Başkan Bush'un Bağdat'a yaptığı veda ziyaretinde ayakkabı atan Iraklı gazetecinin eylemi, tüm dünyada yankılandı.
Bu yankılanmalar arasında en ilgi çekici olanlardan biri İranlı imam Ayetullah Ahmet Cannati'nin
"Ayakkabı fırlatma intifadası" başlatma kararı alınmasını istemesiydi.
Ajans haberlerine göre Cannati, Cuma hutbesinde Bush'a atılan ayakkabıların Irak ve İran'da, Amerika karşıtı gösterilerin simgesi olarak elden ele taşınması gerektiğini söylemiş.
Ünlü ve güçlü adamların yüzlerine pasta yapıştırmak veya yumurta atmak Batı'da sık sık rastlanan protesto yöntemleri arasında.
Şimdi bunların arasına ayakkabı atmak da eklenmiş bulunuyor.
Eğer İranlı din adamının önerisi genel kabul görür ve
"Ayakkabı intifadası" şeklinde bir antiAmerikan eylem Ortadoğu'da başlatılırsa, bundan en fazla kimler zarar ve yarar sağlar hesabı da yapılmalı.
Fransız Riviera'sında yıllar önce yaz mevsiminde yaptığımız bir deniz üstü tatilinde yaşadıklarımızı hatırlıyorum.
Bizim de yolcuları arasında bulunduğumuz yat, sonunda St. Tropez rıhtımına demirlemişti.
"Mavi Yolculuk" yapanlar yatlar ve yelkenlilerde yolculuk edilirken, ayakkabı giyilmediğini bilirler. Güverteyi kaplayan tahtalar topuk darbeleri ile yıpranmasın diye, bu teknelere binilirken ayakkabılar çıkartılır ve bir sepete koyulur.
Sepetler çalınıyor St. Tropez rıhtımına demirleyen teknemizdeki ayakkabılarımız da, arka güvertedeki bir sepetin içindeydi... Rıhtıma bağlanmış bizim dışımızdaki onlarca teknede de durum aynıydı.
Sabah uyanıp, kalktık.
Programımızda St. Tropez'i gezmek, sokaklarda yürümek vardı.
Ayakkabı sepetine gittik.
Ama sepet yoktu.
Gece tekneye hırsız girmiş ve sepeti çalmıştı.
Etrafa baktık. Civardaki bütün teknelerde durum aynıydı.
Bütün teknelere hırsız girmiş ve ayakkabı sepetleri çalınmıştı.
Sonra neler olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Teknelerdeki yüzlerce kişi çıplak ayakla karaya çıktık ve doğru ayakkabı satan mağazalara yollandık.
St. Tropez ayakkabı piyasası müthiş hareketli bir gün yaşadı.
Daha sonra durumu anlattığımız bir Fransız, ayakkabı sepetlerinin çalınmasının, St. Tropez'deki ayakkabı mağazaları tarafından organize edilmiş olabileceği ihtimalinden söz etmişti.
Bu ihtimalin zayıf olmadığını da söylemişti.
Şimdi bir düşünün...
Ortadoğu'da bir
"Ayakkabı İntifadası" başlatılırsa, bundan en fazla hangi kesimler yararlanır dersiniz?
Barış ve demokrasi hedefi Bush kafasındaki ve çizgisindeki Amerikalıların ayakkabı fırlatılması eylemlerinden ürktüklerini pek söyleyemeyiz.
Irak'taki Amerikan kayıplarının nedenleri arasında ayakkabı pek yok.
Üç bini aşkın Amerikan askeri bombalarla, sabotajlarla öldüler.
Şimdi Amerika'nın çekilme sürecinin başlatıldığı Irak'ta ayakkabı eylemleri ile yeni bir istikrarsızlık dönemine girilirse, bundan yine en fazla zararı Iraklılar görmez mi?
Neticede bu günlere Saddam'a bırakın ayakkabı atılmasını, laf atılmasının bile ölümcül tehlikeler içerdiği bir dönem yüzünden gelinmedi mi?
Irak'ta da, Ortadoğu'da da çözüm artık intifadalarda değil, demokrasiyi ve barışı inşa etme çabaları içinde aranmalıdır.
Amerikan seçmeni Obama'yı seçerek, Bush dönemini geride bırakmayı başardı.
Şimdi sıra Iraklıların Amerikan işgal güçlerini Amerika'ya geri gönderme başarısını göstermelerindedir.
Yayın tarihi: 21 Aralık 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/21//barlas.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.