kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
10 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MELİHA OKUR

Türkiye tarafsız kalmalı!

İddia o ki, 2009 Haziran ayından sonra İran ve Afganistan merkezli bambaşka açılımlar olması kaçınılmaz.
Ortadoğu'nun acımasız ülkesi İsrail çalışıyor. Strateji geliştiriyor.
Ortadoğu'da kendisine sorun yaratan büyükküçük her ülke için farklı kart açıyor. İsrail, İran'la farklı bir yolculuğa çıkmadan önce kendisine sorun yaratan iki konuya el attı.
İlki; Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü'nü devreye sokarak, Lübnan'da kendi adına emniyetli alan yaratmayı başardı.
İkincisi; Gazze'de örgütlenmiş HAMAS ile arasında " tampon bölge" oluşturmak için harekete geçti. Havadan karadan saldırdı, binlerce sivil, çoluk çocuk öldü.
Görünen; BM Barış Gücü Gazze'ye de yerleşecek.
İsrail, elini güçlendiriyor.
Bu durumda geriye kala kala İran kalıyor!..
İran'ın ise yılın ortasına kadar nükleer başlık yapabilme kapasitesine ulaşacağı öngörülüyor. Ve ister istemez dünyanın gözü 20 Ocak'ta koltuğuna oturur oturmaz 800 milyar dolarlık canlandırma paketi açmaya hazırlanan Obama'ya çevrilecek. ABD ve İsrail'in gündemine İran oturacak!!! Bu durumda küresel ekonomik durgunluğun ortasında Türkiye ne yapmalı? Çok basit. Tarafsızlığını sürdürmeli...
Tarafsız olmanın da tek koşulu var. Türkiye, ekonomik açıdan güçlü olmak zorunda...
Başka çıkış yolu yok!!!