kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Aralık 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Kaçılın açılalım

Burası iyi insanlar ülkesi. En iyi insanlar bazen siyasetçi oluyor, bazen komutan, bazen bürokrat, bazen demokrat, bazen girişimci, bazen cumhuriyetçi.
En iyi insanlar, iyilik seviyor.
Yüksek yüksek tepelere çıkıp "aşağıdakiler"e ve "ötekiler"e iyilik yapmayı seviyor.
Bazen merhamet etmeyi, acımayı seviyor.
Bazen hayırseverlik etmeyi, bazen yardım etmeyi, bazen mama vermeyi, bazen meme vermeyi seviyor.
Bazen selam bile veriyor, bazen gülümsüyor, bazen şefkat gösteriyor, bazen kardeşim bile diyor.
Bazen varlığınızı fark ediyor, bazen yokluğunuzu; bazen kulak veriyor, bazen yanak alıyor.
Onlar, haklılar, pek "Hak" sevmiyor.
Öyle herkesin hakkı, özgürlüğü, kendini ifade etme imkanı, başını dik tutabilme ihtimali olsun... pek sevmiyor.
Herkes yerini bilsin, herkes haddini bilsin, herkes sınıfını, rütbesini, seviyesini bilsin istiyorlar... Herkes bunu böyle bilirse, onlar bazen "açılım" yapıyor.
Siz ait olduğunuz sıkışmışlıklara kıçım kıçım kaçılırsanız, onlar da bazen açım açım açılıyor.

Öyle değil böyle
Bilirsiniz elbette...
Cumhuriyet ile demokrasi, demokratik hukuk devleti, sosyal devlet filan...
Herkesin hakkı, hukuku, özgürlüğü, insanlığı, temelde eşitliği, varlığı, insan olarak bütünlüğü, haysiyeti, hayatı, inandıkları, inanmadıkları, değerleri, vicdanı tanınsın, sayılsın, saygı görebilsin diyeydi.
Bunları fazla tutmuyor en iyi insanlar...
Ama "açılım" yapıyorlar.

Sevabına
Bakmışsınız, hep koyu ulusalcı, devletçi olmaya hazır "cumhuriyet ve halk" partisi, yıllar önce "Kürtlere açılım" yapmış.
Bakmışsınız, şimdi eşinin hastalığıyla içi yanan, "darbelerden de acı" diyen, inşallah hiç umursamadığı başkalarının acılarını da hissetmiş olan bir başbakan, cumhurbaşkanı, yıllar önce "Kürt realitesi" demiş.
Bakmışsınız, kendilerini bazen "zenci" gören, kimilerince öyle görülen "adalet ve kalkınma" reisi, birden iyi beyaz adam olmuş, "başka zenciler ve kızılderililer"e, Alevilere açılım yapmış.
Bakmışsınız, en haklı eğitim hakkında kızların saçına, başına, örtüsüne yapışan "cumhuriyet ve halk" partisi, örtülü oylara açılım etmiş kendini.
Bakmışsınız, bir Genelkurmay başkanı, onca yıl temel insan hakları yok sayılan "alttakiler" e biraz "iyilik" düşünüyor en azından.
Ne işçi hakkı, ne sendika hakkı, ne insançalışma ve angaryaya maruz kalmama hakkı tanıyan büyük işadamları, hayırseverlikte, nasıl deniyor, "sosyal sorumluluk"ta ne iyi insanlar.
Liberal, cumhuriyetçi, demokrat ya da muhafazakâr; hep iyilik yaparlar. Sevaba yazar vergiden düşerler.
İnançlarıyla, kimlikleriyle, kültürleriyle, çoluk çocuğuyla... hepsi bir yana, birer insan olarak zaten var olanları arada bir "tanımaları", müthiş diye sunulur.
2008 biterken dahi, böyle alicenaplık, böyle lütfen lütuf, büyüklük sayılır.
Sankim mağrur sömürge valisidirler de, mağdur yerlilere arada bir merhamet gösterirler!

İyi bayramlar
Burası böyle.
Burası en iyi insanlar ülkesi.
Hak, hukuk, özgürlük, damardan demokrasi, hakikisinden cumhuriyet, harbiden demokratik hukuk devleti, imtiyazsızlık, ayrımsızlık, tahakkümsüzlük onları pek açmaz.
Ama, kenara kaçılırsanız, bakmışsınız, bir gün size açılmışlar.
Bayram
dediğin, zaten biraz böyledir.
Hayırlara vesiledir.
Kurban kesebilenin, hayra girmesi, cömert bir gönülle aça, muhtaca da dağıtabilmesidir.
Her gününüz açılım dolsun, her gününüz bayram gibi olsun...