Giriş Saati : 19.02.2009 11:10 Güncelleme : 19.02.2009 19:09
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dolar kurundaki artışa ilişkin olarak, kurda inişler çıkışlar olabileceğine işaret ederek, bunu normal karşılamak, panik yapmamak gerektiğini söyledi.
Bakan Tüzmen, ''Şimdi bakıyorsunuz ihracat için olumlu şartlar var ama dışarıda talep yok, daha önce böyle bir fırsat olsaydı bu kurlarla harikalar yaratabilirdik, ama şimdi kurlar tamam güzel ama alıcı nerede alıcı yok'' diye konuştu.
Tüzmen, Şam'daki temaslarını tamamlamasının ardından gazetecilerin uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin dolardaki artışa ilişkin bir sorusu üzerine Tüzmen, bunun normal olduğunu, normal bir seyir izlediğini paniğe gerek olmadığını söyledi. Bu konuda kendilerinin de yeni dengelere alışmak noktasında bir çok açıklamaları olduğunu hatırlatan Tüzmen, ''İnişler çıkışlar olabilir bunları normal karşılamak lazım panik yapmamak lazım'' diye konuştu.
Kurdaki artışın ihracata olumlu bir yansıması olup olmadığının sorulması üzerine de Tüzmen, şunları kaydetti: ''İhracat tabi 2003 senesinde normal değerinde olsaydı çok olumlu yansıyacaktı, dış ticaret fazlası bile verebilecek hale gelebilecektik, cari işlemler fazlası verebilecektik şu anda ihracatçının içi boşaldı. O kadar karsız çalıştılar ki bu kadar geçen seneler zarfında. Şimdi bakıyorsunuz ihracat için olumlu şartlar var, ama dışarıda talep yok. Şimdi böyle bir durumla karşılaşıyoruz daha önce böyle bir fırsat olsaydı ihracatçımız için harika olurdu. Bu kurlarla harikalar yaratabilirdik ama şimdi ihracatçı için kurlar tamam çok güzel ama alıcı alıcı nerede alıcı yok.''
''YILIN İKİNCİ YARISINDA İHRACATÇIYA OLUMLU YANSIMALARI OLUR''
Yılın ikinci yarısında kurun bu seyrini devam ettirdiği takdirde ihracatçılara bunun olumlu yansımaları olacağını belirten Tüzmen, ancak kurların tek başına ihracatta etkili olmadığını, içeride sanayinin de çok kuvvetli olması gerektiğini vurguladı.
Komşu ülkeler stratejisiyle yaşanan küresel mali krize rağmen, komşu ülkelere ihracatın yüzde 40-50'ler gibi ciddi seviyelerde arttığına dikkati çeken Tüzmen, bu pazarlara ağırlık vererek yollarına devam etmeye çalıştıklarını söyledi.
Halen daha talebin devam ettiği pazarlarda, kurun da avantajını kullanarak pazar payını artırmaya çalıştıklarını anlatan Tüzmen, ''Ama tabi Avrupa pazarları talebini aynı şekilde devam ettirirse Türk Lirası da dolar karşısında bugünkü değeriyle olsa o zaman harika bir çözüm olurdu bizim için ama şu aşamada dış talebin azalması, kurun bu kadar avantajlı olmasına rağmen ihracatçımızın işine yaramıyor'' diye konuştu.
İşsizlik rakamlarının hatırlatılarak, bu konuda alınan somut önlemler olup olmadığının sorulması üzerine de Tüzmen, bütün bakanların bu konuda çalışmalarını sürdürdüklerini, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren Başkanlığındaki Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarında da bununla ilgili çalışmalar olduğunu belirtirken, ''Onlar tamamlanınca açıklamaları kendileri yaparlar'' dedi.
''100 LİRANIN ÜSTÜNDEKİ ITRİ'NİN RESMİ
Bu arada Bakan Tüzmen, Suriye'deki temaslarını anlatırken, 100 liralık banknotun üzerinde Suriye Başbakanı Muhammed Naci El Itri'nin dedesinin portresinin bulunduğunu belirterek, Başbakan Itri'nin yaptıkları görüşmede 100 liralık banknot çıkardığını ve üstündeki resmin kendisinin dedesi olduğunu söylediğini aktardı.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'la da bunun güzel bir sohbet konusu olduğunu ifade eden Tüzmen, onun da ''Bizim başbakanımızın dedesi sizin paranızın üstünde'' dediğini söyledi.
