Giriş Saati : 10.02.2009 14:43 Güncelleme : 10.02.2009 20:11
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankaların artık kredi kartı pazarlama hataları yapmamaları konusunda uyararak, "Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olursa 2006 yılında olduğu gibi olabilir. Rakamlara bakmak lazım, Bu konuda da takdir Meclisindir" dedi.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı. Bir gazetecinin hazineye olan güvenin sarsılabileceği tahminini hatırlatması üzerine Bilgin, "Bir noktaya geldiğinde o devletlere borç veren ülkeler ve kişiler devlet kağıtlarındaki faizlerin istedikleri ölçüde olmadığını ileri sürebilirler. Bu ise o devletlerin hazinelerine çok farklı yükler getirebilir" diye konuştu.
"ÖNERİLERİMİZİ HÜKÜMETE İLETİYORUZ"
Bir gazetecinin "Mevduat vadesinin uzatılması için stopaj desteği ile yurt içinde de döviz kredisi verme koşullarının genişletilmesi önerilerinizi hükümete ilettiniz mi?" sorusu üzerine Bilgin, hükümetle devamlı görüşüp, görüşlerini ilettiklerini söyledi. Yerli ve yabancı bütün bankaların konumlarına dikkat etmesi konusunda uyaran Bilgin, "Eğer gücünüz yoksa ya da potansiyeliniz yoksa bunları büyümeden, BDDK araya girmeden çözünüz ve kendinize yeni yol haritası çiziniz" dedi.
"IMF'NİN BANKACILIĞA VEREBİLECEĞİ ÇOK ŞEY YOK"
"IMF ile ilgili bir programa ihtiyaç duyuyor musunuz?" sorusuna ise Bilgin şu yanıtı verdi:
"Türkiye'nin çıkarı, yararı ve Türk ekonomisinin gereklilikleri her şeyin üzerindedir. Bunlar bizden daha çok diğer kurumlar tarafından analiz ediliyor. Bankacılık olarak IMF'nin bize verebileceği çok şey olabileceğini zannetmiyorum. Ancak, IMF daima bir şeyler bulur. Bazı sürprizlerle de karşılaşabiliriz. G20 ülkeleri arasında IMF ile anlaşma imzalayan bir şu an itibariyle ülke yok. Yapılan analizler sonucunda IMF ile anlaşmaya gerek varsa imzalanır."
YENİ ENSTRÜMANLAR İÇİN VADE İLE OYNANMALI
Mevduat vadesinin uzatılmasının öneminin bu dönemde yurt dışı fonlamanın zayıflamasıyla öne çıktığını ifade eden Bilgin, sistemin daha rahat çalışması ve yeni enstrümanların piyasaya verebilmesi için mevduatın vadesi ile oynanması gerektiğini dile getirdi.
Bunun tek yolunun da vadeyi teşvik etmek olduğunu vurgulayan Bilgin, kar dağıtımın da sermaye yeterlilik oranına, bankaların hareket tarzına, imajına ve bilançolarına bağlı olduğunu kaydetti.
Kredi takip oranının 2001 kadar olmayacağının altını çizen Bilgin, "Sisteme girecek yeni oyuncuların dünyanın neresinden olduğu çok önemli değil. Önemli olan sisteme bir şey katabilecek güçte olması ve sisteme layık olma kapasitesini gösterebilmesi. Fonlara, sahibi belli olmayan ortaklık yapılarına sıcak bakmıyoruz" dedi.
Kredi kartlarının kimlere ve nerelere verildiğine karışmadıklarını ifade eden Bilgin, bankaların artık pazarlama hataları yapmamaları konusunda uyardı. Kredi kartlarının istenilen ölçüde büyümediğinin altını çizen Bilgin, "Kişisel olarak affa karşıyım. Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olursa 2006 yılında olduğu gibi olabilir. Rakamlara bakmak lazım, Bu konuda da taktir Meclisindir" dedi.