| 21 Şubat 2009, Cumartesi |
Tatlıları sulandırıp ısıttıktan sonra kâselere boşaltıp yiyebiliyorsunuz.
Tarladan cam kavanoza
MELİS D. ÇALAPKULU
06.02.2009
Çorba, tatlı, et sosu, makarna sosu, ketçap, mayonez gibi onlarca ürünü hiçbir katkı maddesi kullanmadan hazır yemek olarak tüketiciye sunan Naturamaks markasının sırrını araştırdık.....
Bir süredir market raflarında Naturamaks markasını görür olduk. Sıfır katkı maddesi, yani tamamen doğal olma özelliği taşıyan hazır gıda ürünleriyle, piyasaya iddialı çıktı bu marka. Biz de gittik sorduk, "Tam olarak farkı nedir bu hazır ürünlerin?" diye... Karşımıza gıda sektöründe 32 yıl deneyimli bir firma çıktı.
Yüzde 100 yerli üretim olan Naturamaks'ın İcra Kurulu Başkanı Ahmet Aksoy, markanın ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: "Koruyucu katkı maddeleri, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gıda ürünlerinde ağırlıklı olarak kullanılmaya başlandı. Ama aradan geçen bunca zamandan sonra şimdi Dünya Sağlık Örgütü bu konu üzerinde ciddi çalışmalar yapıyor. Dolayısıyla bizde, artık insanoğlunun sağlığı açısından gelecekte tamamen doğal gıdalara yönelmesi gerektiği inancı oluştu. Yola çıkış noktamız da bu oldu." Bu fikir beş yıl önce ortaya çıkmış. Önce uzun süre araştırmalar yapılmış; koruyucu madde kullanmadan yaş gıdaları üretmek ve güvenilir olarak raflarda sunmak üzerine. "Peki işin sırrını nasıl buldunuz?" diye soruyoruz, Ahmet Aksoy şöyle diyor: "Yüzde 100 doğal ürünleri sterilize ettikten sonra, vakumlama yöntemiyle, sıcak dolum yapıyoruz. Gıdaları bozan en etkin unsur, havayla temastır.
Gıdaların havayla temasını kestik."
Yüzde 100 yerli üretim olan Naturamaks'ın İcra Kurulu Başkanı Ahmet Aksoy, markanın ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: "Koruyucu katkı maddeleri, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gıda ürünlerinde ağırlıklı olarak kullanılmaya başlandı. Ama aradan geçen bunca zamandan sonra şimdi Dünya Sağlık Örgütü bu konu üzerinde ciddi çalışmalar yapıyor. Dolayısıyla bizde, artık insanoğlunun sağlığı açısından gelecekte tamamen doğal gıdalara yönelmesi gerektiği inancı oluştu. Yola çıkış noktamız da bu oldu." Bu fikir beş yıl önce ortaya çıkmış. Önce uzun süre araştırmalar yapılmış; koruyucu madde kullanmadan yaş gıdaları üretmek ve güvenilir olarak raflarda sunmak üzerine. "Peki işin sırrını nasıl buldunuz?" diye soruyoruz, Ahmet Aksoy şöyle diyor: "Yüzde 100 doğal ürünleri sterilize ettikten sonra, vakumlama yöntemiyle, sıcak dolum yapıyoruz. Gıdaları bozan en etkin unsur, havayla temastır.
Gıdaların havayla temasını kestik."
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 21 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/21/ct/haber,0731BDA4DC4A4664965F81660188E176.html
Tüm hakları saklıdır.
Gurme Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|