TBMM'de kurulan komisyon, Türkiye'deki "dinlenme" paranoyasının, sıradan insanı çoktan aşıp milletvekillerine, üst düzey kamu görevlilerine, hatta "istihbarat" ın başındaki isimlere bile bulaştığını ortaya koydu. Komisyonun çalışmalarından ortaya çıkan sonuç: "Ne telefon güvenli, ne de bilgisayar... Her adım takip edilebilir." CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın odasında yaptığı görüşmelerin basına yansıması üzerine TBMM'de Telekulak Araştırma Komisyonu kuruldu. Milletvekillerinin tutanaklara geçen kaygıları, AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara'nın, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'e söylediği "Korkuyorduk, emin ol seni dinledikten sonra daha çok korkmaya başladım" sözleriyle ifadesini buldu.
CASUS PROGRAMLAR Milletvekillerine cep telefonlarının basitçe birer dinleme cihazına dönüştürülebileceğini söyleyen İstihbarat Başkanı Akyürek'in, kendi telefon konuşmalarını da yasadışı dinlenme kaygısı nedeniyle "kontrollü" yaptığını söylemesi tutanaklara geçen en çarpıcı ifadelerden biri oldu. "Yasal tele kulakın patronu" Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) en yetkili ismi başkan Fethi Şimşek, "Teknik olarak, gönderilen bir mesajla cep telefonu dinlemeye alınabilir" derken, telefonların onarım amaçlı bile olsa asla tanınmayan kişilere verilmemesi uyarısında bulundu. Şimşek'in bu uyarısını, Prof. Sağıroğlu'nun, "klavyenizin bile tanımadığınız kişilerin eline geçmesine izin vermeyin" uyarısı takip etti. Emniyet İstihbarat'tan Yunus Yazar da telefonlara SMS yoluyla "kör çağrı" adı verilen casus program yüklendiğinde kişinin asla haberi olmadığını ancak iletişimin yanı sıra ortamın dinlenebileceği uyarısında bulundu. Sabit telefonlardan görüşmelerin uyduya çıktığı zaman güvenlik açığı bulunduğu yetkililerce kabul edilirken, internetin kişisel ve kurumsal bilgisayarlara yapılabilecek müdahaleler nedeniyle güvenli olmadığı da uzmanlar tarafından dile getirildi.