Giriş Saati : 03.12.2008 14:20 Güncelleme : 03.12.2008 20:28
Alman Emniyeti'nde uzun yıllar görev yaptığı belirtilen Talip Doğan Karlıbel, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP-Alman Vakıfları arasındaki para ilişkisi iddiasını içeren dosyayı başsavcılığa getirdi.
Alman Ebert Vakfı (Friedrich Ebert Stiftung) adlı kuruluştan Cumhuriyet Halk Partisi'ne yardım yapıldığına dair iddiaları incelemeye alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bir dönem Alman Emniyeti'nde görev yapan araştırmacı-yazar Talip Doğan Karlıbel'den elindeki belgeleri istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelen Karlıbel, muhatap bulamadığı için belgeleri teslim edemedi.
Gazete küpürlerini ve Alman Vakfı'na ait belgeleri basın yayın organlarından isteyen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Mahir Kara, bir dönem Alman Emniyeti'nde görev yapan araştırmacı-yazar Talip Doğan Karlıbel'den de konuya ilişkin belgeleri talep etti. Karlıbel, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Mahir Kara yerinde olmadığı için belgeleri veremedi. Karlıbel, belgeleri Yargıtay'a posta yolu ile göndereceğini söyledi. Cumhuriyet Savcısı Kara ile pazartesi günü görüştüklerini ve salı günü toplantısı olduğundan dolayı çarşamba günü için kendine randevu verildiğini aktaran araştırmacı-yazar Talip Doğan Karlıbel, görüşmenin telefon kayıtlarının olduğunu belirtti. Dün gece Ankara'ya geldiğini ifade eden Karlıbel, konuya ilişkin bir dosya hazırladığını ifade etti.
Pazartesi günkü görüşmelerde bazı çelişkili konular olduğunu ve Cumhuriyet Gazetesi'nde Kılıçdaroğlu'nun yalanlama haberinin çıktığını anlatan Karlıbel, "Alman polis kontrolünde tutulmasıyla ilgili, polis yok, karakol sahte, polis sahte, sauna kulüp sahte diye bir açıklama yapılmıştı. Bununla ilgili belgeler de getirdim. İnternetten herkesin göreceği belge ve adresler bunlar. Gelmemesinin nedeni olarak da muhtemel olarak bu haber olduğunu düşünüyorum. Konuya ilişkin geniş çaplı bir araştırma yapması konusunda tabi takdir sayın savcımızındır. Kendileri yoklarmış, muhtemelen özel bir sorundan veya rahatsızlıktan dolayı burda yoklar. Konuya ilişkin spekülasyon yapmak istemiyorum." dedi.
Talip Doğan Karlıbel, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Mahir Kara'ya getirdiği dosyanın içeriğine ilişkin de şunları söyledi: "Ebert Vakfından 650 bin marklık yapılan bir para yardımı, hem Alman Maliye Bakanlığı tarafından onaylanmış bir belge, hem de vakfın yazışması ve 2005 yılında 85 bin euroluk yapılan para yardımı var. Bu para yardımı CHP MYK üyesi Ali Kılıç üzerinden verilmiştir. Bunun dekontunu da hazırlamıştım. Bazı belge ve bulgular ile CHP-Ebert Vakfı ilişkilerinin yalanlama tezini öldürecek somut belgeler de hazırladım. Ocak ayında çıkacak 'Alman derin devletinin piyonu CHP' adlı kitabımın içine koyduğum bazı konular, belgeler, bilgiler, resimler ile Almanya'nın hazırladığı yeni Türkiye projesinin haritasını, bu tip konuları dosyaya doldurarak sayın savcımızın bu konuyu araştırması için bunu sunmak istiyordum. Muhtemel olarak bunu posta yoluyla gerçekleştireceğim."
Alman Ebert Vakfı'na 2002 yılında casusluktan dolayı dava açıldığını ama aklandığını hatırlatan Karlıbel, ilişkiler ne kadar yalanlansa da belgeler, bulgular ve basında çıkan haberlerin bu ağın gerçekten aktif bir şekilde Türkiye'de faaliyette olduğunu gösterdiğini söyledi. Konuya ilişkin şimdiye kadar bir dava açılmadığını ifade eden Karlıbel, Ali Kılıç ve Kemal Kılıçtaroğlu'nun 1979 başkomser ve 1980 yılında bir polis memurunu öldüren azılı teröristlerle müşterek şekilde hemşerisi olduğu için bir saunaya giderek onlarla ilişkide olduğunu deşifre ettiklerini iddia etti. Bunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Karlıbel, "Bunlar faili meçhul cinayetler içindedir. İstedikleri kadar yalanlasınlar, internette bunların olduğunu görürsünüz. CHP-Alman Sosyal Demokrat ilişkileri 1925'lere gider. İnönü ile yapılan ilişkiler vardır. İstanbul'daki CHP İl binasının ilk tadilatını Alman Sosyal Demokrat Partisi finanse yapmıştır. Şuan tek muhalefet, askere yakınlığıyla bilinen bir parti. En büyük sorunda o. CHP şuan Avrupada Sosyalist Enternasyolen oluşumunda üye olduğu halde Avrupa Sosyal Demokrat Partiler oluşumuna girememektedir. Bunun nedeni, Almanya ve İngiltere hariç Avrupadaki bütün sosyal demokrat partileri CHP'yi bir faşist oluşum olarak görmektedirler. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde sosyal demokrat bir vakıf veya bir parti cuntacılarla, askeri ihtilal yapan kişilerle işbirliğine gitmez." şeklinde konuştu.