Kolay zor, zoru kolay yapmakta üstüne olmadığını bir kez daha kanıtladı Fenerbahçe takımı. Portekiz'den havalı ve favori dönen rakibine Saraçoğlu'nda gerçek bir cehennem yaşatarak, Kadıköy'ün farkını bir kez daha hatırlattılar. Hem de öylesine dersler verip, gönülden mücadele ettiler ki, bu yüz yıllık derbinin bilekten de öte "
yürek " işi olduğunu herkese gösterdiler.
İkinci dakikada gelen golle birlikte, Benfica rüzgarının kuvvetli etkisiyle kalkan burunlar vardı.
Çok küçümser havada, pek güvenli dönüyorlardı sahalarına. Futbolun affetmeyen yönü ile onları ilk tanıştıran
Selçuk oldu. Eksiği, formsuzluğu, hatta hocasızlığı ile tüm bütün taraftarlarının içini kemirten Fenerbahçe'nin, Saracoğlu'nda oluşturduğu muhteşem atmosfer,
yaraları teker teker sardı . Sarı lacivert çubuklu formasıyla, 50 bin taraftar 12. adam olmanın yoğunluğunda ve konsantrasyonunda dikildi tribünlerde.
Islıklar, tezahüratlar her Galatasaraylı futbolcunun beline gizli bir kol gibi sarılıyordu. Ayağına topu alan ne yapacağını bilemez hale geliyor, Ümit Karan ile Lincoln kendilerini yere atıp, hakemden çare arıyorlardı.
G.SARAY KADERİ DEĞİŞTİREMEDİ Listeleri gördüğümüzde Aragones'in Deivid seçimini doğru bulmamıştık. Brezilyalı oyuncunun sakatlıktan sonra ilk 90 dakikasının böyle bir derbi olması çok mantıklı değildi.
Ama Deivid özellikle orta sahadaki pas organizasyonunda, maçın baskısından uzak ve soğukkanlı durarak kaptığı, sakladığı toplarla galibiyetin gizli mimarı oldu. Her oyuncunun sahada değmediği çimen kalmamacasına ciğer patlattığı, aynı ortamdaki on binlerce taraftarının nefesini içinde hissederek oynadığı bu dönüm maçında, iyi ile kötünün yorumu yapılamaz.
Bir stat içinde her an, bir tek soluk; alınıp veriliyorsa, orada alkışlanacak ve kutsanacak alın teri ile emek vardır. Semih ile Selçuk'un inadı, Roberto Carlos'un ustalığı harmoninin ritmidir. Galatasaray Kadıköy'de oynadığı üst üste dokuzuncu lig maçında da kaderini değiştiremedi. Üstelik en favori, en iyi en kuvvetli zamanında, ezeli rakibinin elini yine sıkmak zorunda kaldı. Bize düşen, bu geceyi bir keyif sözü ile bitirmek artık; Tilki'ye
"Tavuk yer misin?" diye sormuşlar.
Gülmekten cevap verememiş..
Yayın tarihi: 10 Kasım 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/10//haber,17C937DEFBBD47D4B66331C5A64653DB.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.