İşsizleri ne maden kazaları, ne hastalıklar korkutuyor!
Giriş Saati : 09.11.2008 11:42 Güncelleme : 09.11.2008 21:10
Zonguldak'ta, 1941'den itibaren 3 bin 413 madencinin ölümü, 327 bini aşkın madencinin de yaralanmasına yol açan kazalara karşın, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocaklarına alınacak 3 bin kişinin arasında yer almak isteyenler, işin riskine rağmen mülakatlara yoğun katılım gösteriyorlar.
Ocaklarda grizu, göçük ve zehirlenme tehlikesinin yanı sıra pnömokonyoz (mesleki akciğer toz hastalığı) ve KOAH gibi hastalıklara yakalanma riski de bulunan adaylar, iş bulma umuduyla bu tehlikeleri yok sayıyor.
Kuruma bağlı müessese müdürlüklerinden Kozlu, Armutçuk, Amasra, Karadon ve Üzülmez kömür ocaklarında göçük, grizu ve kömür patlaması, karbonmonoksit zehirlenmeleri, metan gazı ve karbondioksit boğulmaları gibi kazalar sonucu 1941-2008 döneminde 3 bin 413 işçi öldü, 327 bini aşkın madenci de yaralandı.
Dünyanın en riskli meslekleri arasında gösterilen madencilik için TTK'nin alacağı 3 bin kişi arasına girmek isteyen adaylar, madenlerdeki tehlikelere rağmen ocaklara girebilmek için yaptıkları başvuru doğrultusunda mülakatlarda yüksek puan alabilmek için çaba gösteriyorlar.
Kuruma 6-20 Ekim tarihlerinde müracaat eden 1160'ı üniversite mezunu 37 bin 196 adayın 10 Kasıma kadar sürecek mülakatlarda, maden ocaklarına yatkınlıkları, uzunlukları 2-4 metreyi ve ağırlığı da 35 kilogramı bulan maden direği taşımalarının yanı sıra kazma, kürek ve baltayı nasıl kullandıklarına bakılarak test ediliyor.
Alınan önlemlere rağmen her an grizu, göçük, gaz zehirlenmesi ve boğulma gibi iş kazalarıyla karşılaşılmasının yanı sıra KOAH, pnömokonyoz ve akciğer kanseri görülebilen maden işçiliği için başvuran adaylar, 1200 YTL civarında maaş alabilmek uğruna herhangi korku ya da endişe duymuyorlar.
SSK'nin 1996-2006 yılları arasındaki verilerine göre, ortalama değerlere göre iş kazalarının yüzde 9'u, meslek hastalığı vakalarının yüzde 52'si, sürekli iş göremezlik vakalarının yüzde 28'i ile ölüm vakalarının yüzde 10'unun meydana geldiği madencilik sektöründe, son yıllarda ocaklara yönelik yatırımlar ve alınan önlemler sayesinde büyük ölçüde azalan iş kazaları, adayların tedirginliğini az da olsa azaltıyor.
1992'de grizu faciasında hayatını kaybeden 263 madencinin acısının halen yaşandığı kurumda, bu tarihten itibaren alınan önlemler sayesinde özellikle 2000'den itibaren kazalarda ölen sayısı yılda 10'u geçmezken, yaralanma sayısı ise ortalama 2 bin olarak gerçekleşiyor.
En eski ölümlü iş kazası 1875'de meydana gelen ve Ahmet Ağa adlı işçinin yaşamını yitirdiği havzada, madenlerde özellikle kömür tozu solumaya bağlı gelişen rahatsızlıklar nedeniyle yılda yüzlerce kişi, meslek hastalığına yakalandıkları gerekçesiyle ilgili hastanelere heyet raporu almak için başvuruyorlar. MADENCİ ADAYLARIN GÖRÜŞLERİ
TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğünde mülakata katılanlardan Saim Dedeoğlu (28), AA muhabirine, kaçak kömür ocaklarında çalıştığını, madenlerde yaşanabilecek kazalara sıklıkla şahit olduğunu söyledi.
Taş kömürü kurumunun çalışma koşullarının daha iyi olduğunu anlatan Dedeoğlu, ''Yer altında göçük, grizu, taş düşmesi gibi çok fazla tehlike var. Ancak, işsizlik tehlikelerin en büyüğü. Geleceğimizi garanti altına almak için TTK'de işe girmeyi istiyoruz'' dedi.
Dedeoğlu'nun kardeşi Mustafa Dedeoğlu (26) da özel sektör maden ocaklarında çalıştığını, sigorta primlerinin yanı sıra maaşlarını düzenli yatırılmamasına rağmen ''ekmek kavgası'' için riskli meslek grubunda çalışmayı sürdürdüğünü söyledi.
Fabrika işçisi Ercan Bozma (29), insanların çaresizlik nedeniyle her türlü riski alabildiğini belirterek, şöyle dedi:
''Yerin üstü, insanlar işsiz olduğunda ya da geçim sıkıntısı çektiğinde yerin altından daha da tehlikeli. Bundan dolayı madene girmekten korkmuyorum. Üniversite mezunları bile çaresizlikte umudunu yerin altına bağlamış durumda. Geçim sıkıntısı, ne göçük, ne grizuya benziyor. Hepsinden kötü bir durum.''
Adem Soy da köyde yaşadığını, herhangi bir iş bulamadığından da umudun maden ocaklarına bağladığını kaydetti.
EĞİTİM VERİLECEK
TTK Üzülmez Müessese Müdür Yardımcısı Ali Hekim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurumlarının Beden Gücü Yönetmeliğine göre adayları değerlendirdiklerini, madencilik dünyanın en riskli işi olduğundan yapabilecek kişilerin seçilmesine özen gösterildiğini söyledi.
Yer altı koşullarının, mülakatta yaptırılan uygulamalardan çok daha zorlu olduğuna dikkati çeken Hekim, şöyle konuştu:
''Mülakatı geçen adaylar kura sonucu madenlerde çalışmaya hak kazanacaklar. Bunda herhangi torpil olması mümkün değil. Kazanan adaylara teorik ve pratik eğitim verilecek. Grup grup yer altına indirilerek yapacakları işleri öğreteceğiz. Eğitim gördükten sonra da işe başlayacaklar.
Yer altı çok dikkat isteyen çalışma yeridir. Üzerinizde koskocaman bir dünya var ve aradan siz kömürü alıyorsunuz. Kalan kısım boş bir alan ve burayı tutmak, tahkim etmek madencinin görevi. Bu konuda işçilerimiz çok dikkatli davranmalıdırlar. En küçük ihmalin cana mal olduğunu çalışanlarımıza anlatıyoruz.''
Hekim, madencilere özellikle baretlerini başlarından çıkarmamayı ve gaz maskelerini yanlarından ayırmamayı öğrettiklerini, işçilerin iş güvenliğine yönelik eğitimlerinin de sürekli devam ettiğini kaydetti.