kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Aralık 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Uzlaşma için özür

Aralarında Adalet Ağaoğlu, Ertuğrul Kürkçü, Lale Mansur, Nilüfer Göle, Alper Görmüş, Tuna Kiremitçi, Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu, Gencay Gürsoy gibi isimlerin bulunduğu bir grup aydın "Ermenilerden özür diliyoruz" kampanyasını başlattı.Her kampanyaya karşı bin bir türlü olumsuz gerekçe üretilebilir. Özellikle konu, Ermeni meselesi gibi hassas olursa. Nitekim, Şükrü Elekdağ ve Onur Öymen'in başını çektiği 50 kadar diplomat, ASALA terörünü öne sürerek, asıl Ermenilerin bize özür borcu olduğunu belirtmişler.
Ali Bayramoğlu ile konuştum. "İlk başta bildiride 'özür dilenmeli' diye yazıyorduk. Bu çağrı, devlete bir davet anlamına geleceği için vazgeçtik ve bir sivil toplum hareketi olarak kampanyayı başlattık. Özür dileyen biziz. Ayrıca 'soykırım' demiyoruz. Bir 'trajediden' söz ediyoruz ve bunun farkında olduğumuzu vurguluyoruz. Her toplum kendi yaptığından sorumludur. Ermenilerin de bize özür borcu var. Bizim özür dilememiz, ASALA terörünü temizlemez. Ermeni meselesinin çeşitli evreleri var. 1870-1900'ün başları: Ermeni milliyetçiliği ve bunu bastırmak üzere Osmanlı Devleti'nin çabaları. Burada mukalatadan (karşılıklı katliamdan) söz edilebilir. 1915'te, Ermeniler askere alınırken, çocuklar, kadınlar, yaşlılar sadece doğuda değil, Edirne'de, Aydın'da, Gelibolu'da oturanlar da zorunlu göçe tâbi kılındılar ve arada yüz binlerce kişi telef oldu. Kamuran Gürün, bu rakamı 400 bin kişi olarak veriyor. Bu ikinci evre. Biz, bunun farkındayız ve bundan dolayı özür diliyoruz.
Üçüncü evre, Osmanlı Birinci Dünya Savaşı'nı kaybettikten sonra, Rus ordusu Anadolu toprağına giriyor, öncü birlikler Ermenilerden oluşuyor; büyük katliam yapıyorlar. Dördüncü evre ise, ASALA terör örgütünün birbirinden değerli diplomatlarımızın hayatına kastetmesi; onları öldürmesi. Tarihteki bazı yanlışların sivil toplum tarafından ifade edilme çabası, demokratik bir toplumun gereğidir. Bir millet, tarihiyle hesaplaşınca temizlenir. Neden bir tazminat ya da toprak talebi doğsun? Devlet özür dilemiyor ki!"
"Neden sadece Ermeniler? Alevilerden de, Kürtlerden de özür dileyelim" diyenler çıkacaktır. Ermenilerden özür dilenmesi, diğerine mani değil ki! Hatta, Kürt kökenli vatandaşlarımız ve DTP de, Türklerden özür dileyebilir. Uzlaşma ancak bu şekilde sağlanır. Herkes kendisini haklı görüp, kendi pozisyonunda kalmaya devam ederse, aradaki buzlar nasıl eriyecek?