| 14 Kasım 2008, Cuma |
İLİŞKİLİ HABERLER
Bana 'doktor şarkıcı' desinler istemiyorum
ASLI ÖRNEK
13.11.2008
'Kilit' isimli ilk albümüyle tanınan onkolog Tayfun Hancılar: Bana 'doktor şarkıcı desinler' diye böyle bir işe kalkışmadım. Müzik nereye varır bilmem ama doktorluğum sürecek ..
Her gün Okmeydanı SSK Hastanesi'nde hastalarıyla ilgilenen bir onkolog Tayfun Hancılar... Ama onun bir diğer özelliği müziğe gönül vermesi bu yüzden de herkes onu Ferhat Göçer'le karşılaştırıyor. Galatasaray Lisesi'nin ardından, tıp fakültesini bitiren Hancılar, Ruhi Su sayesinde türkülerle tanıştığını söylüyor. Yavuz Top'la birlikte halk müziği, Timur Selçuk'la armoni ve solfej çalışan Hancılar, 1989 yılında 'Seyir Defteri' adlı grubuyla birlikte ilk albümünü yapıyor. 1990 yılında ise grubuyla 'Tırışkadan Nağmeler' isimli ikinci albümü çıkarıyor. 2000 yılından bu yana kendi başına işler yapan Hancılar'la akustik pop olarak nitelendirdiği ilk kişisel albümü 'Kilit'i konuştuk.
PARÇALARIM YENİ
* 'Kilit'in çıkışı nasıl oldu?
'Kilit', aslında benim ilk albümüm. Ondan önce 'Seyir Defteri' isimli grubumla birlikte iki albüm çıkardım ama o dönemde besteci ve söz yazarıydım. Solist değildim. 2000 yılından sonra Meltem Taşkıran'la şan dersleri başlayınca benim solistlik yaşamım da başladı. Yani 'Kilit' benim kendi kariyerimdeki ilk, müzik kariyerimdeki üçüncü albümüm.
* Albüme olan ilgi nasıl? En bilinen parçanız Fikret Kızılok'un 'Yeter Ki'si değil mi?
İlk klip ona çekildi. Albümdeki tek cover parça 'Yeter Ki'... Ama onun dışında 11 tane yeni parça var.
GERÇEK DOKTORUM
* Niye onlara klip çekmediniz. Bilinir bir parçaya klip çekmek avantaj mı?
Müzik piyasasında kapıyı çaldığınız anda kapılar kapanıyor. Son dönemde 'Müzik piyasasında kriz var' deniyor ama ortaya yeni şarkıcılar çıkıyor. Son dönemde çıkan şarkıcılarla ilgili kanaatler de parlak olmadığı için isimsiz kişilere karşı çekingenlik yaşanıyor. Biz 'Yeter Ki' isimli parçayla kapının arasına ayağımızı koyduk. Herkesin sevdiği bir parçayı Fikret Kızılok hayranlarını üzmeyecek şekilde yorumladık.
* Bu şarkıyı yorumlayarak eleştiri aldınız mı?
Hiç kimse yüzüme söylemedi ama arkamdan ne diyorlar bilmiyorum. (Gülüyor) Şimdiye kadar özellikle 'Yeter Ki'nin yorumuyla ilgili çok iyi tepkiler aldım. Genç neslin dinlediği, 40'lı yaşlardakilerin de reddetmediği bir şarkı oldu. Yoksa Kızılok'un bir şarkısına cover yapmak riskli bir iştir.
* Bir yandan da habstanedeki göreviniz devam ediyor. Doktorluk nasıl gidiyor?
Evet ben kağıt üstü doktor değilim! Direkt olarak doktorum. Çünkü genel olarak şöyle bir izlenim oluyor: Müzikle uğraşan kişiler doktorluğu da yan dal olarak yapmıyormuş gibi algılanıyor. Ama hayır ben bugün 42 hasta gördüm. Benim bir yılda gördüğüm hasta sayısı 8 bin küsurdur. Artık bilgisayar sistemine de girdiğimiz için bunlar ispatlı... Ben her gün bakabildiğim kadar hasta bakıyorum. Sonra müzik hayatım başlıyor.
RUTİN BİR TEMPO
* Günleriniz nasıl geçiyor?
Her sabah 8.00'da işbaşı yaparım. Saat 13.00'da çalışmamız biter. Ondan sonrası bana aittir. Zamanımın büyük çoğunluğunu müziğe ayırırım. Normal doktorlardan tek farkım dışarıda harcadığım zamanı müziğe kanalize etmek... Gündüzleri çalışıp, akşamları konser verip, ertesi gün tekrar çalışmaya devam etmek benim için rutin bir tempo... Müzik nereye varır bilemem ama doktorluğu bırakmak gibi bir niyetim de yok açıkcası... Bunca yıldır canını bana emanet etmiş insanlar var. Onlara 'Ben şarkı söyleyeceğim. Siz gidin başka doktor bulun!' diyecek halim yok! Bana 'doktor şarkıcı desinler' diye bu işe kalkışmadım.
* Hastalarınızın size olan tavrı nasıl?
