OO
yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder.
SMS:
?OO
Boşanınca çene ishali olanlar
Ayol bu Hatçekız'la kocası timsah avcısı Ramiz daha düne kadar '
Türkiye'nin en mutlu ve uyumlu çifti biziz' yarışmasının üyeleri değiller miydi? Hatta bir kaç ay önce araları açıldığında, Hatice Seda Sayan'ın programına çıkıp gözyaşları içinde kocacığını ne kadar sevdiğini söyleyip 'barıştır bizi ablacağımmmmm' demiyor muydu? Eee timsah öldü de ortaklık mı bozuldu, ne oldu?
Sabahın bir saati ekranda yine gözü yaşlı Hatice... Ama bu kez gözyaşlarının nedeni üzüntü değil, öfke... Ramiz'i fırçalıyor da fırçalıyor telefonda.. Adama 'gerizekalı, sen erkek misin?' falan diyor... Benim de içimden "Bürrrşşşş!" deyip dizginleri çekmek geliyor.
Yavaş be yavrucuğum yavaşşş! Siz düne kadar evlilik kurumunun asil üyeleri değil miydiniz? Hem zaten evliyken gereksiz ve yeteri kadar konuşup maskara oldunuz. Bari boşandıktan sonra bir zahmet çenelerinizi kapalı tutunuz.
Ama bu durum genelde böyledir değil mi? İki gönül zamanında bir olur ve evlenir. Birbirlerine sözler verirler, kalpleriyle beraber. Aynı kaderi, aynı evi, aynı yatağı, aynı sofrayı paylaşırlar. Birbirlerinin sevdiklerini sever, sevmediklerine beraberce tavır alırlar. 'Anca beraber kanca beraber' olmaya ikisi de bayılır. Gece birbirilerini koklaya koklaya uyumaya, yolda illaki el ele olmaya, yalnızca barışmanın keyfini yaşamak için ufak tefek ottan bahanelerle tartışmaya, birbirlerinin ailelerine ve arkadaşlarına şirin görünmeye çabalarlar. Fakat her şeyin miniği sevimlidir ya, aşkların da küçüğü makbuldur. Zaten büyüyünce hem türü hem de adı değişir: Sevgi olur, alışkanlık olur, şefkat olur, ama en kötüsü de işte yukarıdaki hikâyede olduğu gibi bazen 'nefret' olur!
Bir zamanlar birbirleri için gemileri yakan adamla kadın, boşandıktan sonra birden, sanki o zamana kadar farketmedikleri, birbirlerinin içlerindeki yaratığı görürler. E adam, bu kadın sen evlendiğinde Ayşe'ydi, boşanınca Fatma olmadı ki... Kadın aynı kadın işte... Ya sana ne demeli kadın? Bir zamanlar aynı yastığa baş koyduğun Ahmet, boşanma sabahı birden bire Hüseyin olmadı değil mi? Adam da aynı adam işte!
Ha olanı size söyleyeyim; Öküz ölür, dolayısıyla ortaklık da bozulur. Çünkü bazı evlilikler bir süre sonra, ticari ortaklığına dönüşür. Ayrıldıktan sonra da dillerinin freni boşalır. Suçlamalar, iftiralar gırla gider. İlişkilerin ipliği böylece pazara çıkar. Aşk küser, sevgiye ayıp olur... Evlilik kurumu yıpranır. Bu kadın bu tür insanlardan fena halde sıkılır. Ve takar kulaklıklarını, şöööyle bir Kordon'a uzanır.
Yayın tarihi: 25 Ocak 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/25/pz/ozicer.html
Tüm hakları saklıdır.