Giriş Saati : 17.11.2008 10:48 Güncelleme : 17.11.2008 22:06
Onduline Group Türkiye ve Avrasya Bölgesi Genel Müdürü Burhan Karahan, devletin, altyapılı arsa üreterek, insanlara 'Hadi siz yapın' demesi gerektiğini kaydetti.
Çatı ve yalıtım sektöründe faaliyet gösteren Onduline'in son dönem faaliyetleri ile inşaat sektörünün durumuna ilişkin olarak soruları yanıtlayan Karahan, inşaat sektöründe büyümenin bir yıldır yavaşladığını belirterek, kendilerini bir durgunluk ortamına alıştırdıklarını ve krize çok hazırlıksız yakalanmadıklarını söyledi.
Yurt dışındaki müşterilerin küçülme sürecine girmiş olması nedeniyle sadece ihracata çalışan firmaların da ilk defa bir kriz ortamında küçülecekleri görüşünü dile getiren Karahan, "Türkiye'de 2009'da sanayide küçülme yaşanacak. İnşaatta o küçülme zaten başladı. 2009'da daha kötü olacak diyemiyorum. Bu senenin kasım ve aralık aylarında en kötü noktasına varacak ve gelecek sene ortalarına kadar dipte devam edecek. Gelecek sene ortalarından sonra biraz kendini toplama ümidi var" diye konuştu.
Karahan, şu anda Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntıda psikolojik etkenlerin de rol oynadığını belirterek, insanların gerçekten ciddi sorunlar olmayacağına ikna edilmesi gerektiğini, bunun da biraz zaman alacağını kaydetti.
İnşaat sektörü için fark yaratan, farklı gelir gruplarına yönelik projelerin konuşulması gerektiğini söyleyen Karahan, "Belli bir birikimi olan insanlar için gayrimenkul işinin kesinlikle bir fırsata dönüştüğü söylenebilir" dedi. Orta sınıfa hitap etmek için müteahhitlerin kesinlikle yaratıcı olması gerektiğine işaret eden Karahan, "Bir seneliğine insanlara güven vermek, sirkülasyonu sağlamak, karlılığı sonraya bırakmak tek çözüm gibi görünüyor. Aksi takdirde 1-2 sene projelerinizi durdurmanız lazım ki tekrar güven otursun" görüşünü aktardı.
"HER İNŞAAT BİR FABRİKA"
Karahan, inşaatın, istihdam sağlama anlamında sanayiden de önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Geçici bir iş gibi görünüyor ama sürekliliği sağlanırsa, bir apartman inşaatı bitecek, başkası başlayacak. Etrafta gördüğünüz yüzlerce inşaat, binlerce insanın çalışması anlamına geliyor. Bu da, binlerce fabrika demek. Bu düzenin devam ettirilmesi lazım. Türkiye için çok önemli. Çünkü inşaata ha deyip temel atıp başlayabilirsiniz. Fabrikayı öyle yapamazsınız."
Müteahhitlerin en çok, pahalı arsa sorunundan şikayet ettiklerini hatırlatan Karahan, devletin altyapılı arsa üreterek, insanlara 'Hadi siz yapın' demesi gerektiğini söyledi. Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir çeşit devlet eliyle, planlı, imarlı gecekondulaşma önerebilirim. Gecekondulaşma derken, insanların kendilerinin yaptıkları birşey olması anlamında söylüyorum. Kentsel dönüşümü insanlara yaymak, devletin kuralını koyması ve kendisi müteahhitliğe kalkışmadan sadece denetlemesi... Yani devlet yol yapıyor, parselliyor, bir mahalle yaratıyor. Elektriği var, yolu var, kanalizasyonu var sadece üzerindeki evleri yok. Düzenini oturtabilirsek ve insanları kendi haline bırakırsak, inşaat durgunluğuna veya istihdam sorununa çok hızlı şekilde çözüm geldiğini görürüz. İstihdamı, büyüterek değil küçülterek katlamak mümkün. Büyük görkemli projeler yerine, o şehrin altyapısını hazırlayıp insanların bunu yapmasını sağlamak bence çok ciddi hareketlilik getirecektir."
"2009'DA 150 MİLYON YTL CİRO"
Kriz psikolojisinin aşılmasının da büyük önem taşıdığını vurgulayan Karahan, krizi büyütenin, tüketimi kısmak, içine kapanmak şeklindeki tavır olduğunu, israfla tüketimin birbirinden ayrılması, tüketimin belli bir ölçüde devam etmesiyle çarkların dönmesi gerektiğini anlattı.
Onduline olarak Türkiye'de 2008 yılında yüzde 5-10 arası bir büyüme gerçekleştirmeyi beklediklerini belirten Karahan, gelecek seneye yönelik daha tedbirli bütçeler yaptıklarını belirtti.
Karahan, "Geçen seneyi 120 milyon YTL ciro ile kapatmıştık. Bu sene zannediyorum 130 milyon YTL üzerinde bir rakamla kapatacağız. 2009 için kendimizi avro olarak sabit tutmak, 70-75 avro olan ciromuzu aynı şekilde korumak istiyoruz. YTL bazında da 150 milyon YTL gibi bir ciro hedefliyor olacağız" şeklinde konuştu.
Çatıda elektrik üretimi çalışmaları konusunda da bilgi veren Karahan, bu konuda bir yasanın TBMM'de beklediğini belirterek, şu anda ortalama bir apartmanın, çatısında 15 milyon avroluk yatırımla kendi enerjisini üretebildiğini, önümüzdeki yıllarda bu teçhizatların fiyatının düşeceğini ve maliyetin 7-8 bin avrolara gerileyeceğini ifade etti.
Karahan, bu alanda hızlı gelişme sağlanması için yasal altyapının oluşmasını ve maliyetlerin düşmesini beklediklerini kaydederek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de biraz teşvik verilirse, devleti de şaşırtacak derecede hızlı bir gelişme gözleyebiliriz. Yasa çıktıktan sonra Türkiye'de 2 sene içinde yaygınlaşır diye düşünüyoruz. Bu konuda hazırlığımızı yaptık. Bu sistemleri 2-3 sene sonra binlerce çatıda görebileceğimizi düşünüyoruz. Metrekare olarak da 50-60 bin metrekare çatının enerji üretmeye başladığını göreceğimizi öngörüyoruz. Eğer sistem doğru kurulursa, 10 senelik projeksiyonda, Türkiye'de 2-3 milyon metrekareden aşağı bir alan olmayacaktır."