NI
yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder.
SMS:
?NI
Yassıada ve Silivri
Kadı Karakuş derdik, 1960'da Yassıada'da Demokrat partilileri yargılayan hâkimlere. Doğal yargıç sistemine uyulmamış, bir ihtilal mahkemesi kurulmuştu; hâkimler, darbeyi yapan askerler tarafından atanmıştı. Yassıada'da işlenen hukuk cinayeti, Divan'ın başkanı Hâkim Salim Başol'un bir cümlesi ile zihinlere kazılmıştı. Samet Ağaoğlu'nun, "Fuat Köprülü de, adı geçen birçok kanuna oy vermişti, neden aramızda değil ve yargılanmıyor" diye sormuş, Başol'dan "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" cevabını almıştı.
Bu girizgâhı yapmamım sebebi, bugün, bazılarının, Silivri Mahkemesi'ni ve Ergenekon davasını, Yassıada Divanı ve Demokrat Partililerin davası ile mukayese etme çabaları.
Oysa yargılama, Silivri'deki 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, savunma hakkına saygı göstererek, büyük bir titizlik içinde yürütülüyor. Mahkeme ise, Ergenekon sanıklarını yargılamak üzere, özel olarak kurulmadı.
Başol'un, kendisini savunmak isteyen başbakan ve bakanları, ya da şahitleri nasıl azarladığını hatırlatalım da, Kadı Karakuş benzetmesi yerine otursun.
Başol'dan sanıklara:
"Yapmazsan yapma. Gelmiş buraya tomarlarca müdafaa yapıyor." (Bakan Hadi Hüsman'a)
"Yapamazsan ne yapalım? Yapan yapar." (Fatin Rüştü Zorlu'ya)
"Daima böyle lüzumsuz şeyler söylersiniz zaten." (Menderes'in avukatı Burhan Apaydın'a)
"Sizi susturmak için başka ne yapmalı?" (Adnan Menderes'in avukatı Talat Asal'a)
"Kâfi. Susmazsanız sustururum." (Bakan Zeki Eratman'a)
"Eğer ben kesin deyince kesmezseniz kestirmesini bilirim." (Adnan Menderes'e)
"Öyle değil, öyle değil, öyle değil. Otur yerine!" (Milletvekili Hüseyin Fırat'a)
"Sen yalancı şahide benziyorsun. Anlat bakalım neymiş?" (Bir şahide)
"Öyle şey olmaz, kısa kes, az konuş!" (Hasan Polatkan'a)
"Bizim burada boş laf dinleyecek vaktimiz yok" (Adnan Menderes'e)
"Sizi on beş dakikadan fazla dinleyemeyiz." (Hasan Polatkan'a)
Son bir not: Temyizi olmayan bir mahkeme söz konusuydu. Ve, Menderes, Zorlu, Polatkan, asılarak öldürüldüler. Hoş, savunma hakları çiğnenmeseydi dahi, Kadı Karakuşların vereceği hüküm,
"sanıkları içeriye tıkan kuvvetin istediği" istikamette olacaktı.
Yayın tarihi: 21 Ocak 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/21//haber,64D507A8348E447E95E0B2D7CC857FA7.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.