Giriş Saati : 09.11.2008 12:02 Güncelleme : 09.11.2008 21:10
İzmir'in şirin ilçesi Tire, sonbahar mevsiminde, kent yaşamının gürültüsü ve stresinden bir nebze kurtulmak ve nefes almak isteyenler için farklı bir tatil alternatifi sunuyor.
Tire Belediye Başkanı Mehmet Sıtkı İçelli, ilçenin İzmir'e sadece 80 kilometre uzaklıkta, ulaşımı rahat bir kültür kenti olduğunu belirtti.
İçelli, iyi bir hafta sonu tatili için Tire'de farklı seçeneklerin bulunduğunu ifade ederek, ünlü seyyah Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde ''Şehr-i Muazzam'' olarak tanımladığı Tire'nin tarihçesinin 5 bin yıl öncesine kadar uzandığını kaydetti.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli ve büyük şehirlerden biri haline gelen Tire'nin, özellikle dokumacılık alanında ün yaptığını dile getiren İçelli, ordunun ihtiyaç duyduğu urganların ve Yeniçerilerin iç çamaşırlarının yıllar boyu ilçenin ünlü tezgahlarında üretildiğini kaydetti.
İçelli, İstanbul'un fethi sırasında da Fatih'in gemilerini Tire urganıyla çekip Haliç'e indirdiğini belirterek, ''Bugüne kadar birçok yer görmüş olabilirsiniz. Ancak 'gizli cennet' Tire'yi görmediyseniz hala bir yanınız eksik demektir. Çünkü Tire, her zaman modernleşmenin ve endüstriyel gelişmenin çok ötesinde, o saf ve bozulmamış görüntüsü ve güzelliğiyle karşılayacaktır sizleri'' şeklinde konuştu.
MEŞHUR SALI PAZARI'NDA YOK YOK
İlçede eski tarihi dar sokakların, muhteşem güzellikteki tarihi evlerin, türbelerin, ayazmanın, hanların, hamamların, camilerin, içinde çok değerli el yazması kitapların yer aldığı tarihi Necip Paşa Kütüphanesi'nin ve Tire Müzesi'nin mutlaka görülmesi gerektiğini vurgulayan İçelli, şöyle devam etti:
''Bunların yanında parkları, mesire yerleri, yöresel yemekleri ve aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Türkiye'nin en büyük ve kapsamlı pazarı olan 'Salı Pazarı' ile Tire, sizlere sayısız seçenekler sunuyor. Kızlarına, oğullarına çeyiz hazırlayan hanımlar, pazarın baş müşterisidir. Yörede yaşayan kadınların ürettikleri iğne oyaları, danteller, yemeniler ve kanaviçeler, bu pazarda alıcı bekliyor. Yine ev yapımı pekmezler, zeytinyağları, reçeller, koruk ekşileri, turşular, çeşit çeşit kökler, sebzenin ve meyvenin en tazesi ve doğalı pazarın hiç değişmeyen ürünlerinden.
Tire'nin tepelerinden uçsuz bucaksız ve son derece verimli Küçük Menderes Ovası'nı seyretmenin de keyfi çıkartılmalı ve tabii ki, bu güne kadar tatmadıysanız mutlaka Tire köftesi, tandır kebabı ve karadut reçeli yenilmeli.''
Mehmet Sıtkı İçelli, tarihi el sanatları çarşısında kentsel rehabilitasyon projeleri kapsamında çalışmalar yaptıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tire'ye yolu düşenler ilçemize özgü el sanatlarını görmeden dönmüyor. İlçemiz bu açıdan oldukça zengin bir kültüre sahiptir. Örneğin, dünyada sadece Tire'de dokunan Beledi dokuma tezgahını izlerken, son Beledi dokuma ustasıyla söyleşme fırsatı da bulabilirsiniz. İlçede yapılan keçelerin enfes motiflerini henüz işlenirken görmeniz, el emeği, göz nuruyla nakış nakış işlenen telli nalınları hemen oracıkta ayağınıza geçirmeniz, semerci, kalaycı ve ahşap ustalarını izleyip bir çaylarını içmeniz hem onları hem de sizi mutlu edecektir. Su kabağında harika sesler çıkartan 'kabak kemane' ustalarının marifetli elleri neyzenlerin gönüllere huzur veren melodiler eşliğinde ney imalatlarını izlemek Tire'yi ziyaret edenler için unutulamayacak bir anılar zinciri olacağından eminim. En az bir gününüzü bu şirin ilçeye ayırmanızı öneriyoruz. Alternatif gezi programı içinde belki de ailenizle hoşça vakit geçirebileceğiniz şirin ilçemize hayran kalacak, uzun süre anılarınızdan silemeyeceksiniz.''