Giriş Saati : 30.01.2009 17:23 Güncelleme : 30.01.2009 21:38
İsviçre'nin Davos kentinde süren Dünya Ekonomik Forumu toplantıları çerçevesinde dün düzenlenen bir panelde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında yaşanan tartışma ve Erdoğan'ın oturum yöneticisini protesto ederek paneli terk etmesi, Arap basınında da geniş yankı buldu.
Suriye'de yayımlanan El Tavra gazetesinin internet sayfasında yayımlanan yorumda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki tavrının ''Arap ülkelerine de örnek olması'' tavsiye edildi.
Ali Kasım imzalı yorumda, Erdoğan'ın böylece, ''İsrail yalanlarına karşı en açık ve net protestoyu yapmış olduğu'' ifade edildi.
Yorumun devamında, şu görüşlere yer verildi:
''Erdoğan'ın tutumu o anda oluşan bir şey değildi, aksine Türkiye'nin olgun duruşunu yansıtıyordu. Zira Türkiye bir kez daha İsrail'in aldatmasının kurbanı olmayacak. Panelin terk edilmesi, Davos tarihinde ilk kez oluyor ve bu durum, görmezden gelinemeyecek bir uluslararası gerçeği yansıttı. Bu sahnenin mimarıysa, daha önce de olanlara yoğun tepkiler veren Türkiye'ydi.''
Konunun sadece bir tavır sergileme meselesi değil, ''aksine Arap ve İslam ülkelerinin de sahip olmaları gereken siyasi irade kapsamında gelişen bir şey'' olduğu kaydedilen yorumda, ''Erdoğan'ın tavrı bir mesajdan fazlasını, hatta siyasi iradenin çizdiği protestodan da fazlasını ifade ediyordu. Buradaki soru şu: Bazı Araplar bundan bir şeyler öğrenecekler mi? Bu mesajın ifade ettiği iradenin kapsamını hissedebildiler mi? Daha da önemlisi yeni denklemde faal ve güç sahibi aktörler olabilecekler mi?'' denildi.
EL KUDS EL ARABİ: ''ŞÖVALYE GİBİ''
Londra'da Arapça yayımlanan ''El Kuds El Arabi'' gazetesinin internet sayfasında, ''Erdoğan'a binlerce teşekkür'' denilerek, ''Erdoğan'ın paneli terk etmesinin, Araplara bir ders olduğu'' ifadesine yer verildi.
Abdulbari Atvan imzasıyla yayımlanan yorumda, ''Erdoğan'ın, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in Gazze saldırısıyla ilgili yanıltıcı sözlerine cevap vermesine karşı çıkılması üzerine paneli terk etmesi bizi hiç şaşırtmadı'' denildi.
''Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa da paneli terk etmeliydi'' görüşünün savunulduğu yorumda, ''Erdoğan'ın şövalye gibi davranarak İslami ve asil cevherini ortaya koyması bir ilk değildir, Erdoğan her defasında İsrail saldırıları karşısında bir dağ gibi durup Gazze'de İsrail tarafından yapılan katliamları sert ifadelerle kınamıştır'' ifadesine yer verildi.
Yorumda İsrail Cumhurbaşkanının, ''çocukların ölümünden İsrail'in sorumlu olmadığını, tam tersine saldırının oradaki çocukları korumak için gerçekleştirildiğini iddia ettiği'' kaydedildi ve ''Asıl mesele İsrail'in kendini savunma hakkı meselesi değildir, İsrail'in bu hakkını kullanırken ölçüsüz güce başvurduğu meselesidir'' denildi.
''Erdoğan'ın, Dünya Ekonomik Forumuna katılan hiçbir Arap liderinin söylemediği sözleri söylediğinin'' ifade edildiği yazıda, ''Arap liderler, İsrailli yetkililerle yapılan görüşmelerde çağdaş ve ılımlı görünüm yaratmak için onlarla aynı safta oturmayı tercih ettiler'' görüşü dile getirildi.
