Yanık tedavisinde çağ dışı arayışlar
Giriş Saati : 09.12.2008 09:59
Güncelleme : 09.12.2008 16:38
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Asım Aydın, geç kalınmış yanık tedavisi için hastaneye gelen hastaların ortak noktasının bilinçsiz kullandıkları kremler olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Aydın, yanık tedavisi konusunda iz kalmasını istemeyen bazı kişilerin bir umut arayışı içinde bitkisel tedavi yapan kişilere yöneldiklerini belirtti.
Yanık tedavisi için gelen hastalarda yanığın derecesine baktıklarını ifade eden Prof. Dr. Aydın, şöyle konuştu:
''Eğer derin ise iz kalabileceğini belirtiriz, ancak bizim için önemli olan izin yanı sıra yanan bölgenin fonksiyonlarını kaybetmemesidir. İz kalmasını istemeyen hasta çareyi çağ dışı uygulamalarda arıyor. Yanık tıbben iyileştirilemiyorsa, başka bir yöntemle izsiz iyileştirilemez.''
Yanık tedavisinde ne olduğu bilinmeyen kremlerin kullanılmasının son derece tehlikeli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Aydın, yanık tedavisinde enfeksiyonun büyük tehlike olduğunu, bilinçsiz tedavi sonucu bölgede enfeksiyon oluşabileceği ve bunun sonucunda bölgede fonksiyon kaybı meydana gelebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Aydın, geç kalınmış yanık tedavisi için gelen hastaların ortak noktasının bilinçsiz uyguladıkları kremler olduğuna işaret ederek, ''Yanık yaşayan hastalardan bazıları en son çare olarak hastaneye başvuruyor. Hastalarımızdan, tıbben mümkün olan tedavi yöntemlerine başvurmalarını istiyoruz'' diye konuştu.
Prof. Dr. Aydın, Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin harekete geçerek, çağ dışı uygulama yapan kişileri tespit ederek hizmet vermelerinin engellenmesini istedi.
MAĞDUR HASTALAR
SDÜ Tıp Fakültesine başvuran Nuriye-Erdoğan Can çiftinin çocukları da çağ dışı yanık tedavisinden zarar gördü. Sıcak sudan kolu yanan 9 yaşındaki oğulları Metin'i Şarkikararağaç ilçesinde yanığı iz bırakmadan tedavi ettiğini ileri süren bir kadına götürdüklerini anlatan Can çifti, bu kişinin sürdüğü kremin ardından çocuklarının kolunda izin geçmediğini ve yanığın daha da derinleştiğini ve son çare olarak üniversiteye başvurduklarını kaydetti. Can çifti, herkese bilimin ışığından ayrılmamalarını önerdi.
25 yaşındaki Ömer Gökdoğan da geçen yıl trafik kazası geçirdiğini ve aracın üzerine devrilmesi sonucu omzunun egzozdan yandığını söyledi. Önce doktora başvurduğunu, iz kalacağını söylemeleri üzerine yanıkları iz bırakmadan tedavi ettiğini ileri süren bir kişiye gittiğini belirten Gökdoğan, şöyle konuştu:
''Yaram iyileşmedi, aksine daha da derinleşti, acım arttı. Bunun üzerine SDÜ Tıp Fakültesine gittim. Öğrendim ki benim gibi daha bir çok hasta bu şekilde tedavi olmaya çalışmış. Yanık iyileşti, ama iz kaldı. Eğer doktorun önerdiği tedavi şekillerini uygulamaya kalkmasaydım bugünkü kadar büyük iz olmayacaktı.
Cehalet kurbanı olmayalım. Kendisini yetiştirmiş ve bu alanda ilim almış doktorlarımıza güvenelim. Zaten iyileşecek bir durum varsa onlar gerekeni yapacaklardır. Şifayı 'sözde halk doktorlarından' aramayalım. Benim düştüğüm hataya kimsenin düşmesini istemem. Hem umudumuzu hem de paramızı çalıyorlar.''
(AA)
Yayın tarihi: 9 Aralık 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/09//haber,58ED8991E85749A89C93ECBD6B226DD2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.