2009'a merhaba

Salih Memecan'ın bir teorisi vardır, "İnsan 10 yaşındayken bir yıl hayatının onda biridir, 50 yaşına geldiğinde ise ellide biri. Yaşlandıkça yıllar hızla geçmeye başlar bu yüzden" der.
Gerçekten de öyle.
2008'in nasıl başlayıp bittiğini anlamadık.
2008'e damgasını Anayasa Mahkemesi vurdu aslında.
Gerek üniversitelerde kılık kıyafet serbestisi getiren anayasa değişikliğini iptali ve AK Parti kapatma davasındaki kararlarıyla.
Bir de yılın son döneminde CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu.
Kılıçdaroğlu beğenin veya beğenmeyin bu yılın en rahat gündem belirleyen siyasetçilerinden biri oldu.
Ankara'da belediye başkanlığı tercihini etkileyecek kadar öne çıkabildi Kılıçdaroğlu.
Muhalefetin sadece laiklik üzerinden yapılmayacağını gösteren bir CHP'li olarak öne çıktı açıkçası.
Ama yılın bombası Erdoğan 'dan geldi, "İstemeyen gitsin"le başlayan gerilimli dönemi "Ser sala we piroz be" (Yeni yılınız kutlu olsun) mesajıyla kapattı.
Başbakan, Kürt kökenli yurttaşlara TRT6 ekranından bu jesti yaparken Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in X ve W harfleri yüzünden hapis istemiyle yargılanıyor olması Türkiye'ye özgü bir gariplikti elbette.
Devletin televizyonunda Başbakan tarafından kullanılan bir alfabeyi yerel bir siyasetçinin kullanması yasal olarak sakıncalıydı yani.
Birçok gazete Erdoğan'ın "TRT-6 hayırlı olsun" ve "Yeni yılınız kutlu olsun" mesajlarının Kürtçesi'ni yanlış yazmış bu arada.
Dış haberler servisimizde çalışan Kürt kökenli arkadaşımız, bir gazetenin hayırlı olsunu, hayırsız olsuna çevirecek kadar yanlış yazdığını tespit etmiş.
Biz de sala ve we kelimelerini birleştirip hatalara ortak olmuşuz.
Kürt kelimesini kullanmaktan çekinen bir medyanın Kürtçe kelimeleri yazarken sıkıntı çekmemesi düşünülemezdi elbette, bu hataların okuyabilenler tarafından hoşgörüyle karşılanacağını umuyorum.
Gerçi bizim arkadaşımız çok kızmıştı, eleştirilerinin dozu da epey ağırdı.
Kürtçe televizyon yayını başladı, Ermenice yayın için hazırlık başladı.
Herkesin uydu vasıtasıyla dilediği kanalı izlediği bir dünyada Kürtçe televizyon yasağı saçma kalıyordu.
İran'daki gibi uydu anten avına çıkılamayacağına göre, bu yayına başlamak doğru bir karar oldu.
Yakında özel Kürtçe kanallar yayına başlarsa şaşırmamamız gerekir.
Sonuçta hukuk düzeni içinde serbestlikten gelen bir zarar yok.
İnsanların kökeni ne olursa olsun diline, inancına, kültürüne saygı çağdaş demokrasinin bir gereği.
Bizde yıllarca korkularla her türlü serbestliğe karşı çıkıldı, Kürtlerin varlığı bile inkâr edildi.
Geldiğimiz nokta ortada.
Yine de 2008'i özgürlükler açısından umutlu bir biçimde kapatmış olduk.
Dileriz bu sadece yılbaşı hoşluğu olarak kalmaz, 2009'da daha güçlü adımlar atılır.
Bir yılı birlikte tamamladık.
2009'da krizin bir an önce bitmesini, hem bizlere, hem de tüm dünyaya barış ve refah getirmesini diliyorum.
Özellikle de yeni yıla İsrail füzeleri altında giren Filistinliler'e.