Doğruya en yakın

Fenerbahçe'nin oyun şablonunda umut veren gelişme oldu. Alex ve Emre, birlikte oynadıkları bir maçta ilk kez görev yerlerini ayrı bölgeler olarak seçtiler. Cümle biraz kırık oldu, farkındayım.
Şöyle ki; ikisi de oyun kurucu formatında olan bu ikili, daha önce hep ilk topu kendilerine istiyor, dolayısı ile orta yuvarlak çevresinde kafa kafaya çarpışıyorlardı.
Ve yine Emresiz maçlarda Alex'in oyun sınırları orta saha ile çiziliyor, en verimli olduğu, rakip ceza alanı ve çevresinden uzaklaşıyordu. Alex'in etkisizliğinde, Fenerbahçe de kayıpları oynuyordu.
Emre dün Alex'i "kıymetli" olduğu alana itti adeta. "Bırak ben sana getireyim topu" diyerek, ilk adres oldu. Sonrası kendi kendine geldi zaten. Top ileri taşınınca, Alex'in ayaklarında gereken büyüyü kazanınca; Fenerbahçe çok adamla hücum etme, rakip defansı şaşırtma ve pozisyonları yakalama şansını elde etti. Aragonesli Fenerbahçe'nin bugüne kadarki; en doğru görevlendirmeyle ve formatla oynadığı izliyorduk. Yukarda da belirttiğimiz gibi, tek fark Emre ile Alex'di. Farksız olan da Güiza'ydı. Attığı gole rağmen artık kritik etmeye değer olmadığını kabul ederek, Lugano'ya dikkati çekmek gerekir.

DEDE'NİN GÜİZA PLANI
Fenerbahçe iki golünü duran toplardan kazandı. İlk kornerinde Lugano'nun etkili kafa vuruşu vardı, ikincisinde de Carlos'dan gelen şutu iyi takibi. Çok istekli, konsantre ve kaybetmeye tahammülsüzdü Lugano .Goller yine duran toplardan dedik. Öteki net pozisyonları Güiza auta atma başarısı gösterdiği için skor tabelasında rakama dönüştürülemedi. Ve bu performansa rağmen, Aragones'in elindeki diğer forvetleri yedek kulübesine bile oturtmamasındaki "sır" da ortaya çıktı. "Dede" Guiza'yı oyundan almaya mecbur kalmamak için alternatifsiz bırakmayı tercih ediyordu anlaşılan. Yönetimin 30 milyon euroluk müthiş yatırımını, İlhan Parlak'ın birazcık performansı ne hale getirirdi, düşünemiyorum.
Bülent Yıldırım böylesine kolay bir maçta, yardımcısının uyarısına rağmen Güiza'nın çekilmesine penaltı kararı vermedi. Fenerasyoncular bunu da not alsınlar, Baros'dan kartlarını saklayanları, Ankaragücü'nün penaltısını vermeyenleri de