yemeklerde çok sık kullanılıyor.
- Tabii, Hindu inanışında et yok. Bu yüzden ülkenin büyük bir kesimi vejetaryen. Ama bu da artık yavaş yavaş değişiyor. Nerede yemek yediğiniz de çok önemli. Bir yerde yediğiniz yemeği 10 kilometre sonra bulamayabilirisiniz.
Ruha ve bedene iyi bakmak da Hindu dininde çok önemli. Herkes Hint yemeklerini çok acı ve çok baharatlı sanıyor. Oysa değil. Biz sadece tedavi edici özelliği olan baharatları kullanıyoruz. Gün geçtikçe sadece beynimiz değil, derimiz de yaşlanıyor.
Ona iyi bakmak bizim mutfak geleneğimizde çok önemli. Bu yüzden çok sık zerdeçal kullanıyoruz. Zerdeçal vücuda çok iyi gelen bir bitki. İyileştirici özelliği var.
- 'Hindistan'da 10 kilometre içinde yenen yemekler değişir,' diyorsunuz. O halde ülkenin hangi bölgesinde ne yemek gerekir?
- Kuzeyde deniz ürünleri bulamazsınız. Burada köri, et ve tavuk yemekleri çokça tüketilir. Bir de safran.
Safran dünyanın en pahalı bitkisi. Ama biz onu tatlılarda bile kullanıyoruz.
Vücuda çok fazla olumlu etkisi var.
Ayrıca müthiş bir aroması var. Güney Hindistan'ın en önemli malzemesi ise hindistancevizidir. Neredeyse tüm yemeklerde hindistancevizi kullanılır.
Burada daha çok karides, ıstakoz gibi deniz ürünleri yenir.
HİNDİSTAN'DA KİMSE MAKARNA PİŞİRMEZ
- Dünyada Hint mutfağının yeri nedir? Sizce yeteri kadar biliniyor mu?
- Bilinmiyordu, ama şimdi bu değişiyor.
Artık Londra'da ve New York'ta beş yıldızlı otellerin içine İtalyan, Çin değil Hint restoranları açılıyor. Şu sıralar dünyanın dört bir yanından açacakları restoranlara şeflik yapmamız için bizi arıyorlar. Hint mutfağı için dünyanın yeni gözdesi diyebiliriz.
- Sizin favori yemeğiniz hangisi?
- Hint mutfağından sonraki favorim kesinlikle İtalyan yemekler.
Makarnalarını çok seviyorum. Bizim kültürümüzde maalesef makarna hiç yok.
Hatta ben bir ara televizyonda ev kadınlarına nasıl makarna pişireceklerini öğretiyordum. Hindistan'da makarna hemen hemen hiç pişmez. Onun yerini ekmek ve pilav alır.
- Türk yemeklerini nasıl buldunuz?
- Çok başarılı. Ama tanıtım eksikliğiniz var. Daha fazla dünyaya açılmanız gerekiyor. Ben en çok iskenderi sevdim. Bir de künefe ve baklava gibi Osmanlı tatlılarını.
yıldızlı otellerin içine İtalyan, Çin değil Hint restoranları açılıyor. Şu sıralar dünyanın dört bir yanından açacakları restoranlara şeflik yapmamız için bizi arıyorlar. Hint mutfağı için dünyanın yeni gözdesi diyebiliriz.
- Sizin favori yemeğiniz hangisi?
- Hint mutfağından sonraki favorim kesinlikle İtalyan yemekler.
Makarnalarını çok seviyorum. Bizim kültürümüzde maalesef makarna hiç yok.
Hatta ben bir ara televizyonda ev kadınlarına nasıl makarna pişireceklerini öğretiyordum. Hindistan'da makarna hemen hemen hiç pişmez. Onun yerini ekmek ve pilav alır.
- Türk yemeklerini nasıl buldunuz?
- Çok başarılı. Ama tanıtım eksikliğiniz var. Daha fazla dünyaya açılmanız gerekiyor. Ben en çok iskenderi sevdim. Bir de künefe ve baklava gibi Osmanlı tatlılarını.
Yayın tarihi: 21 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/21/ct/haber,9B6A1B5EFC404D9B9B47ACBBC0487E5F.html
Tüm hakları saklıdır.