PKK'nın, İran'da faaliyet gösteren kolu PJAK'ın faaliyetlerine son verdiği haberi doğrulanmamış olsa da şu soruyu akla getiriyor:
"ABD'de Barack Obama ile başlayacak süreç, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede, devlet dışı terörün bitmesini sağlayabilir mi?" Veya PKK'nın da silaha veda ettiği haberleri yakın gelecekte duyulur mu? Hemen belirtelim, bu beklenti güvenlik birimlerinin zirvesinde uzun süredir var...
Onları beklentiye iten neden ise ABD'nin Irak ve İran'a yönelik politikasında sinyalini verdiği değişim.
ABD'den başlarsak...
Washington yönetimi Irak'tan mümkün olan en kısa sürede çıkmak istediğini her platformda dile getiriyor.
Çünkü sayısı 150 bini bulan askerlerin Irak'ta en uzun kalma süresi 6 ay...
Yani ABD'nin yılda en az 300 bin askeri sadece Irak için hazır güç olarak tutması gerekiyor.
Yeni format... Washington bir yandan Irak yönetimi ile yaptığı güvenlik anlaşması, diğer taraftan da küresel ekonomik krizi gerekçe gösterip bu yükten kurtulup eve dönmek istiyor.
Bunu yaparken, gerektiğinde kendisine zemin oluşturacak güvenli bölge olarak Kuzey Irak'ı seçmiş bulunuyor.
Bunlar sıralandıktan sonra Ankara'da şu soruya yanıt aranıyor:
"ABD çekildikten sonra, bugünkü pozisyonunda kalan K.Irak yönetimi rahat olabilir mi?" Bırakın Türkmenleri, içerde ittifak yaptığı diğer etnik grupların dahi K.Irak'a bakışı belli...
Dolayısıyla K.Irak yönetiminin de çevresinde
Türkiye'den daha sağlam ittifaka girebileceği ülke görülmüyor.
K.Iraklı Kürt liderler de bu gerçeği kabullenmiş bulunuyor.
Şunu belirtmem gerekirse, doğrudan ilişkiye girmeye henüz sıcak bakmasa da Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere, Ankara'da güvenlik birimlerinin tamamı Dışişleri Bakanlığı'nın Irak Kürt Bölgesi lideri
Mesud Barzani ile temasından rahatsız değil...
Bunu bilen K.Irak yönetimi de
Türkiye ile arasında sorun çıkaran PKK ile İran ile ilişkisini bozan PJAK ve benzeri örgütleri bünyesinden atmakta kararlı.
Özetle K.Irak'ta yönetim de ilişkilerini ABD'nin ortaya koyacağı yeni politika doğrultusunda formatlıyor.
Tasfiye süreci İşte bu gelişmeler, bir süre önce ABD'nin İran'da maşa olarak kullandığı PJAK'ta ihanete uğramışlık hissine yol açmış ve rahatsızlık yaratmıştı.
Hatta örgütün bu rahatsızlığını göstermek için ABD'li sivillere yönelik eylemlerde bulunacağı haberi ortaya atıldığında, PJAK iddiayı kesin dille yalanlarken, aynı açıklamada ABD'yi sert dille eleştirmekten de geri durmamıştı.
Şimdi, K.Irak'taki bölgesel güçler ile PKK ve PJAK'ın tasfiyesi konusunda uzlaşı sağlanmış, bölgedeki herkes de önceki pozisyonlarından bir adım geri atmışken, yakalanan sürecin boşa gitmesini kimse istemiyor.
Dolayısıyla, her ne kadar PJAK kendisini feshetme gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, İran'dan gelen haberlerin yalan olduğunu söylese de sonuçta bir tasfiye süreci yaşayacak.
Taşıyıcı annelik Bunun süresi konusunda öngörüde bulunmak zor.
Yerel genel seçim de süreci biraz öteleyecek gibi gözükse de sonuçta yaz aylarında daha farklı bir K.Irak görmeye hazır olmalıyız.
Nitekim terör uzmanı
Ercan Çitlioğlu 'nun dünkü sohbetimizde yaptığı şu benzetme ise her şeyi özetlemeye yeterli:
"Türkiye'ye K.Irak'ın doğumu içinde taşıyıcı annelik görevi verildi. Görevini rahat yapması için de her türlü kolaylık sağlanıyor ve sağlanacak..."
Yayın tarihi: 13 Ocak 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/13//haber,110FE032DE9D435080C3979FC36B4406.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.