Bir ülkenin başbakanının, bir başka ülkenin başbakanına gönderdiği
"diplomatik kuryeli mektup" kaybolur mu?
Batılı bir ülkede yaşıyorsanız, soru dahi tuhaf karşılanır...
Oysa bu coğrafyada yaşıyorsanız alışılageldik olaylar serisinden biri olarak kabul görür.
Olayın detayına gelirsek...
Rusya Federasyonu gümrükleri ile Türk ihracatçıları arasında neredeyse bir yıla yakın süredir ciddi sorunlar yaşanıyor...
Bazı Türk ihracatçılarının uygulamalarıyla ortaya çıkıp bütünü kapsamına alan ancak daha çok Rus gümrük görevlilerinden kaynaklanan kriz son dönemde ciddi boyuta ulaştı.
Başbakan
Tayyip Erdoğan da Davos'ta Rusya Başbakanı
Vladimir Putin ile görüşmesinde sorunu dile getirdi.
Son olarak Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül de geçen hafta sonu Devlet Başkanı
Medvedev ve Başbakan Putin ile Moskova'da yaptığı görüşmelerde sorunu masaya yatırdı.
Bu girişimler sonucu Rus gümrük görevlileri hafta başı İstanbul'a geldi ve Türk meslektaşları ile soruna çözüm aradı.
Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı
Hayati Yazıcı'nın dün açıkladığı gibi Sabiha Gökçen ile Minokova havaalanları arasında ilk örnek uygulamasının yapılacağı model ile sorun bir nebze aşıldı.
Mektup nerede? Ancak bu noktaya gelene kadar perde gerisinde çok önemli gelişmeler yaşanmış.
Anlatıldığına göre, her iki ülkenin diplomatları, hatta bakanlarının devreye girmesine rağmen kriz çözülemeyince Başbakan Erdoğan devreye girmiş.
Erdoğan, Rusya Başbakanı Putin'e bir mektup yazarak konuyu dile getirmiş ve birkaç kez konuyu gündeme getirmiş olmasına rağmen sorunun devam ettiğini belirterek Putin'den çözüm için devreye girmesini rica etmiş.
Erdoğan'ın mektubu iki ülkenin Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla diplomatik yoldan Moskova'ya gönderilmiş.
Buraya kadar her şey yolunda ilerlemiş. Ancak Erdoğan mektubuna Putin'den bir yanıt alamamış.
Geçen ay sonu Davos'taki buluşmalarında Erdoğan konuyu tekrar gündeme getirmiş.
"Size göndermiş olduğum mektupta da belirttiğim gibi" diyerek Putin'e sorunu aktarmaya başlamış.
Putin, sorunun çözüldüğünü sandığını belirterek Erdoğan'a,
"Sizin mektubunuzu almadım" demiş.
Erdoğan ise mektubu Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla gönderdiğini belirtince, Putin araştırılmasını istemiş.
Sonuçta Erdoğan'ın mektubunun Moskova'da Dışişleri Bakanlığı'na ulaştığı, buradan da Başbakanlığa yollandığı bilgisi aktarılmış.
İlginç olan ise Rusya Başbakanlığı'na gönderilmiş olmasına rağmen mektubun izine rastlanamamış.
Erdoğan'ın mektubunun Rusya Dışişleri Bakanlığı'nda saklanan bir kopyası çoğaltılarak Putin'e ulaştırılmış.
Rüşvetçi suçlaması Bütün bunlar gösteriyor ki, Putin gibi mutlak güce sahip lidere karşı Moskova bürokrasisi oyun çevirebilme gücünü kendinde görebiliyor.
Cumhurbaşkanı Gül, görüşmesinde gümrük sorunu konusunu açtığında Putin'in, gümrük görevlilerinden
"rüşvet" yakınmasının nedeni de burada ortaya çıkıyor.
Gül konuyu açtığında Putin, toplantı salonundaki bürokratları göstererek
"Buradakileri tenzih ederim ama gümrüklerdeki rüşvet olayı devam ediyor; sizin mallarınız bunlara takılıyor olmasın" diyor.
Gül ise biraz da ortamı yumuşatan şu yanıtı veriyor:
"Bu gümrükleriniz nasıl bir yer ki, AB malları sorunsuz geçerken, sadece bizim mallarımız rüşvetçi memurlara rastlıyor..." Başta da belirttiğimiz gibi bu coğrafyada her şey gibi; irade konulduğunda çözüm de mümkün olabiliyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 20 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/20//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.