Yaşam

Oyuncaklarımız bizi anlatır

FİGEN YANIK SABAH

26.12.2008

Ethem Kocabaş, Sunay Akın ve İstanbul Oyuncak Müzesi ile ortaklaşa hazırladıkları Hep Çocuk Kaldık kitabında, Adalet Ağaoğlu'ndan Müjdat Gezen'e kadar birçok sanatçı ilk oyuncaklarını anlatıyor..

Çocukluğunuzun ilk yıllarına dönebilseniz, kim bilir neler çıkar karşınıza... Aklınıza geleler arasında oyuncaklarınız mutlaka vardır. Peki, çocukluğumuzun mutluluk kaynakları olan oyuncaklarımızın zihinsel olarak kim olduğumuzla ve seçtiğimiz mesleğimizle ilgili ipuçları verdiğini hiç düşündünüz mü? Eğitim danışmanı Ethem Kocabaş'ın 49 ünlü isimle yaptığı söyleşilerden oluşan Hep Çocuk Kaldık adlı kitap, çocukluk anıları ve ilk oyuncakların izinden giderek, ileride seçilen hayat biçimi ve mesleklerle ilgili bağlantılar kuruyor. Aralarında Adalet Ağaoğlu, Müjdat Gezen, Anjelika Akbar, Haluk Bilginer, Beyazıt Öztürk gibi oyuncu, yazar müzisyenin olduğu 49 kişi bu söyleşilerde ilk oyuncaklarını anlatıyor. Ethem Kocabaş, Sunay Akın ve İstanbul Oyuncak Müzesi ile ortaklaşa hazırladıkları kitabın bir içsel keşif yolculuğu olduğunu söylüyor.

Kibrit kutusundan telefon
Adalet Ağaoğlu
"Hatırladığım ilk anılarımdan biri telefon oyunudur. İki kibrit kutusuna düğümle ip geçirilir ve çatıdan çatıya ya da pencereden pencereye arada kalan mesafe bu ip aracılığıyla kapatılır, sözde telefon konuşması yapardık. Karşılıklı konuşmak için avazımız çıktığı kadar bağırırdık. Aslında duyduğumuz birbirimizin bağırma sesleriydi."

Gazoz kapağı, telli araba
Beyazıt Öztürk
"Benim gözümde gazoz kapağı canlandı bir an. Misket de... Ama en önemlisi oyuncak telli arabaydı. Plastik arabalara tel yapmak, o teli üstten kancayla sabitlemek, üzerindeki direksiyonu pense ile burkup tam avuç içine döndürmek, yuvarlak yapmak ve sonrasında da bu tel arabaların üzerine çıkartma yapıştırmak beni için önemliydi.''

Kuklalarım gözümün önünde
Müjdat Gezen
"En büyük avantajım dokuz, 10 yaşlarımda Ömer Deniz'in oyuncakçı dükkânında çırak olmamdır. Orada Eyüp oyuncakları yapardık. O oyuncakçı dükkânında ilk defa kendime, Karagöz biçiminde kuklalar yaptığımı hatırlıyorum. Onları özenle de boyamıştım. Aradan 55 yıl geçti hâlâ o kuklalarım bugünkü gibi gözümün önündeler.''

Telden araba yapardım
Haluk Bilginer
" Çocukken çok meraklıydım. İzmirlilerin meşe dedikleri, İstanbul'da ise bilye denilen misket oyununu oynardım. Oyuncak konusunda hazır oyuncaktan ziyade, birilerinin bana yaptığı ya da birilerinin bana yapılış yöntemini göstermesi sonucu kendi yaptığım oyuncaklarla oynamayı çok severdim. Mesela telden arabalar yapardım.''

Başucumda piyano vardı
Anjelika Akbar
"Aklıma gelen ilk oyuncağım piyano. Ben birkaç aylıkken karyolamın bitişiğine bir piyano konmuş. Annem ve babam müziğe karşı reaksiyon gösterdiğimi fark ettikleri için böyle bir davranış sergilemişler. Bu nedenle bebekken ilk tanışacağım objelerden birinin piyano olmasını istemişler. Bu anlamda gerçekten şanslıyım."

Ay'a gitmek için füze yaptım
Gani Müjde
"Aklıma tel takılan plastik arabalar geliyor. Onlarla çok oynardım, ama bunun dışında çocukken füze yapmayı kafama takmıştım. Apollo'nun olduğu dönemlerde Ay'a gitme çalışmaları esnasında ben de bir füze yapmayı hayal ediyordum. Mantarların içindeki kimyasallardan füze yakıtı yapmaya çalıştımsa da füzeyi asla uçuramadım.''

Haberin fotoğrafları

Yayın tarihi: 26 Aralık 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/26//haber,F9CC65E0719145CCBA5B5750597EBA13.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.