Bir ülke, binlerce asker, polis, korucu, köylü ve kentli vatandaş ve binlerce
"memleketli terörist" gömmüş...
Hemen yanlarına da
1 trilyon dolar gömmüş.
Binlerce minik ayağın vurmayan, deliksiz, parçalanmamış birer ayakkabısı olabilmesini; binlerce minik bedenin çeltikte, tütünde, pamukta, fındıkta, otlakta ve göçlerde kurumama ihtimalini; kamu okullarını, kamu sağlığını hakikaten daha iyi kılabilme imkanını, açlık sınırı altında on binlerce insanını çürütmeme gücünü gömmüş.
Burası, koca bir mezar yeri olmuş... 40 binden fazla insan gömülmüş... Üstlerine de 1 trilyon dolarlık toprak atılmış. Eksik hesap Ve bu çeyrek asır sonunda,
"Mahkeme", çeyrek asrın orta yerindeki kimi muammanın peşine düşmüş şimdi:
"Terörle mücadele sırasında, Adapazarı'nda epeyce cesedin atıldığı üçgenin manası neydi?" Bunu bir, iki emekli generale yahut bir, iki eski polise sormak yetecek mi?
Bütün bir dönem, işte
Cemil Çiçek de bir o kadar yıldır o Meclis'te ve kaç hükümetin bakanı, siyasi,idari ve askeri en üst sorumlulara sorulmayacak mı?
24 yılda
1 trilyon dolar harcayan veya
"terör yüzünden kayıp" diyen ve şimdi kendi
"terörle mücadele" politikalarında dahi, 162 karakol için
200 milyon dolar harcamayı ancak akıl eden siyasiler, bürokratlar ile en üst düzey askerler, daha öncekiler nerede?
Mesela, o
"üçgen" döneminin başbakanı, başbakan yardımcısı, ilgili bakanları, emniyet müdürleri, valileri, Genelkurmay başkanları, ilgili komutanları nerede?
Hesap
"Büyük" ise bir tek
"Küçük" yetecek mi?
Zan davası Biliyorsunuz,
Mehmet Ağar da Susurluk'tan dolayı yargılanacak. Çünkü
"Dokunulmazlık" ı yok artık.
Şimdi kabul etmediği eski deyişiyle, hani
Uğur Mumcu öldürüldüğünde, şimdi CHP Milletvekili olan
Güldal Mumcu' ya dediği üzre,
"Bir taş çekmek" meselesi.
Ağar da bir bakıma,
"bir taş". Ama bakın, unutmuşsunuzdur, hatırlayın,
"taş" nereden nereye:
12 Eylül öncesi, 12 Eylül dönemi, Özal iktidarı, Demirel'in DYP'si ve sonra Çiller ile Karayalçın iktidarı, sonra Refahyol.
Ağar bunların hepsinde, polis şefi, emniyet müdürü, emniyet genel müdürü, özel harekatçı, olağanüstü halci, bakan olarak var.
Veli Küçük de kendi kariyerinde öyle.
"Devlette devamlılık" var, o devletin siyasi, bürokratik, askeri üst düzey sorumluları var.
Ama çoğu, sanki onlar o gün orada o yetkili değilmiş gibi, arazi.
1 trilyon doların, "teröristler" ve birkaç Susurlukçu, Ergenekoncu dışında daha fazla tanığı, daha fazla ve daha önemli maddi ve manevi sanığı olmalı! Sadece ölenlerin, öldürülenlerin, şehit düşenlerin değil; milyonlarca Türk ve Kürt yoksul çocuğun da hayatını canlı canlı gömme zanlısı olarak.
Yayın tarihi: 3 Kasım 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/03//haber,F61C7C5A0BFE4310A5BF2C55C59FED56.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.