Yıllardır hep şu söyleniyor; siyasetin kalite kazanması için toplumun kendini yetiştirmiş, başarılı isimleri de
"elini taşın altına koyup" siyasete girmeli... Ama bu pek kolay olmuyor. Çünkü kimse mevcut sistemin değişmesini istemiyor.
Başta CHP olmak üzere istisnasız bütün partilerde bugün ortaya çıkan
"koltuk savaşları" tam da bu yapının bir ürünü. Bu manzaraya bakınca, siyasete heveslenenlerin ürküp geri çekilmemesi mümkün değil.
Dün CHP'nin Şişli ilçesinden meclis üyeliği için başvuran okuyucum H.K.'den bir mail aldım.
H.K., CHP'de yaşanan değişimden güç alarak partiye girip çalışmak istemiş ve mesleki birikimini de partiye aktarmak için meclis üyeliğine başvurmuş. Partinin en yetkili isimleri de
"Sizi en iyi biçimde değerlendireceğiz" sözü vermişler. Belki iş burada kalsa sorun olmayacak ama bizzat ilçe başkanı, hatta il yöneticileri arayarak 2. sıradan meclis üyesi yazıldığını söyleyince hem sevinmiş hem de şaşırmış...
Nasıl şaşırmasın?
Yıllarca birikimlerinin önemsenmeyeceği fikriyle kendi partisinden uzak durmuş biri, daha ilk adımda meclis üyesi yapılıyor.
Birkaç gün keyifli bir şaşkınlıkla dolaşır bizim H.K.
Ama sonra?
Sonrası tam bir hüsran...
Bırakın ikinci sırayı, açıklanan listede bile adı yoktur H.K'nin.
Türkiye'nin Şişli ilçesinde hayal kırıklığı yaşayan H.K., dersini almış bir amatör siyasetçi olarak mailini klasik bir siyaset öyküsüyle noktalıyor:
"Boston Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'ni birincilikle bitiren yeni politikacı adaylarından Albert Redfort akıllı, zeki biriydi. Fakat siyasetin ilk basamağındaydı ve çaylaktı... Politikaya nereden gireceğini, nasıl tutunacağını bilemiyordu. Önce halka kendini tanıtmalıydı, bir şeyler yapmalıydı...
Bu konuda görüştüğü bir arkadaşı ona bir öneride bulundu.
Bu öneri; Redfort'un Mississipi nehri üzerinde yürüyerek karşıdan karşıya geçmesiydi. Nereden bakılırsa bakılsın, zor bir işti. Yüzerek olsa tamam, Redfort'un yüzme alanında birincilikleri vardı.
Yine de Redfort uzunca bir çalışmadan sonra nehir üzerinde yürümeyi başardı.
Ve beklenen an gelmişti.
Redfort bu başarısını gösterecek, halkın sevgi ve ilgisini kazanacaktı.
Belirlenen tarihte Redfort, halkın ve ülke basınının önünde Mississipi'yi yürüyerek geçti. Fakat ertesi gün
New York Times'in baş yazısı oldukça ilginçti:
"Albert Redfort Yüzme Bilmiyor!" Kıssadan hisse; ne kadar iyi olursanız olun arkanızda medya desteği yoksa ve partiniz de sizi fark etmiyorsa siz bir hiçsiniz..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Politikacı olmak kolay mı?
Yayın tarihi: 20 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/20//haber,0B7CFCAAB1AB4CB5AEAD4D634F25C5B0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.