Yazının devamında şu görüşlere yer verildi:
''Arap ve Müslüman olmakla övünen Arap yöneticilerine karşı kalbimiz acı ve hayal kırıklığıyla doluyken, Erdoğan'a binlerce kez teşekkür ediyoruz. Çünkü Arap liderleri, Gazze katliamlarına karşı susmayı tercih edip abluka altında olan Gazze halkına karşı bütün geçitleri kapatmaktadırlar. Gazze'de katliamları gerçekleştiren İsrailli katillerin peşinde olan avukat ve aktivistlere de teşekkürlerimizi sunuyoruz, bunların damarlarında adalet, gurur ve asalet vardır, asıl Arap ve Müslüman olan bunlardır.''
EL CEZİRE
El Cezire televizyonu da internet sitesindeki haberinde, ''Erdoğan'ın Davos'tan ayrılması masayı tepetaklak etti ve Batıyı zor durumda bıraktı'' başlığı kullanıldı.
Davos çıkışlı haberde, ''İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, gür ve acıklı bir sesle ülkesinin Hamas'tan çok fazla çektiğini, kadın ve çocukların roket seslerinden nasıl ürktüğünü anlatarak katılımcıların sempatisini topladığını düşünüyordu'' denildi. Peres'in, ''Hamas'ı, Yahudilerden nefret ettiği ve İsrail'i yok etmek istediği için kabullenmedikleri ve bundan ötürü, onlara bir ders verilmesi gerekiyordu'' şeklinde bir tablo çizmeye çalıştığı kaydedildi.
Yazının devamında şu ifadelere yerverildi:
''Peres, 25 dakika süren konuşmasında, Başbakan Erdoğan'dan olsun, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'dan olsun, kendisine sorulan hiçbir soruya yanıt vermedi ve sadece BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a, BM'ye tabi binaların bombalanmasından duyduğu 'büyük üzüntüyü' dile getirdi. Panelin düzenlendiği salonda, İsrail Cumhurbaşkanının zeytin dalı taşıyormuşçasına hararetle alkışlanması dikkat çekiciydi. Sanki hiç kimse, 1300'den fazla kişinin öldürüldüğünü, beş binden fazla kişinin de yaralandığını görmemiş ya da duymamıştı.''
Erdoğan'ın kendisine ayrılan zamanı, ''Filistin-İsrail kavgasına bütün boyutlarıyla bakmanın önemini vurgulamak için kullandığı, İsrail'in sorumluluklarını yerine getirmediğine işaret ettiği ve Filistinlileri boğacak kadar kuşattığını ifade etmiş olduğu'' anımsatılarak, şöyle devam edildi: ''Peres'in öfkelenmesine neden olan ise Erdoğan'ın, Hamas'ın demokratik bir seçimle iktidara geldiğini ve herkesin bu seçime saygı duyması gerektiğini söylemesi oldu. Erdoğan böylece Batının çok hassas olduğu bir noktaya dokundu; onlara, 'demokrasiye saygıyı, insan haklarını ve çifte standardı' hatırlattı. Katılımcılar, Ban Ki-mun Gazze'de gördüklerinden ötürü nasıl dehşete düştüğünü anlatırken suskundular. Amr Musa İsrail'in barış fırsatını kaçırdığından söz ettiğinde, yine suskundular. Peres, Erdoğan'ın sözlerine, ancak uysal koyun postu giyerek yanıt verebildi ve İsrail'in barışın geleceğini nasıl gördüğüyle ilgili sorulan bütün soruları duymazlıktan geldi.''
Panelin moderatörü David Ignatius için, ''Son sözün Peres'in olmasını tercih etti'' denilen yazıda, ''Ancak Erdoğan masayı tepetaklak ederek Davos'u terk etti; böylece son ve vurucu sözü o söylemiş oldu'' ifadesine yer verildi.