Giriş Saati : 15.02.2009 11:31 Güncelleme : 15.02.2009 13:54
Yaşanan küresel krizden en fazla etkilendiği belirtilen inşaat sektöründe büyük firmalar sıkıntılı günler geçirirken, artan girdi maliyetleri nedeniyle özellikle dar gelirli vatandaşların fiyatı yarı yarıya düşük olan ikinci el malzemeleri tercih etmeye başladığı belirtildi.
Özellikle gecekondu mahalleleri ile köy ve beldelerde yapılan inşaatlarda yeni malzeme yerine, fiyatı yarı yarıya daha ucuz olan ikinci el ürünlerin kullanıldığı belirtiliyor. Bu tür yapılarda çimento ve demir alımında deprem riskini önlemek amacıyla titiz davranılırken, pencere, kapı, korkuluk, mutfak dolabı gibi malzemeler ise ikinci el ürün satışı yapılan yerlerden temin edilmeye çalışılıyor.
İnşaat malzemeleri satan işyerleri ile yeni açılan ve ''çıkmacı'' olarak adlandırılan dükkanlar, bu ürünlerin fiyatının yenisine göre çok daha cazip olması nedeniyle dar gelirli vatandaşların uğrak yeri olurken, artan talep de işletme sahiplerini sevindiriyor. Bu dükkanlarda yenisi 200-250 TL olan bir ahşap kapı 30-60, 150-200 TL arasında olan mutfak dolabı 40-50, 300-320 TL olan PVC pencere 90, kapı 70, 250-300 TL olan panjur kapı 100, 300 TL olan mermer mutfak taşı 150, yenisi 250 TL civarında olan ferforje de 50-70 TL'den satışa sunuluyor.
Bunların yanı sıra yenisi 25 TL'den satılan bir kalıp çinko 10 TL, 1 adet kullanılmış ''takoz'' tuğla da 15 kuruştan alıcı buluyor. Adana'da merkez Yüreğir ilçesi Kozan Yolu Caddesi'nde ikinci el inşaat malzemesi satışı yapan Ahmet Erkek, müşterilerinin genellikle gecekondu mahalleleri ile köylerden geldiğini söyledi. Erkek, ''İkinci el malzeme alan inşaat sahipleri, önce ürünleri bir bakımdan geçiriyor. Yeni boya ve cila makyajıyla yenileyip inşaatlarında kullanıyorlar'' dedi.
''STANDARTLARA UYULMUYOR''
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Sadi Sürenkök de ikinci el inşaat malzemesi satan iş yeri sayısının giderek arttığına dikkati çekti. Bu tür malzemelerin özellike kaçak yapılarda sıkça kullanıldığını belirten Sürenkök, şöyle konuştu:
''Bunlar mühendislik hizmeti almış yapılar değil. O yüzden belirli standart beklenemez. Ancak, özellikle Türkiye'nin ve Çukurova'nın deprem riski altında olduğunun unutulmaması gerekir. Yerel yönetimler, inşaatlarda standartlara uygun yapı malzemesi kullanılmasını sıkı bir şekilde takip ve teşvik etmeli.''