''Itri'nin kökeninin Türk olup olmadığının'' sorulması üzerine Tüzmen, şöyle dedi:
''Tabi sonuçta aynı ailedeniz, aynı kökendeniz, aynı akrabalarımız var hatta bizim bir milletvekilimiz kendisinin Beşşar Esad ile akrabalığı olduğunu söyledi. Bu bizim şöyle işimize yarıyor en son Suriye Sanayi Bakanı ile yaptığımız görüşmede artık sorunlar karşılıklı gündeme geldiğinde, (Bu sorunların çözülmesinde şuna bakmanız lazım, bizim 100 liralık banknotumuzun üstünde sizin başbakanınızın dedesinin resmi var ona göre bakın ona göre davranın) dedik.''
Türkiye ile Suriye'nin ilişkiler açısından farklı bir döneme girdiğini ifade eden Tüzmen, ilk zamanlarda siyasi platformun ticari platformu bu kadar desteklemediğini şimdi ise ticaretin de siyaseti destekleyerek, katlayarak devam ettiğini kaydetti.
Tüzmen, görüşmelerde Devlet Başkanı Esad'ın da bu doğrultuda, ''İlişkilerimiz öyle bir noktaya geldi ki, artık Türkiye Suriye ilişkilerinde geriye dönüş olmaz. Ortak ekonomik alanı, Türkiye Suriye bütün dünyaya örnek olacak şekilde yapıyorlar. Hatta bunun içine Irak bile bile katılabilir'' dediğini söyledi.
Suriye'nin küresel krizin etkisiyle çimento alımını kısa bir süreliğine durdurduğunun bunun da Türk firmalarını olumsuz etkilediğinin hatırlatılarak, Suriye Başbakanı düzeyinde bu konunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Tüzmen, bu konuyu gündeme getirdiklerini ve Suriye Başbakanının da konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapacağını söylediğini ifade etti.
Çimento konusunda bütün bakanlıkların ortak karar aldığını ancak bunu Türkiye'ye bildirmedikleri için ülkeye giriş yapan ve çimento yüklü bazı Türk kamyonlarının bundan olumsuz etkilendiğini belirten Tüzmen, ''İnşallah sorun çözülecek, sözleşmesini yapmış olanlar bu kararın açıklamasından önce Suriye'ye girmiş olanlar muaf tutulacaklar'' dedi.
DAVOS ÇIKIŞI ARAP ÜLKELERİYLE TİCARETİ ARTIRIR MI?
''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki çıkışı sonrası Arap ülkeleriyle ticaretin artıp artmayacağının'' sorulması üzerine Tüzmen, Türk milletinin bu kararlı duruşunun bütün bu coğrafyada, komşu ve çevre ülkelerde son derece müspet bir etki yarattığını söyledi.
Bunun ticarete yansımasının da kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Tüzmen, şunları kaydetti: ''Sokakta para almıyorlar, bir şey yaptırmak istiyorsunuz para almıyorlar, arkadaşlarımız alışveriş yapıyor para almıyorlar. Niye? Siz Türksünüz diye. Yani olayın yansımasının halkta nasıl olduğunun en açık göstergesi bu. Bizim izlenimlerimiz çok olumlu. Son derece güzel bir dönemi yaşıyoruz. Bunu Türkiye olarak bütün bölge insanlarının refah seviyesini artırıcı hizmet vererek en iyi şekilde sağlayacağız.''
ABD'de Barack Obama'nın gelişiyle yeni dönemin ticarete yansımasının ne zaman görüleceğine ilişkin bir soru üzerine de Tüzmen, henüz daha yansımasının görülmediğini, bunun için beklenilmesi gerektiğini belirtti.
Amerikan ekonomisindeki müspet gelişmelerin dünya ekonomisini etkileyeceğini işaret eden Tüzmen, ABD'nin en önemli dünya ekonomisi ortaklarından birisi olduğunu ABD'nin ekonomisindeki iyi bir gelişmenini dünya ekonomisine mutlaka yansıyacağını ancak bunun 2010'un sonundan evvel olamayacağını savundu.
Yeni dönemde ABD'nin Suriye ile ilişkilerine dönük bir soru üzerine de Tüzmen, ''Ama mutlaka bu yeni dönemde, yeni açılımlar yapmak isteyen Obama'ya biraz imkan tanımak lazım. Bence konuşmak için erken. Bakalım görelim. Tahmin ediyorum dış politikada kendilerine özgü bir politika izleyecekler. Ortadoğu'da ve özelikle İslam ülkelerinde son dönemde gerçekten sıkıntı yaratan imajlarını değiştirmeye çalışacaklar. Bence bu çok açık. Bunun için gerekli girişimleri yapacaklarını zannediyorum. Bakalım, bekleyelim, çalışmalarını yapsınlar o zaman görürüz.''