kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Krizde ihracat rekoru

Giriş Saati : 20.11.2008 11:50
Güncelleme : 20.11.2008 16:26
Yeni Haber
Vestel İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, Avrupa ekonomilerinin durgunluğa girdiği ekim ve kasım aylarında ihracatta önemli artışlar yakaladıklarını söyledi.

Yüngül, reel sektördeki işten çıkarmalarla ilgili de ''herkesin bir boks maçında olduğunu ve kafasını korumaya çalıştığını, bu dönemde alınan darbelerin can acıtacağını ancak ayakta kalmak zorunda olduklarını'' ifade etti.

Yüngül, dünya ekonomilerinde yaşanan krizin Türkiye için çeşitli fırsatlar yarattığını belirtti.
Elektronik sektöründe Polonya ve Macaristan başta olmak üzere Doğu Avrupa ülkelerinde devlet teşvikleriyle 2,5 yıl gibi bir sürede 33 fabrikanın açıldığını ifade eden Yüngül, bu yatırımlar nedeniyle kendilerinin sıkıntılı dönemler yaşadığını ifade etti.

Yaşanan kriz ortamında bu fabrikalardan sadece 2'sinin ayakta kalabildiğini ifade eden Yüngül, şunları söyledi:
''Yılbaşı öncesi Avrupa elektronik pazarında büyüme var. Bu fırsatı iyi değerlendirdik. Ağustos ayında kriz yoktu ama krizin başladığı eylül ayında satışlarımızı ikiye katladık. Örneğin LCD televizyonda ağustosta 200 bin adetlik satışımız vardı, bu rakam ekimde 600 bine çıktı. Kasım ayını da 500-550 bin civarında kapatacağız. Son dönemde aylık 160 milyon dolar olan ihracat kasımda 200 milyon dolara yükseldi. Televizyon, fırın ve çamaşır makinesinde artış var. Buzdolabında düşüş var ancak paritenin etkisiyle burada da artış bekliyoruz.
İhracattaki bu artış sürecinin ocak ayına kadar süreceğini tahmin ediyoruz. Yeni yılın ilk dönemlerinde bir durgunluk bekleniyor, ancak bu ortamda tahmin yapmak zor. Her şey gri.''

Elektronikte bir konsolidasyon sürecinin yaşandığını, bu ortamda servis, finans ve teknoloji altyapısı sağlam firmaların ayakta kalacağını kaydeden Yüngül, pazarın orta vadede daralmaya devam edeceğini ancak buna hazırlıklı olduklarını ifade etti.

BANKA AKREDİTİFLERİ

Son dönemdeki ihracat artışında Avrupa bankalarının yaşadığı krizin de önemli etkisinin bulunduğuna işaret eden Yüngül, önceki dönemde firmalara uzun vadeli akreditif açan bankaların artık kısa vadeli akreditif açmaya başladığını, bu nedenle Avrupa'daki ithalatçı firmaların Uzakdoğu'ya uzun vadeli ve büyük sipariş vermekten kaçınarak kısa vadeli küçük siparişler için yakın ülkeleri tercih ettiğini dile getirdi.
Yüngül, bu durumun sadece elektronik değil tekstil, otomotiv gibi sektörler tarafından da değerlendirebileceğini, son 4 yılda kurlar nedeniyle sıkıntılı dönem yaşayan ihracatın bu dönemde Avrupa ekonomisindeki daralmaya rağmen fırsatlar yakalayabileceğini ifade etti.

Ömer Yüngül, ''Avro-dolar paritesi 1,60'lardayken Çin bir cennetti. Biz bile bazı ara malları Manisa'daki yan sanayicilerden almak yerine Çin'den getirtmeye başlamıştık. Ama şimdi bunların hepsi ortadan kalktı. Paritenin 1,25 civarında olması Türkiye için çok iyi'' diye konuştu.

Bu dönemde YTL değerinin çok fazla zik zak çizmemesi ve finans kuruluşlarının reel sektörü ''kasmaması'' halinde Türkiye'nin bu dönemi en az hasarla atlatabilir durumda olduğunu savunan Yüngül, ''Tüm dünyada bir güven krizi yaşanıyor. Kimse ileriyi göremediği için insanlar barutlarını son dakikada kullanmayı tercih ediyor. Ekim ayında aldığımız 600 binlik siparişin yarısı ayın bitimine üç gün kala geldi. Son ana kadar beklemesi bizim avantajımız. Eylül ayından bu yana bütçe yapmıyoruz. Çok dinamik davranıyoruz'' dedi.

WHIRLPOOL İLE GÖRÜŞMELER

Yüngül, İran, Irak, Suriye ve Türk cumhuriyetlerine yaptıkları ihracatın arttığını, bu ülkelerin krizden daha az oranda etkilendiğini, Rusya'da ise aynı durumun söz konusu olmadığını ifade etti.

Ömer Yüngül, Whirlpool ile yürütülen ortaklık görüşmelerin yavaşladığını belirterek, ''Bu tip dönemlerde her şey yavaşlar. Şimdi herkes kendi mutfağının derdinde'' dedi.
Geleceğe yönelik tahmin yapmakta zorlandıklarını ifade eden Yüngül, olası bir moral krizinin normal krizin önüne geçmesi halinde felaket yaşanabileceğini kaydetti.

İŞTEN ÇIKARMALAR

İç pazarın bir yıldır kötü durumda olduğunu, gelecek dönemde bir değişiklik beklemediklerini ifade eden Yüngül, işsizliğin artması halinde pazarın biraz daha daralabileceğini ifade etti.

Yüngül, reel sektörde yaşanan işten çıkarmalarla ilgili şunları
söyledi:
''Hepimiz bir boks maçındayız. Kafamızı korumaya çalışıyoruz. Mutlaka darbe alacağız ama kafamıza almamaya çalışıyoruz. Bu darbeler acıtacak ama ayakta durmamız gerek. Kamuoyunda işçi çıkarma deniyor ama doğru değil. Sadece mavi yakalı değil beyaz yakalıların dahil olduğu personel çıkartmaları söz konusu.

Ben aynı zamanda Manisa Organize Sanayi Bölgesi yönetimindeyim. Üretimde çok büyük bir düşüş yok ama herkes tasarrufa gidiyor. En kuvvetli şirketlerin bile kar marjları belli. Bunu devam ettirmek için önlem alıyor. Aslında 2007 ortalarından beri ciddi daralma var. O dönemden bu yana ayrılanın yerine kimse alınmıyordu.''

AA