- Şu an 15 Kasım 2008 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
- Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »
kapat
Yemek yapmayı bana Cemil öğretti
Cemil Çiçek'in hikâyesini ilk Mümin Sekman'ın kitabında okumuştum. İnsan İsterse, Azmin Zaferi Öyküleri . Yozgat'ın 25 km. uzağında bir köyde, 11 kardeş, iki buçuk odalı evde büyümüşler. Çiftçi olan babası Hacı Ahmet Bey, okuyamadığı için bu hayalini en büyük oğlu Cemil'i okutarak gerçekleştirmiş. Cemil Çiçek, Yozgat'ı ilk kez ortaokula yazılmaya gittiğinde görmüş. İlk lastik ayakkabılarını ona yine babası, sınıfını başarıyla geçtiği için almış. Liseyi birincilikle bitirmiş. Bazı geceler sokak lambasının altında ders çalışarak üniversiteyi kazanmış... İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi yılları, avukatlık ve siyaset.. "Bunlar doğru. Azı var, çoğu yok," diyor, Cemil Çiçek. Evlerinin kapısını bana altı ay önce açmış olsalardı, Cemil Çiçek yine bu kadar duygusal konuşur muydu, bilmiyorum. İlk kez röportaj vermeyi kabul eden Gülten Hanım, eşinin hiç bilmediğimiz duygusal tarafını anlatırken, Cemil Çiçek'in gözleri yine dolar mıydı bilmiyorum. Şaşırdım, bazen üzüldüm, kavgalarla geçen siyasi tarihimizi düşündüm. 32 yıl önce evlendiği sınıf öğretmeni Gülten Hanım, üç çocuğunu yetiştirirken, zorlu geçen siyaset hayatında eşine hep moral vermiş...