Bugün bayram... 9 günlük tatilin keyfini çıkaranlar da, bayram sonrasının dertlerini düşünüp, keyfi kaçanlar da var. Size teklifim, Can Yücel'in bir şiiriyle hayallere dalmak. Acaba hayatı tersten yaşamak nasıl olurdu? "Camide uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içerisinde. Herkes karşınızda saf tutmuş, iyiliğinize dua ediyor. Bütün haklar helâl edilmiş durumda. Tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağır başlı olarak. Büyük itibar, iltifatlar, çocuklar, torunlar hepsi hazır. Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz, doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor. Ev hazır, maaş hazır. 60'ınıza kadar her şey garanti; huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor. Tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. Gitgide zayıflıyor ve forma giriyorsunuz; diğer hormonal aktiviteler artıyor; fevkalâde. Bir gün patron size
'Artık üniversiteye gitsen iyi olur' diyor. Bu arada babanız ortaya çıkıyor,
'Cep harçlığı benden sen okumaya başla' diye sizi teşvik ediyor. Keyfe bakar mısınız! Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, flörtler... Derken anne ve babanız sizi gezdiriyor, araba kullanma derdi de yok artık.
'Evde otur keyfine bak, oyuncaklarınla oyna' diyorlar. Mamanızı ağzınıza veriyorlar, zaman zaman altınızı temizliyorlar. Annenizin size süt vermesiyle bir başka keyifli dönem başlıyor; mama, artık her yerde ve en taze şekliyle hazır. Bir gün karanlık, ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok; bir kordondan besleniyorsunuz. Gürültüsüz, patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde müthiş keyifli bir geceyle hayatınız bitiyor!.."
Yayın tarihi: 8 Aralık 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/08//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.