Çok iyi... Geçenlerde TV'de bir kadın programına çıktım. Gelen hastaların yüzde 90'ı izlemiş. Ertesi gün bir tanesi gelip, 'Tayfun Bey dün telefonum kilitlendi' dedi. Onun doktoru olduğumu bilen herkes hastayı aramış. Ben de 'Şanslısınız! Televizyona ben çıktım ama benimki kilitlenmedi' dedim. Onkoloji soğuk bir daldır, biz genelde hastalarla hastalık konuşuruz. Ama albümden sonra hastalarla kanseri konuştuktan sonra albümden bahsediyoruz. Hastalarıma hatr-ı sayılır derecede albüm imzaladım. Bundan da memnunum.
PARÇALARIM YENİ
* 'Kilit'in çıkışı nasıl oldu?
'Kilit', aslında benim ilk albümüm. Ondan önce 'Seyir Defteri' isimli grubumla birlikte iki albüm çıkardım ama o dönemde besteci ve söz yazarıydım. Solist değildim. 2000 yılından sonra Meltem Taşkıran'la şan dersleri başlayınca benim solistlik yaşamım da başladı. Yani 'Kilit' benim kendi kariyerimdeki ilk, müzik kariyerimdeki üçüncü albümüm.
* Albüme olan ilgi nasıl? En bilinen parçanız Fikret Kızılok'un 'Yeter Ki'si değil mi?
İlk klip ona çekildi. Albümdeki tek cover parça 'Yeter Ki'... Ama onun dışında 11 tane yeni parça var.
GERÇEK DOKTORUM
* Niye onlara klip çekmediniz. Bilinir bir parçaya klip çekmek avantaj mı?
Müzik piyasasında kapıyı çaldığınız anda kapılar kapanıyor. Son dönemde 'Müzik piyasasında kriz var' deniyor ama ortaya yeni şarkıcılar çıkıyor. Son dönemde çıkan şarkıcılarla ilgili kanaatler de parlak olmadığı için isimsiz kişilere karşı çekingenlik yaşanıyor. Biz 'Yeter Ki' isimli parçayla kapının arasına ayağımızı koyduk. Herkesin sevdiği bir parçayı Fikret Kızılok hayranlarını üzmeyecek şekilde yorumladık.
* Bu şarkıyı yorumlayarak eleştiri aldınız mı?
Hiç kimse yüzüme söylemedi ama arkamdan ne diyorlar bilmiyorum. (Gülüyor) Şimdiye kadar özellikle 'Yeter Ki'nin yorumuyla ilgili çok iyi tepkiler aldım. Genç neslin dinlediği, 40'lı yaşlardakilerin de reddetmediği bir şarkı oldu. Yoksa Kızılok'un bir şarkısına cover yapmak riskli bir iştir.
* Bir yandan da habstanedeki göreviniz devam ediyor. Doktorluk nasıl gidiyor?
Evet ben kağıt üstü doktor değilim! Direkt olarak doktorum. Çünkü genel olarak şöyle bir izlenim oluyor: Müzikle uğraşan kişiler doktorluğu da yan dal olarak yapmıyormuş gibi algılanıyor. Ama hayır ben bugün 42 hasta gördüm. Benim bir yılda gördüğüm hasta sayısı 8 bin küsurdur. Artık bilgisayar sistemine de girdiğimiz için bunlar ispatlı... Ben her gün bakabildiğim kadar hasta bakıyorum. Sonra müzik hayatım başlıyor.
RUTİN BİR TEMPO
* Günleriniz nasıl geçiyor?
Her sabah 8.00'da işbaşı yaparım. Saat 13.00'da çalışmamız biter. Ondan sonrası bana aittir. Zamanımın büyük çoğunluğunu müziğe ayırırım. Normal doktorlardan tek farkım dışarıda harcadığım zamanı müziğe kanalize etmek... Gündüzleri çalışıp, akşamları konser verip, ertesi gün tekrar çalışmaya devam etmek benim için rutin bir tempo... Müzik nereye varır bilemem ama doktorluğu bırakmak gibi bir niyetim de yok açıkcası... Bunca yıldır canını bana emanet etmiş insanlar var. Onlara 'Ben şarkı söyleyeceğim. Siz gidin başka doktor bulun!' diyecek halim yok! Bana 'doktor şarkıcı desinler' diye bu işe kalkışmadım.
* Hastalarınızın size olan tavrı nasıl?
Çok iyi... Geçenlerde TV'de bir kadın programına çıktım. Gelen hastaların yüzde 90'ı izlemiş. Ertesi gün bir tanesi gelip, 'Tayfun Bey dün telefonum kilitlendi' dedi. Onun doktoru olduğumu bilen herkes hastayı aramış. Ben de 'Şanslısınız! Televizyona ben çıktım ama benimki kilitlenmedi' dedim. Onkoloji soğuk bir daldır, biz genelde hastalarla hastalık konuşuruz. Ama albümden sonra hastalarla kanseri konuştuktan sonra albümden bahsediyoruz. Hastalarıma hatr-ı sayılır derecede albüm imzaladım. Bundan da memnunum.
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 14 Kasım 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/14/gny/haber,4FC7A2FBDA5F4C3D846D0BD3B45055A0.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|