Herkese tek tek, düm tek tek teşekkür etmek isterdim. Ama teknik olarak imkansız gözüküyor. Cuma günkü 'Bu yazı benden, kalbimden' yazıma 500'den fazla e-mail geldi. Hâlâ okumaya çalışıyorum hepsini. Demişsiniz ki 'Meğer yalnız değilmişim', demişsiniz ki 'Duygularımın dile gelmiş halini görünce inanamadım'. Ağlamışsınız, sızlamışsınız, beni daha çok sevmişsiniz okurken... Ben de hem ağladım hem sevindim, sizden gelen e-mailleri okurken. Beni davet etmişsiniz evinize, telefon numaralarınızı vermişsiniz. Samsun'a mutlaka geleceğim denize sıfır salonunuzda çayınızı içeceğim! Söz! Bir de cuma gecesi başıma geleni anlatayım size... Cuma günü İzzet Öz'ün The Hall'daki partisindeydim. Yanıma çok güzel bir kadın geldi. Benden üç-dört yaş büyük olsa olsa... Dedi ki 'Hep seni kıskanırdım, hayatına, yaşadıklarına özenirdim. Yazını okuyunca hayatımı daha çok sevdim'... Ben de güldüm... Hayatta hüzünler olduğu kadar sevinçler de yok mu ki? İyi ki yaşıyorum demek kadar, bu hayat daha ne kadar devam edecek diye şikayetlenmek de yok mu? Var! Ama yaşamaya, kırıntılarla bile olsa sevmeye devam. Herkese çok çok teşekkür ederim. Güzel okurlara lokum gibi günler dilerim.
Yayın tarihi: 27 Ocak 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/27/gny/ozyilmazel.html
Tüm hakları saklıdır.