kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Göz kuruluğuna dikkat!

Giriş Saati : 18.02.2009 11:25
Güncelleme : 18.02.2009 21:26
Yeni Haber
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Alpaslan, ciddi göz kuruluğu durumunun zaman içinde tedavi edilmediği vakalarda infeksiyon riskinde artış ve görmede ciddi bozulmalar meydana geldiğini bildirdi.

Prof. Dr. Alpaslan, yaptığı yazılı açıklamada, gözyaşının gözün sağlıklı kalmasını ve göz kırpma hareketini yaparken rahatlık sağladığını belirtti.
Bazı insanlarda gözyaşı üretiminin azaldığını ve gözyaşı kalitesinde bozulma meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Alpaslan, bu durumda ortaya çıkan rahatsızlığın ''kuru göz'' olarak bilindiğini kaydetti.

Yaygın olmasına karşın kronik göz kuruluğunun çok sayıda insanı etkileyen, fakat az bilinen göz rahatsızlıkları arasında yer aldığına değinen Prof. Dr. Alpaslan, birçok kişinin göz kuruluğu semptomlarını yanlış olarak alerjilerle, iklim koşullarıyla ya da basitçe göz zorlanmasıyla açıkladığını ifade etti. Bu belirtilerin hepsinin kronik göz kuruluğu semptomlarını şiddetlendirdiğini ancak asıl nedenin bunlar olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alpaslan, şu bilgileri verdi:

''Doğal gözyaşı filmi, kornea üstünde sağlıklı bir göz yüzeyi yaratmasına ve gözün tamamını kayganlaştırmasına ek olarak, infeksiyonla savaşma işlevi görür, önemli beslenme sağlar ve net görüş için hayati öneme sahiptir. Uzun süreli gözyaşı üretimi azaldığı zaman gözün ön kısmında kalıcı hasar ve yara izi oluşumu ihtimali ortaya çıkar. Ciddi bir göz kuruluğu durumunun zaman içinde tedavi edilmediği vakalarda infeksiyon riskinde artış ve görmede ciddi bozulmalar meydana gelir.''

Prof. Dr. Alpaslan, kontak lens, bilgisayar, sigara, klimalı ortamlar, göz ameliyatları, romatizma, sistemik hastalıklar ve tedavisinde kullanılan ilaçlar, göz tansiyonu, yaş, çevresel faktörler ve menopoz gibi etkenlerin göz kuruluğuna yol açtığını kaydetti. Kuru göz hastalığının semptomlarını, kişinin yaşam kalitesini etkileyebildiğine işaret eden Prof. Dr. Alpaslan, bu durumun hastanın psikolojisini olumsuz etkilediğini vurguladı.

Suni gözyaşlarının, kuru göz hastalığının başlıca tedavi yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. Alpaslan, dünya genelinde birçok suni gözyaşı bulunduğunu ifade etti.

(AA)