kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Çamaşır suyu içti senaryo değişti

YÜKSEL AYTUĞ
Giriş Saati : 03.01.2009 12:03
Güncelleme : 03.01.2009 22:06
Yeni Haber
'Dudaktan Kalbe' dizisinin küçük oyuncusu, evde çamaşır suyu içip zehirlendi. Olay senaryoya aynen eklendi.

Hastane sahneleri sahici! Dudaktan Kalbe' dizisindeki çamaşır suyundan zehirlenme vakasının gerçek olduğu ortaya çıktı! Dizide, 'Melek Bebek'i canlandıran küçük oyuncu, son bölümün çekimlerinden bir süre önce evde emekleyerek banyoya gitti ve annesinin bir anlık dalgınlığından faydalanıp leğendeki çamaşır suyunu içti. Küçük çocuk fenalaşınca durumu fark eden ailesi hastaneye koştu. Doktorlar ilk müdahaleyi yaparken, diziye devam etmek zorunda olan ekip de çareyi, talihsiz olayı senaryoya uyarlamakta buldu. Senaristler akışı değiştirip, Melek Bebek'in zehirlenmesini de diziye ekledi. Hastanedeki sahneler küçük çocuk tedavi edilirken çekildi. Yani dizinin, herkesi ağlatan anları sahiciydi!...

GÜNAYDIN'ın köşe yazarlarından Yüksel Aytuğ'un bugünkü yazısı;

Melek bebeğin kaderi

Geçenlerde bizim köşede Dudaktan Kalbe dizisindeki Melek bebeğin durumundan söz etmiş, küçücük bebeciğin nasıl olup da çamaşır suyu içebildiğini sorgulamıştım.

Dizinin senaristi Ece Yörenç ile karşılaştım ve şaşırtıcı olayı onun ağzından öğrendim. Meğer dizide Melek'i canlandıran o minicik oyuncu, evinde gerçekten de çamaşır suyu içip, hastanelik olmuş. Emekleyerek gitmiş, leğendeki çamaşır suyunu içivermiş. İki hafta önce ekrana gelen minik Melek'in hastane görüntüleri de sahiciymiş!..

Ece Yörenç, "çaresizlikten" dizi senaryosunda değişiklik yaptıklarını, çamaşır suyu içme vakasını "aynen" dizide kullandıklarını söyledi. Bu arada Ay Yapım'ın bir başka dizisi olan Aşk-ı Memnu'da Bihter'in çikolata yerken reklam yaptığını yazmıştım ya, Yörenç o konuya da açıklık getirdi. Bu "reklam" için o firmaya fatura kesildiğini ve RTÜK payının da ödendiğini söyledi. Tamam, buna bir itirazım yok. Beni rahatsız eden, izleyicinin ekranda hiç bir ibare yer almaksızın "reklam bombardımanına" hedef olması. Reklamı "gizli" yapıp, parasını "resmi" ödemek seyirci açısından her şeyi yasal kılmıyor ki...